Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, T24'ten Murat Sabuncu'nun sorularını yanıtladı.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:
"(İnfaz düzenlemesi görüşmeleri) CHP'nin Meclis'teki sayısal yetersizliği ile yeterli muhalefet yapılmadı anlayışını umarım bir arada tutmaz vatandaşlarımız. Kürsüye çıkıp konuşan bütün arkadaşlarımız önemli şeyler söyleyip tutanaklara yazdırmışlardır.
Üniversitelerde her türlü görüşün tartışılması gerektiğini savunuyoruz. İktidara yakın olan her türlü şeyi söylüyor ama aykırı düşünen ceza alıyor. Üniversiteleri saygınlık uyandıran ülkelerde düşünce özgürlüğü vardır.
(Şehir Üniversitesi) Üniversiteler üzerinden hesaplaşmayı doğru bulmam. İntikam olarak üniversiteyi ellerinden alalım, hatta kapatalım, gerekçesi ahlaklı değil. Borçları olabilir, siz hangi üiversiteleri kurtarmadınız ki? TÜRKEN Vakfı'na 22 milyon dolar verdiniz.
Siyaset öç alma alanı değildir. İktidar beğenmediği kişilerden intikam alma kolaycılığına kaçıyor. Fahrettin Altun evinin önündeki kaçak yapıyla ilgili haberi yapan gazete terör soruşturması geçiriyor. Böyle bir olay var mı, var. 10 yıllığına kiralamışlar, ihale ne zaman yapıldı? İhale için tarih var ama saat yok. Mizansen belli. 'Bir telefonla vakıflara telefon ettim, kimse ihaleye katılmadı ben katıldım.' Cumhuriyet sıradan bir gazete değildir. Doğruları yazan, her darbe döneminde ağır bedeller ödeyen bir gazetedir.
Ne yaparlarsa yapsınlar her karar kendi sonlarını hızlı getiriyor. Koltuklarını korumak için karşı tarafı susturmak, yolsuzlukları gizlemek istiyorlar. Toplumun vicdanı var.
(Koronavirüsle mücadelede belediyelere engeller) İlk ölüm olayı yaşandıktan sonra ve dünyadaki ciddiyetini ilzedikten sonra sıcak siyasete konu olmaması kararındaydık. Milli davranış sergileyip hep beraber mücadele edelim düşüncesindeydik. İktidara yol göstermeye çalıştık. Ekonomik ve Sosyal Konseyi toplarsanız sorun daharahat çözülür dedik. Önlemleri söyledik. 144 bin iş yeri kapanadı. Bunların kapatılması lazımdı ama buradaki insanlar ne yapacak? Bunlarla ilgili önlem alınmamıştı, hatırlattık. Olayı sıcak siyaset konusu yapmaya çalıtılar. Belediyelerimiz çalıştılar. Olay çıktığı andan itibaren tüm başkanlarımıza beldelerinde 65 ve üstü yaşlardaki yurttaşları bildirdik. Başkanlarımız buna yönelik çalıştılar. Belediyelerin imkanları malum. Bağış kampanyası da olsun, dedik. Belediyenin bağış alması yasal gereklilik. Yasada var. CHP'li belediyeler öne çıkmasın diye farklı şeyler yaptılar. Erdoğan paralel devlet ilan etmeye kalktı garip şekilde. He beraber iktidar muhalefet, merkezi yerel yönetim birlikte mücadele etse daha iyi olmaz mıydı?
Başkanlarımız muhtarlar iş birliği yapıyor. Valilerle de yaparlar. Hesabı verilmeyen bir şey yok.
Uzun süredir yoksullara sıcak yemek veren belediyelerimiz vardı. Aşevlerinin banka hesaplarını bloke ettiler. İnsanda ahlak olur. Nasıl bir kindir nasıl bir ayrışmadır? İnsan olarak ben utanıyorum. Belediye fakire götürüp yemek veriyor. Belediyeler yıllardır yapıyorlardı.
İçişleri Bakanlığı'nın genelgesinin yanlış olduğunu, bloke konmasının vatandaşı etkileyeceğini İçişleri Bakanına aktardık. Sağlık Bakanı TTB ile görüşme konusunda isteksizdi. Kendileriyle konuşup bir araya getirdik. Bu sorun insani olarka nasıl çözülür bu çerçevede yola çıktık. Bütün başkanlarımızn yaptıkları çalışmalar dışında belediyelerimiz olmayan yerlerde de çalışmalar yapıyoruz.
Karantina altına alınan yerler oldu. Hıfzıssıhha Kanununa göre buralardaki ailelere kira, fatura ödemelerinin devlet tarafından yapılması gerekir. Buna uyulmayan yerlerde muhtarlara kanunu hatırlattık. Barolar Birliği'ne çağrı yapmak isterim, ihtiyaçlar karşılanmıyorsa gönüllü avukatlar da ilgilenmeli.
(Erdoğan'ın bir araya gelme çağrısı olsa gider mi) Bir sorun çıkar ve bu sorun ulusal çıkarları etkiliyorsa giderim demiştim. Bilim Kurulu'nda yaşananlar, her konunu Erdoğan'a danışılması, istifalar.. Türkiye yönetilmiyor. Bu da önümüzde gerçek olarak duruyor.
Yardımlar vatandaş açısından lütuf olarak algılanıyor. Bunun bir hak olarak ortaya koyarsanız vatandaş Aile Sigortası yardımlarının da yetersiz olduğunda çıkıp söyleyebilir. Her aileye asgari 2 bin lira gelir bğlanmalı.
(Servet Vergisi gelmeli mi) Bundan ne kadar para gelir bilmiyorum ama bu ülkede israfı önlersek olağanüstü para birikir. Dolar bazında ihaleler, garantiler verdik. Bunları TL'ye çevirin, dedim. Dolardaki yükselişin topluma getirdiği ek maliyetten millet kurtulmuş olacaktı. Kriz kötü vurdu ekonomiyi. Bunlara yapacağınız garanti ödemelerini 1 yıl erteleyin dedik.
-Dünya büyük paralar ayırdı. Kanada evlerinize kapanın nasıl geçineceğinizi düşünmeyin dedi. Bu anlayılın altında yatan devletin sosyal devlet olması. Yoksul insanlar ekonomik olarka gelişmiş ülkelere gidiyorlar. Göç olayında hepsinin maskesi düştü. Size para vereceğiz bunları tutun, dediler. Utanılacak bir başka tablo da Erdoğan'ın bize para verin, ben bunlara bakayım, dedi. İki ayıp yan yana geldi. Neden Afrika ülkelerini kalkınıdırmak için yardım yapmıyorsun?
-Virüsü taşıyanlar uçakla seyahat edenler büyük ihtimalle. Yoksullar mı hayır. Parası olanlar, beyaz yakaslı olanlar. Üst ve orta gelir grupları virüsü taşıdı.
Hem kendi ülkemizde sosyal devleti yeniden hatırlamamız gerekiyor. Gelir dağılımındaki dengesizliği sağlamak gerekiyor.
BM Genel sekreterine mektup gönderdim. Virüsün çıktığı tarihin dünya dayanışma günü olarak anılması için. Bu virüsün yarattığı etki hepimizin yenden düşünmesini gerekli kılıyor.
(Adana Büyükşehir Belediyesi'nin sahra hastanesi tartışması) Sahra hastanesi adı üstünde geçici kurulur. Eleştirenler şehir hastanesi gibi düşünüyorlar. Orası fuar alanıymış Zaten bu hastanelerin büyük kısmı çadırdır. Hadstanelerin yetesiz olduğu yerde devreye alınır. Başkanımız hazır tutalım demiş. Ameliyathane yok, demişler. Siz eksiği tamamlayın. Sahra hastanelerinde ameliyat mı yapılır? Akseri hasteneleri açın dedik. Yandaşlarına ihale dağıtma peşinde olduğunuz için yeni hastane yapıyorlar İstanbul'da. Kartal'da boş hastane var. Zeydan bey, buyrun gelin eksiğmiz varsa tamamlarız, dedi. İyi niyetle yola çıkılmış bir iş. Kendisini destekliyorum.
(Soylu'nun istifası) Olayları izliyoruz. Süleyman bey sorumluluğu üstüne alarak Erdoğan'ı rahatlatmak istedi. Erdoğan'dan habersiz karar alacağını düşünmüyorum. Erdoğan eleştirilere karşı Soylu'yu paratoner olarak kullandı. Damada karşı Soylu'nun güçlü pozisyona sahip olduğu konuşuluyor.
(Mitomani tartışması) Erdoğan bütün olumsuzlukları örtmek için Kılıçdaroğlu ile tartışmaya girersem vatandaşın gözünden gerçekleri kaçırır mıyım derdinde. Erdoğan benimle tartışmak istiyorsa A Haber'i var mesela. Tartışırız. FETÖ borsası dedim, AK Partililer söylüyor. Fettah Tamince'nin 17-25'ten sonra Fethullah Gülen'e gittiğini söyledim. Erdoğan'ın avukatlarının para alarak birilerini korduğunu söyledim. Erdoğan bunlar yanlıştır diyorsa hepsini kanıtlarım."
Kaynak : www.istanbulgercegi.com
ETİKETLER : İstanbul Gerçeği Gazetesi, güncel, canlı, gerçek, günlük haber, turkey, google adsense, reklam, internet haber, istanbul, Kılıçdaroğlu: Erdoğan eleştirilere karşı Soylu'yu paratoner olarak kullandı