Kılıçdaroğlu: 'Memur Teoman gibi bu devlete sahip çıkan kişilere ihtiyacımız var'

“Bugün devleti için çalışan, yolsuzluklara boyun eğmeyen, haksızlıklara karşı duran bir devlet memurunu, saygıdeğer bir devlet memurunu ziyaret ettim. ‘Memur Teoman'ı ziyaret ettim. Memur Teoman bir devlet memuru, saygın bir kişi, gümrükte çalışıyor. Kendisine teklif edilen rüşvetleri almayan, almadığı için biraz ikinci sınıf vatandaş muamelesi gören bir kişi. Bu kişiye sahip çıkmak, devlete sahip çıkmak demektir. Çünkü bunlar partilerin memuru değil, partinin memuru değil. Bunlar devletin memuru. Dolayısıyla Memur Teoman'ı ve ailesini ziyaret etmek, onlarla oturup kısa da olsa bir sohbet gerçekleştirmek benim için çok güzel bir olay.

Memur Teoman, önümüzdeki süreç içinde 15 Mayıs'tan sonra inşallah çok daha güzel yerlerde olacak ve devletin yine itibarını, devletin saygınlığını koruyan, devleti için çalışan bir memur olarak görevini sürdürecek.

Bu vesileyle şunu da ifade etmek isterim. Şu anda devletin içinde olup, devlet memuru değil de parti memuru gibi davranan, her türlü yolsuzluğa bulaşan, 15 Mayıs'tan sonra acaba belgeler Bay Kemal'in eline geçer mi diye belge imha etmeye kalkan sözde memurlara da seslenmek isterim: Hangi belgeyi yok ederseniz yok edin Bay Kemal mutlaka o yolsuzlukların izini bulacaktır. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını onların burnundan fitil fitil getirecektir. Bizim, Memur Teoman gibi bu devlete sahip çıkan, aldığı maaşın hakkını veren kişilere ihtiyacımız var. Parti memuru olup da adı yolsuzluklara bulaşan kişilerle bizim işimiz yok. Bunları devlet kademelerinden tasfiye etmek de bizim görevimiz.

Bütün Memur Teomanlara, devleti için çalışanlara, ülkesi için çalışanlara, vatandaşları için çalışanlara, onların hakkını teslim edenlere, onlara hizmet edenlere İzmir'den selam olsun diyorum.

Bakınız, Rıza Zarrab adamlarına telefon ediyor diyor ki, ‘Gümrükten malı geçiremediniz, rüşvet verin istediği kadar verin.’ Konuşma şöyle bitiyor, Rüşvet verip de Memur Teoman rüşvet almayınca Rıza Zarrab'a şunu söylüyor: 'Teoman’a neler yaptım, ne vaatler, ne şeyler. Yok ama yok adam almıyor’. Yok diyor, almıyor adam. Yani bu adam dürüst adam. Dürüst adama, namuslu adama, ahlaklı adama sahip çıkmak da zaten Bay Kemal’in görevi.

Hepinize teşekkür ederim, hepiniz sağ olun.”