Kılıçdaroğlu, Van mitinginde konuştu; 'Kayyum denen garabet uygulamayı tümüyle bitireceğiz'
Kemal Kılıçdaroğlu: “Belediyeden atılan 306 işçi kardeşim var, onların tamamını görevlerine iade edeceğim tamamını. Nerede bir adaletsizlik varsa adaletsizlikle mücadele etmek benim boynumun borcudur.”
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu: “Belediyeden atılan 306 işçi kardeşim var, onların tamamını görevlerine iade edeceğim tamamını. Nerede bir adaletsizlik varsa adaletsizlikle mücadele etmek benim boynumun borcudur.”
CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, “Büyük haksızlıklar yapıldığını, demokrasinin ayaklar altına alındığını, seçimle gelenlerin görevlerinden alındığını biliyorum. Söz veriyorum, bütün bunları çözeceğim. O kayyum denen garabet uygulamayı tümüyle bitireceğiz” dedi.
CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’yla beraber Van Millet Buluşmasına katıldı. CHP lideri ve Cumhurbaşkanı Adayı Kılıçdaroğlu, Van Mitinginde yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Teşekkür ederim. Ekrem Başkan'a hemşeri sözü verdiniz, bana da vereceksiniz. Çünkü ben ilkokula Erciş'te başladım. Yani Ercişliyim. Erciş’te okula başlarken müzik dersinde öğrendiğimiz ilk türkü de Ordu’nun dereleri olmuştu. Ama Ordu nerede bilmiyorduk. Şimdi bu güzel ülkede dünyanın en güzel kenti, kadim kentte, Van’da olmaktan son derece mutluyum.
Dünya kadar sorun var biliyorum, bütün sorunlarınızı biliyorum. Kimlerin neler yaptığını da biliyorum. Ama benim bu ülkenin insanlarına sözüm var; bu ülkeye barışı getireceğim, bu ülkeye huzuru getireceğim, bu ülkeye kardeşliği getireceğim. Bu ülkede hiç kimse, asla ve asla ötekileştirilmeyecek. Bu ülkede hiç kimse inancından ve kimliğinden ötürü ötekileştirilmeyecek. Allah’ın yarattığı en değerli varlık insandır ve benim başımın üstünde yeri vardır.
Büyük haksızlıklar yapıldığını da biliyorum. Demokrasinin ayaklar altına alındığını da biliyorum. Seçimle gelenlerin görevlerinden alındığını biliyorum. Bütün bunları çözeceğim, çözeceğim. Söz veriyorum çözeceğim. Tamamını çözeceğim. O kayyum denen garabet uygulamayı tümüyle bitireceğiz.
Arkadaşlar, yuh çekmeyin. Gideceksiniz sandıkta oy vereceksiniz, bunu yapanları beraber emekli edeceğiz. Göndereceğiz. Daha bıkmadık mı? Kamplaşmadan bıkmadık mı, kavgadan bıkmadık mı? Yeter artık ya, memleketimizde huzur içinde yaşamak istiyoruz. Kucaklaşmak istiyoruz. Nedir ayrılık gayrılık? Ayrılık gayrılık bize ne verdi? Hiçbir şey vermedi. Biz beraber olacağız, beraber. Bu güzel ülkede beraber olacağız. Van Denizinde beraber olacağız. Ben Van Denizi dediğim zaman bir ara eleştirmişlerdi ‘gölün adını bilmiyor’ diye. Ama benim Erciş’te okula başladığımı bilmiyorlardı. Buraya Van Denizi denir. Van’ın ne kadar güzel olduğunu bilmez miyim? Kadim bir kent olduğunu bilmez miyim?
Bazılarına gelirken söz verdim. Belediyeden atılan 306 işçi kardeşim var, onların tamamını görevlerine iade edeceğim tamamını. Nerede bir adaletsizlik varsa adaletsizlikle mücadele etmek benim boynumun borcudur. Çünkü devletin dini adalettir. Adaletin olmadığı bir yerde huzur olmaz, adaletin olmadığı bir yerde bereket olmaz. Adaletin olmadığı bir yerde kardeşlik olmaz. Adaletin olmadığı bir yerde çocuklar yatağa aç girer. Adaletin olmadığı bir yerde milyonlar yoksul, bir avuç da varsıl olur. O varsıllara ben ‘beşli çeteler’ diyorum.
Sevgili Vanlılar, hiç meraklanmayın. O beşli çeteler malı alıp yurtdışına götürdüler. Ben bunu bilmez miyim? Son kuruşuna kadar getireceğim o paraları, hiç endişe etmeyin. Sizden alınan, sizden çalınan paraların tamamını alacağım, bu ülkeye geri getireceğim, en ufak bir endişeniz olmasın. Bu beşli çeteler diyorlar ki, ‘Acaba Kılıçdaroğlu’nun ayağını nasıl kaydırırız, acaba bunu nasıl bir daha aday yaptırmayız?’ Onların peşindeler. Onlar yandaşlarına güveniyorlar, onlar paralarına güveniyorlar, onlar saraylara güveniyorlar; ben ise sadece ve sadece size güveniyorum, halka güveniyorum, milletime güveniyorum.
Öğretmenevinde çalışan emekçiler var. Onlar aylıklarını doğru dürüst alamıyorlar. Onlar memur da değil, onlar taşeron işçisi de değil. Maalesef perişan vaziyetteler ve bunların sayıları Türkiye genelinde 20 bin. O 20 bin kardeşimiz de asla unutmasın; hepsinin hakkını ve hukukunu teslim edeceğim. Taşeron işçilerin tamamını kadroya alacağız, hiç endişe etmeyin.
Öğretmenler… Cumhuriyetin 100. yılında 100 bin öğretmen ataması yapacağız. Her okulda öğretmen olacak. Ferhat ile Şirin’in buluştuğu gibi yapacağız bunu.
Başka bir haksızlık, KPSS’de yüksek puan alıp sözlüde elenenler var. Beyler beğenmiyorlar sözlüde elenenleri. Sözlü sınavı kaldıracağım, kim kazandıysa atamasını yapacağız, endişe etmeyin. Devlette liyakat ve devlette adalet… Bu olmazsa olmaz. Efendim senin kimliğine bakıp seni sözlüde eleyeceğim, senin inancına bakıp seni sözlüde eleyeceğim, senin yaşam tarzına bakıp sözlüde eleyeceğim hiçbir şey olmayacak. Onları da çözeceğim. KYK’lıları da çözeceğim meraklanmayın. Bu kardeşiniz, bu ülkeye adalet gelinceye kadar mücadele edecek, en ufak bir endişe duymayın. Adalet, adalet ve adalet olacak.
Emine Şenyaşar. Emine Şenyaşar'a, 8 savcı değişti, dava açmıyorlar, korkularından dava açmıyorlar. Gittim, Emine Şenyaşar'la kucaklaştım, ondan sonra 8 savcı değişti, 9. savcı davayı açtı. Ama bu kardeşiniz davaların her aşamasını izliyor adalet yerine gelinceye kadar.
Ciddi bir yoksulluğun olduğunu da biliyorum. Yatağa aç giren çocukları biliyorum. Beslenme çantasına annenin acaba ne koyacağım diye derin derin düşündüğünü de biliyorum. Bütün bunları biliyorum. Annelere de sesleniyorum. Anneler çocuklarınızı okula gönderirken artık beslenme çantası diye bir şey düşünmeyeceksiniz. Çocuğunuz okula gidecek, arkadaşlarıyla beraber suyunu da içecek, sütünü de içecek, yemeğini de yiyecek, evine tok gelecek. Bütün çocuklar Türkiye genelinde okulda beslenecek, hiç endişe etmeyin.
Ayrıca hiç geliri olmayan veya geliri asgari ücretin altında olan bütün ailelerde kadının banka hesabına, mutlaka en az asgari ücret kadar bir para yatıracağız. Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. Bir daha ifade ediyorum; onlar gibi yapmayacağız asla, kişinin yoksulluğunu teşhir etmeyeceğiz, sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. Yoksul kadın gidecek, bankadan memur gibi, işçi gibi, emekli gibi aylığını çekecek ve çoluk çocuğunun rızkını sağlayacak. Dolayısıyla bütün annelere de sesleniyorum. Meraklanmayın, sosyal devlet sizin en büyük güvenceniz olacak.
Ayrıca Van, bölge itibariyle Ekrem Başkan da söyledi, bu bölgenin kilit taşlarından birisidir. Ve bu bölgenin İran’la olan ilişkisi, İranlı turistlerin buraya gelmesi tek başına yetmiyor. Dünyanın her tarafından insanlar Van’a gelmeli, sadece İranlılar değil. Van’a gelmeli, Van’ı görmeli, tarihini görmeli, göllerini görmeli, ovalarını görmeli, yaylalarını görmeli ve en önemlisi güzel insanlarını görmeli, Van kahvaltısını yapabilmeli.
Bu yapılacak göreceksiniz. Bütün bu ovalar, bereketli ovalara dönüşecek göreceksiniz. Bu bölge Özel Ekonomi Bölgesi olarak ilan edilecek. Hayvancılığı göreceksiniz. Sadece Ortadoğu’yu değil Kafkasları da besleyecek büyük bir ekonomik potansiyele sahip burası. Bunu yapacağız. Hepsini yapacağız göreceksiniz. Onlar beşli çetelere hizmet ettiler, onlar yandaşlara hizmet ettiler; ben vatandaşlara hizmet edeceğim, size hizmet edeceğim.
Bir şey daha var. Diyorlar ki, ‘efendim çalıyorlar, ama iş yapıyorlar.’ Allah Allah, çalıyor ama iş yapıyor! Yaptığı iş nasıl çaldığını gösteriyor. Biz öyle yapmayacağız, asla ve asla çaldırmayacağız ve millete hizmet edeceğiz.
Van’dan sesleniyorum, Van’a, Türkiye’ye ve dünyaya sesleniyorum; kul hakkı yemeyeceğiz, kul hakkı yedirmeyeceğiz. Ben bunu söylüyorum ya, bekliyorum onlar da söylesinler kul hakkı yemeyeceğiz, kul hakkı yedirmeyeceğiz diye. Tık yok. Onlar söyleyemiyorlar. Çünkü onların malı nasıl götürdüklerini çok iyi biliyorum. Manhattan’da gideceksin 35 katlı gökdelen yapacaksın, Amerika’da Muhammed Ali Clay’in çiftliğini satın alacaksın, İngiltere’de Chelsea’de lüks villalarda oturacaksın, onları satın alacaksın. Tamamını getireceğim, tamamını! Tamamını söke söke alıp getireceğim!
Efendim hepinize en içten selamlarımı, saygılarımı sunuyorum.
Bir şeyden emin olmanızı isterim. Bu ülkeye adalet ya gelecek, ya gelecek. Adaleti sağlayacağız.
Ekrem Başkan ne diyordu? Her şey çok güzel olacak. Hiç endişe etmeyin her şey çok güzel olacak. Vallahi de billahi de, her şey çok güzel olacak. Vallahi de billahi de, bu ülkeye huzuru getireceğim. Vallahi de billahi de, bu ülkeye kucaklaşmayı getireceğim. Ben saraylarda oturmaya alışkın birisi değilim. Hayatım boyunca ne saray gördüm, ne saraylarda oturdum. Sarayda değil Mustafa Kemal'in Çankaya’sına gideceğim orada oturacağım. Mütevazı bir yaşam sürdüreceğim. Sizler gibi olacağım. Halktan birisiyim zaten, halktan birisi gibi yaşamaya da devam edeceğim.
Hepinize en içten selamlar saygılar, hürmetler sunuyorum. Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun. Hoşça kalın.
Bir şey var. 2011’de deprem oldu. Ben o depremde buraya geldim, bir gece de burada kaldım, ertesi gün depremzedelerle buluştum. 12 yıl geçti, hala 100’e yakın aile barakalarda oturuyor, hala. Geçen hafta eşim geldi, o ailelerle görüştü. Sitem ettiler haklı olarak, neredeydiniz bugüne kadar diye. Söz veriyorum, Vanlılara söz veriyorum; geleceğim Cumhurbaşkanı seçildikten sonra önce o ailelere gideceğim, onların bütün sorunlarını çözeceğim, o zaman onlardan helallik isteyeceğim.
Sağ olun, var olun diyorum.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları