Kırklareli'de 17 kadın Atatürk ve cumhuriyet aşkıyla yola çıkarak bir koro kurdu.
Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesine bağlı Ertuğrul köyünde, yaşları 40 ile 80 arasındaki kadınlar, 'Cumhuriyet Kadınları' adlı bir koro kurdu. Köylü kadınlar, kendisi de Ertuğrullu olan emekli müzik öğretmeni Şükran Akdeniz önderliğinde toplandılar. Şükran Akdeniz; köy enstitülerinde okuyan ve sonrasında köyünde öğretmenlik yapan vatansever bir babanın kızı. Babasında gördüğü Atatürk ve vatan sevgisini kendi öğrencilerine de aşılamayı görev edinmiş bir öğretmen.
Aydınlık'tan Müjde Oktay'ın haberine göre koronun kurucusu ve aynı zamanda şefliğini yapan Şükran Akdeniz, “İçimizdeki Atatürk sevdasını haykırmak ve yeni nesile bu sevdayı anlatan türküleri aktarmak için bu koroyu kurduk” diyor ve şöyle konuşuyor: “Geçen sene 30 Ağustos etkinlikleri dolayısıyla Lüleburgaz'da bir koroya keman çalmak için katıldım. Daha sonra Ertuğrul köyündeki kadınlar da bu işi yapamaz mı diye düşündüm. Kemanımı alıp köye gittim. Kadınları köy meydanına topladım. Sizinle bir koro kurmak istiyorum. Sizlere marşları ve türküleri öğretmek istiyorum dedim. İlk önce çok çekindiler. 'Biz nasıl yaparız ilkokul mezunuyuz, okumayı bile unuttuk. Hem sahneye nasıl çıkarız' dediler. Merak etmeyin ben size her şeyi öğreteceğim dedim. 13 kişiyi topladım ve koroyu kurduk. Çalışma yerimiz bile yoktu. Okulun bodrum katında çalışıyorduk. Ama herkes büyük bir istekle ve canı gönülden çalışınca her şey oldu.”
KÖYÜN ERKEKLERİ DESTEK OLDU
Şükran Akdeniz, koroyu kurarken köydeki erkeklerle yapılan toplantıyı da mutlulukla anlatıyor: “Köydeki kadınlar; emekçi, tarlada çalışan, hayvan bakan kadınlar. Koro çalışmaları olurken onların yaptığı işi kim yapacaktı? Erkekleri köy kahvesinde topladım. Eşleriniz koroya katılacak. Benim onları çalıştırdığım günlerde ve programlarımızın olduğu zamanlarda onların işlerini sizler üstlenir misiniz diye sordum. Hepsi seve seve kabul etti. Babam enstitü mezunu bir öğretmendi ve köyüne çok hizmet etti. Bu yüzden bütün köylüler bana güvendi ve anlayışla karşıladılar. Koronun ilk konserinden sonra kahveye gidip erkeklere teşekkür ettim. Çünkü bu işte onların da büyük emeği vardı.
'ATAM İZİNDEYİZ ŞİİRİYLE BAŞLADIK'
Şükran Akdeniz, ilk koroyu 10 Kasım'da Atam İzindeyiz şiiriyle verdiklerini ve sonrasında daha güzel işlere imza attıklarını gururla dile getiriyor: “Koromuzu Ekim ayında kurduk ve ilk konserimizi 10 Kasım'da verdik. 1 ayda çok çalıştık. Şiirleri ve marşları yazdım ve okuyamayanlara ben okuyup tekrar ettirerek ezberlettim. Daha sonra köyün köprüsünde mini bir konser verdik. 'Bu vatan bizim, parçalanamaz' adlı bir program yaptık. Aladağ'da yanan kardelenlerimiz için de bir program düzenledik. Kapsamlı bir araştırmayla Trakya'nın unutulmaya yüz tutmuş 30 yöresel türküsünün listesini çıkardım ve bunu gelecek nesillere aktarmayı da görev edindik. Amaçladığım her şey oldu ve olmaya devam ediyor. Kadınlarımızla gurur duyuyorum.”
'KÖYLER AYDINLANIRSA TÜRKİYE AYDINLANIR'
Kadınların, en büyük görevinin cumhuriyete sahip çıkmak olduğunu söyleyen Akdeniz, “Türkülerimizi söyledikten sonra mutlaka Atatürk'ü anıyoruz ve cumhuriyeti haykırıyoruz. Ben içimdeki Atatürk sevdasından dolayı kurdum bu koroyu ve köyde kurdum. Çünkü Atatürk, önce köylülerin aydınlanmasını istedi. Köy enstitülerini kurdu. Köyler aydınlanırsa tüm Türkiye aydınlanır. Bunu istemedikleri için enstitüleri kapattılar. Ama istediklerini yapsınlar. Bizim yetiştirdiğimiz öğrenciler sonsuza kadar cumhuriyet sevdasını yaşatırlar. Ne yaparlarsa yapsınlar cumhuriyetin değerlerini yok edemeyecekler.”
İMECE KÜLTÜRÜ DE YAŞATILIYOR
Kadınlar, türkülerle birlikte imece kültürünün de unutulmaması için bu kültürü yaşatmaya çalışıyorlar. Türküler söylendikten sonra kimin ne işi varsa hep birlikte yapılıyor. Yardımlaşma ve dayanışmanın temeli olan imece usulüyle en zor işin bile üstesinden geliniyor.