Burkay'ın

Tarih: 13.02.2012

Kemal Burkay 50 yıldır siyaset sahnesinde olan biri.

31 yıldır İsveç’te yaşayan Kürdistan Sosyalist Partisi Lideri, siyasetçi, şair Kemal Burkay, Başbakan ve Hükümetin davetlisi olarak Türkiye’ye döndü. Havaalanında Vali yardımcısı tarafından karşılanan Burkay, polislerden oluşan eskort eşliğinde beş yıldızlı otele götürüldü. “ Hükümetin Demokratik açılımını desteklemek için geldim”, “artık ülkede daha fazla özgürlükler olduğunu görüyorum” gibi açıklamalar yapan Burkay, Bakanlar Egemen Bağış ve Ertuğrul Günay’la da görüştü. Bu görüşmelerde hükümete ve Gülen cemaatine teşekkürler etti.

Kemal Burkay 50 yıldır siyaset sahnesinde olan biri. Türkiye İşçi Partisi’nde siyaset yapmış, Özgürlük Yolu ve Roja Welat dergilerini çıkaran grubun öncüsü olmuş ve nihayet Kürdistan Sosyalist Partisi’nin kurucusu ve lideri olmuş. Yaşamı tamamen politikanın içinde geçmiş. Dolayısıyla, “demokratik açılımı”, “AKP’nin getirdiği özgürlük ortamını”, “Gülen cemaatini” falan tahlil edemeyecek durumda olmaması gerek. Yine de birkaç hatırlatma yapmakta yarar olabilir.

- Referandum öncesinden başlayarak AKP tarafından yükseltilen ırkçı şovenizmi,

- Seçimler öncesinde MHP’den daha açık bir ırkçılıkla, Kürt coğrafyasında görev yapan ve savaştan nemalanan askerlerin de oyunun AKP’de toplanmasını ,

- Seçimler öncesi yüzlerce yerel Kürt yöneticinin cezaevlerine doldurulup, sorgusuz sualsiz tutulmasını,

- Adaylık sürecindeki gereksiz vetolarla yapılan kışkırtmalar sonucu ölümlere varan olayları,

- Seçilmişlerin ısrar ve inatla cezaevinde tutularak demokratik mücadele yollarının kapalı tutulmasını,

- On yıllardır bölge insanına yapılan zulmün, işbirlikçiler dışında aynen sürdüğünü,

- Ülkede ve bölgede yaşayan insanların her gün her saat bu yazılanların kat kat fazlasına tanık olduklarını,

- Kürt halkının tepesinden bombaların hiç eksilmediğini vs. vs.

Kemal Burkay unutmuş olabilir. Kendisini davet edip, eskortlarla ağırlayanın da, saydığımız zulümleri yıllardır uygulayanın da aynı DEVLET olduğunu, Emperyalizmin Ortadoğu’daki en azgın karakolunun giderek İsrail yerine AKP yönetimindeki Türkiye olduğunu da unutmuş olmalı. Ancak Burkay’ın görüşleri uğruna mücadele etmiş, işkence görmüş, hapis yatmış izleyicilerinin bunları unuttuğunu sanmıyoruz. Nitekim karşılayanlar arasında eski yoldaşlarından pek az, ama AKP gençlik kolları sayılan “Genç siviller” denen gruptan mebzul miktarda bulunmaları bunun göstergesi sayılabilir.

Kürt meselesinin çözümü konusunda AKP’nin taktikleri belli. Bu işi ancak ben çözerim mantığıyla yola çıkarak:

- Kendine yakın olmayanlarla her türlü diyaloğu kesip,

- Hizbullah’ı canlandırmayı deneyip,

- Koruculuğu yeniden ihya ederek,

- Ordu üst kademesi ve savaş lobisiyle el ele

- Daha önce çok can yakan, faili meçhullerin asıl faili olan “özel polis kuvvetlerini” hem de ağır silahlarla donatarak bölgeye yeniden sürerek,

Çözmeyi planlamaktadır. Bu “çözüm” daha fazla kan, daha fazla gözyaşı, daha fazla halk düşmanlığıdır. Yeniden ortalığı faili meçhullerin kaplayacağı görünüyor.

Bu durumda AKP’ye bölgeden “iç destek”ler gerekmektedir. Korucular zulümleriyle zaten hazır ve nazırlar. Ancak psikolojik destek için de “içerden” kimi aydınların desteği alınmalı bu aşamada. Zaten buna meyleden bir kısım Kürt “aydını” mevcut. Şimdi bunlara yaşı, başı ve karizmasıyla Kemal Burkay da katılmış oluyor. Kendisi için hazin bir son değil mi?