loading
close
SON DAKİKALAR

Birleşik Cephe

Ali Avcu
Tarih: 11.02.2012

Sovyetler Birliği'nin dağılması ile birlikte, ABD, dünya çapında hegemonyasını sürdürmek ve geliştirmek için, etnik ve dini kökenli çatışmaları, bölünmeleri körüklemiştir.

İkinci dünya savaşı öncesi, Avrupa'da seçimler yoluyla, Almanya ve İtalya'da faşist anlayış iktidara gelmiş, iktidarları döneminde, tüm muhalif kesimlere yoğun bir bastırma ve sindirme hareketi başlatmışlardır. Hitler ve Mussolini, ülkelerinde tüm kurumlara hakim olmuş ve ülkelerinde kendileri gibi düşünmeyen tüm toplumsal kesimlere baskı ve zulüm uygulamışlardır. Aydınlar, bilim adamları, muhalif kesimlere karşı komplolar kurulmuş, yıllarca süren işkence ve zulüm, bu iki faşist diktatörün 2.Dünya savaşında yenilmelerine kadar devam etmiştir. Milyonlarca insanın katledilmesine yol açan bu iki avrupalı lider, günümüzde dahi onarılmayan yaralar açılmasına sebebiyet vermişlerdir.

ABD, 1970'li yıllardan itibaren, Sosyalist bloğu dağıtmak amacıyla, Sovyetler Birliği'ni kuşatmak ve dağıtmak hedefi ile yeşil kuşak projesini geliştirmiş ve uygulamaya geçirmiştir. Toplumu müslüman olan ülkelerde ''ılımlı islamı''n gelişimini teşvik etmiş, özgürlükçü düşünce akımlarının güçlenmemesi için her tür destek ve çaba sergilenmiştir.

Sovyetler Birliği'nin dağılması ile birlikte, ABD, dünya çapında hegemonyasını sürdürmek ve geliştirmek için, etnik ve dini kökenli çatışmaları, bölünmeleri körüklemiştir. 

BOP projesinin uygulmaya geçilmesi için en önemli ülke Türkiye'dir. Türkiye, bağımsızlık geleneği olan, emperyalizmin paylaşım amaçlı işgaline karşı, direnerek dünyada emperyalizme karşı ilk BAĞIMSIZLIK mücadelesi vermiş bir ülkedir. Güçlü bir orduya sahiptir

ABD bu amaçla, ülkemizde, bölücülük yapan PKK'ya her tür desteği vermekte, PKK, ABD'nin fiili hakimiyeti altında bulunan Kuzey Irak'taki kamplarda eğitilmekte ve barındırılmaktadır.

Yine, ABD, 1990'lı yılların başından itibaren, Kemalizmi kendisi için ciddi bir tehdit olarak görmüş, AB eliyle, Kemalizmin hakkından gelmek amacıyla, çalışmalar başlatmış, basında, Kemalizm karşıtlığı yapmaları için, gazeteciler akçeli işler ile teslim alınmış, kendilerine bağlı yüzlerce gazeteci yaratılmıştır. Bu gazeteciler, köşelerinde, katıldıkları televzyon programlarında, Atatürk karşıtlığı yapmakta, Atatürk'ün toplumda etkisini kırmaya çalışmaktadırlar.

Erdoğan-Gül ikilisi devreye sokulmuş, Erdoğan-Gül ikilisinin liderliklerinde AKP kurdurtulmuştur. Erdoğan'ın başbakan, Gül'ün ise dışişleri bakanı yapılacağını, 1996 yıllarında Türk basının yurtsever kalemleri ortaya çıkarmışlardı. Refah Partisi'nin Beyoğlu ilçe başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan, Hikmetyar'ın dizinin dibinden alınarak, Laik Türkiye Cumhuriyet'inin başbakanı yapılmıştır.

Aslında, 12 Eylül 2010 günü yapılan Referandum ile, HSYK'nın tamamen iktidara bağlı bir organ haline gelmesi ile birlikte, Türkiye'de AKP faşizminin resmen ilanıdır.

İşte bu ortamda, CHP'ne büyük görev ve sorumluluk düşmektedir. Ülkenin içinde bulunduğu durumu kavrayamayan bazı CHP'liler, parti içi iktidar çatışmasına girmektedirler.

Bugün zaruret, birlik olmak, kenetlenmek ve tüm demokratik ve cumhuriyetçi güçleri birleştirmektir.

Faşizme ve emperyalizme karşı başarı için tek bir yol ve yöntem vardır. Toplumun her kesimini birleştirmek, birleşik br mücadele başlatmaktır. Bugün 1919 koşulları kadar ağır koşullardan geçmekteyiz. Sizin, koltuklarınız mı önemli, faşizmden kurtulmak mı?

Artık CHP, alanları en verimli şekilde değerlendirmelidir. AKP fazşimine karşı, kıran kırana bir mücadele hatı izlemeliyiz. 2014 yerel seçimlerinde AKP'yi yenilgiye uğratmalıyız. CHP, cumhuriyetçi ve anti emperyalist tüm partileri, kitle örgütlerini, sendikaları ortak mücadeleye çekmelidir. 2014 yerel seçimlerinde, ÖDP, İP, TKP, DSP gibi partiler ile yerel birliktelikler oluşturulmalı, kitle örgütlerinin bu birlikteliğe katılmaları sağlanmalıdır. Bugün, farklılıklarımızı vurgulama yeri ve zamanı değildir. Bugün, ortak paydada birleşme ve ABD emperyalizmi ve onun işbirlikçisi AKP Faşizmini durdurm ak zamanıdır.

CHP dışındaki kesimlere de bir çağrım var, bugünün görevi, CHP'yi CHP liderini yıpratmak, karalamak değildir. Artık bu anlayışlarınızı terk ediniz, ortak paydalarımızı, tam bağımsızlığı, demokratik ve laik bir Türkiye vurgusunu öne çıkarmanın zamanıdır.

Ali Avcu

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları