Tarih:
17.11.2012
Birileri büyürken, diğerleri ölüyor!
Ceren Özçelik yazdı, ''Milyonlarca masum insan, faşistlerin elinde can veriyor...''
Kazalar, hırslar, kişisel ve ‘ırk’sal çatışmalar…Her gün binlerce insan, başkaları tarafından öldürülüyor.
Kimi hırslarını dizginleyemeyen öfkeli insanların ellerinde, kimi egolarını başka tüm değerlerin üstünde tutan ‘güç ve para’ bağımlılarının, kimi de ırklarını diğer tüm ırklardan üstün ve kutsanmış olarak görüp onunla anlamsız bir şekilde gurur duyan faşistlerin elinde can veriyor milyonlarca masum insan.
Dünyadaki her canlı bilebilseydi, insan yaşamının her şeyden üstün olduğunu ve onların yaşama hakkına saygı duyabilseydi bencillik yapmadan, savaşlar olur muydu?
O en büyük güçlerin, gücüne güç katmak için masum tüm insanları birbirine kırdırmaya çalışmasının bir sonucu değil miydi savaşlar?
O güçleri, ilelebet ‘en büyük’ olma arzusuna sahip yaşatan da egolar değil miydi?
Egolar ki faşizmin kardeşi, savaşların en önemli sebebi.
Ve egolar yüzünden toplu katliamlar yapılmasına şahit bıraktırılıyoruz. İbret almamız istenircesine daha da kanlı gerçekleştiriyorlar eylemlerini…
Faşizm ki, dünya toprakları üzerinde milyonlarca insanı, yalnızca farklı ırklara sahip olduğu için yaşama hakkından etti.
Güç ve iktidar hırsı ki, sınırlarını ve hakimiyetini büyütmek ya da yeni bir bayrakla bağımsızlığını ilan etmek için annelerin, babaların, eşlerin ve çocukların bazen canını yaktı ve bazense canını aldı.
Kendi ırkını sonsuz bir ihtirasla yücelten insanların eline ne geçti? Faşizm kimi, niçin mutlu etti? Milliyetçilik dediğiniz şey, insanları sınıflandırmaktan başka nedir? Ve milliyetçilik, hayatında kendine ya da başkalarına olumlu olarak nitelendirilebilecek hiçbir katkısı olmayan insanların kendilerini tatmin etmek için sığındığı bir çatı değil midir? Irkçı insan komplekslidir, eksiklerini kendi ırkının ‘başarıları’ –ki bu başarılar genelde kanlı başarılardır- ile övünerek doldurmaya çalışır.
Dünya tarihinde yaşanmış, yaşanmakta olan ve şüphesiz bundan sonra da yaşanacak olan savaşların tek gerçek sebebi egolardır. ‘En çok benim toprağım olsun’ ve ‘En iyisi benim olsun’ türevinden güç merkezi olmak için odaklanılan ve özünde aynı şeye hizmet eden yüzlerce hedef. Ve halka o hedefi faşizm olarak sunmalarını sağlayan, en büyük güce bağlı ‘devletler’
Tıpkı A iktidarının, sınır komşusu B’nin toprak bütünlüğünü ihlal ettiğini gerekçe göstererek ona saldırmaya hazır ve nazır vaziyette, halkı ‘milliyetçilik’ maskesiyle galeyana getirme ve amacına ikna etme çabası gibi. Oysa A iktidarının arkasındaki gerçek ve tek iktidar, kullanılan halkların milliyetçilik duyguları kabartılıp köpürtülürken, masum insanların ölüm fermanını çoktan imzalamış oluyor.
Bu yüzden herkese sesimin elverdiği kadarıyla söylüyorum. Faşizm safsatasını, yücelttiğiniz değerler arasına sokmaktan vazgeçin. İnsanı ırkına, dinine, inanışına ve cinsiyetine göre değil vicdanlarına göre sınıflandırın ki öldürülen masum insanların kanı elinize bulaşmasın. Her gün akan o kanın bir gün en yakınlarımızdan, bizden ya da bizden sonra yaşayacak torunlarımızdan da akmayacağını kim garanti edebilir?
‘Tepede beyaz bir saray
Sarayda soytarı bir kral
Kara haber onun işi
Sıra kimde?
Kanlı resimler ressamı
Sergide insan mezarı
Satılık olan karanlıktır çerçevede’ *
Ceren Özçelik
* Sözler: Dilek Neşe Açıker
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
