Gerilimi keşfettim

Ceren Özçelik yazdı, ''Artık gerilim romanlarından kopamıyorum...''

Bundan bir ya da iki sene önce tesadüfen kitaplarımın olduğu dolapta keşfettiğim, arka kapağına göz bile gezdirmeden okumaya başladığım, gerilim ya da korku filmi izlemekten hoşlanmamama rağmen kitaptaki her gerilim öğesinden keyif duyduğum ‘tıbbi gerilim’ romanları ile tanışmam ve nihayetinde onlardan kopamamam, Tess Gerritsen sayesinde gerçekleşti.

Filmlerde izlerken başımı çevirmeme neden olan kanlı sahneleri artık okuduğum satırlarla gözümün önüne getirmeye çalışır oldum hatta sözü bile beni irite eden otopsinin tüm korkunç ayrıntılarını da…

Aşk romanlarından ya da kişisel gelişim kitaplarından sıkılanlar için farklı bir alternatif olabileceğini düşündüğüm Tess Gerritsen’ın gerilim yüklü dünyasında dilinin de akıcılığı sayesinde vaktin nasıl geçtiğini, kitabın bir anda nasıl da sonlarına geldiğimi anlayamıyorum. Özellikle otobüs yolculuklarında okumaktan keyif aldığım, işe gittiğim sabahlardan birinde kendimi dış dünyadan biraz fazla soyutlayarak kitaba kapılıp gittiğim için iş yerimin olduğu duraktan ik-üç durak sonra inmek durumunda kaldığımı itiraf etmeliyim.

Gelelim, kitapla ve yazarı ile ilgili ayrıntılara. Benim şu ana dek okuduğum ya da okumayı tercih ettiğim Tess Gerritsen romanlarının vazgeçilmez iki kadın karakteri var; idealist, sert ve ‘erkek gibi’ diye tabir ettiğimiz dedektif Jane Rizzoli ve onun cinayet vakalarında birlikte çalıştığı, gizemli adli tıp uzmanı Maura Isles. Biri polis diğeri doktor bu iki kadın bazen bir müze katilinin yakalanması bazen de seri olarak gerçekleştirilen kadın cinayetlerinin aydınlatılması için bir araya geliyor.

Gerritsen’ın daha birçok romanı bulunmasına rağmen alışkanlıklarıma takılı kaldığım için henüz sadece Rizzoli & Isles serisini okumuş bulunmaktayım. Ancak seriyi yakında bitireceğim için diğer romanlarını da keşfetmeye başlayacağım. Gerilimden kopmaya hiç niyetim yok.

Yazar Tess Gerritsen, Çin asıllı ABD’li bir doktor. Mesleğini bırakarak yazarlığa adım atmış ve bu yüzden kitabın otopsi bölümleri son derece profesyonel ve aslında doğrudan kendi anlatıyor.

Şimdiye dek okuduğum Rizzoli & Isles serisinin 5 kitabında çoğunlukla polisiye kısmının ağır bastığını gördüm. O yüzden bu romanları polisiye-gerilim diye adlandırmak da mümkün. Beni etkileyen ise polisiye kısmının ustaca kurgulanması, otopsi bölümlerinin son derece titizlikle kitaba nakşedilmesi ve bütün bu teknik bilgi yığınının içinde edebi dilin kusursuza yakın bir şekilde kullanılması oldu.

New York Times’ın en çok okunanları arasına girmeyi başarabilmiş bu gerilim romanları geçtiğimiz yıllarda dizi yapımcılarının da ilgisini çekti ve ‘Rizzoli & Isles’ ismiyle seyircilerin karşısına çıktı. Benim gibi pek çok Gerritsen okuyucusunun beklentilerini tam anlamıyla karşılayamasa da polisiye diziler arasında yükselmeyi başarabildi. Dizi ülkemizde de alt yazılı ve dublajlı olarak bir dönem yayınlanmıştı.

Kitabı yalnızca gerilim ve polisiye türünden hoşlananlara değil, hoşlanmayan okurlara da rahatlıkla tavsiye edebilirim. Cerrah, Çırak, Günahkar, İkiz Bedenler, Siliniş, Asla Arkana Bakma, Kemik Bahçesi, Ruh Koleksiyoncusu gibi en çok okunan Tess Gerritsen romanlarını birçok kitap mağazasından veya online kitap alışveriş sitelerinden 7,00-24,00 TL’ye temin edebilirsiniz.

Keyifli okumalar…

Ceren Özçelik