Kan kokan siyasetler
Her şehit haberinde, siyasetin çirkin yönüne bir kez daha tanık oluyoruz…
Ülkemizin sınır güvenliğini koruyalım diye, askerler yetiştiriyoruz. Peki, kendi insanlarımızı, askerlerimizi neden koruyamıyor, en azından korumaya çalışmıyoruz? Teker teker yok olan o askerlerin aileleri neler hissediyor, kimse gerçekten bilemiyor.
Bir anne neden aylarca karnında taşıdığı, doğduğunda uykusunu, beslenmesini, hastalığını gözü gibi beklediği, nefesine nefes olduğu; kılına zarar geldi mi içini acıtan oğlunu askere yolcu ederken ölüme yolladığını hissetmek zorunda?
Ben daha şimdiden, doğmamış çocuklarımı ilerde askere
nasıl yollayacağımın endişesini taşımak zorunda mıyım? Peki gelecekte
evliliğini ya da başarılarını görmeyi hayal ettiği asker oğlunun öldüğünü duyan
annenin içindeki yangını kim tarif edebilir? Babasını tanımadan kaybeden
bebeklerin hayatları boyunca yaşayacağı eksiği kim tamamlayabilir?
Ülke olarak yaşadığımız her acı olayda içimde bu
düşüncelerle beraber koca bir sıkıntı, öte yandan hissetmekten yorulduğum büyük
bir öfke duyuyorum. O gencecik insanlar arkalarında bu kadar yara bırakırken, kendilerini ortaya atıp süslü cümlelerle mesaj vermeye
çalışan ve bunu yaparken de mutlaka kendisine muhalif isimleri yerme çabasına girişen
siyasilerin seslerini duymaya bile tahammül edemez hâldeyim. Öyle samimiyetsiz
ve benciller ki, halkı etkilemeye çalışırken itici olduklarının farkında
değiller. Üstelik üzerinden prim yapmaya çalıştıkları o acıların kimler
tarafından ve nasıl çekildiğini gerçek anlamda bilmediklerinden de eminim.
* * * * *
''Siyasette her şey mubah'' mantığını benimsemiş
milletvekilleri ve bakanlar; yaşanılan kayıpların üzerine birbirinizi
suçlamanız, 'bıçak kemiğe dayandı', 'bedelini ödeteceğiz' türevinden söylemleri
kullanmanız, bol bol intikam mesajı vermeniz sizi birilerinin gözünde 'duyarlı'
yapıyor olabilir ama amacınızın ne olduğunu bilenler için sadece birer laf
ebesisiniz... Söylemlerinizi okuyabilenler için sarf ettiğiniz her cümle siyasetinizin çirkin bir yüzü. Ardı arkası kesilmeyen her yeni ölümde, o
kurbanlar için üzülmeye; sizlerden de, siyasetiniz kana bulaştığı sürece
iğrenmeye devam edeceğim...
Ülkenizdeki gencecik insanları göz göre göre ateşin içine
atıp ölmelerine seyirci kalıyorsunuz. Ancak içinizde insaniyet namına az da olsa birşey kalmışsa yaşanan acılara saygı duyun ve ölümlerine sebep olduğunuz
insanların üzerinden siyaset yapmayın. 20-21 yaşında pisi pisine devlet kurbanı
olmuş bu gençleri güç gösterilerinize alet etmeyin...
Ceren Özçelik
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları