Tarih:
07.02.2013
Sağlık Bakanlığı, 'Sağlık'tan bihaber!
Ceren Özçelik, 'Tuba Ünsal, o fotoğrafı çekmeseydi, Sağlık Bakanlığı hizmetlerinin en insancıl şekilde gerçekleştirildiğini var saymaya devam edecekti...'
Devlet hastaneleri ve insani olmayan koşullarda verdiği 'hizmet', ünlü bir oyuncunun çektiği fotoğraf sayesinde gündeme geldi.Tuba Ünsal’ın kızı Sare’nin bakıcısı mide kanaması geçirdi; Ünsal, bakıcıyı Okmeydanı Devlet Hastanesi’ne götürdü. Hastanedeki manzarayı fotoğraflayan Ünsal, fotoğrafları sosyal medyada paylaştı. Sağlık Bakanlığı ise İstanbul'un en önemli devlet hastanelerinden birinde bu fotoğrafı çeken ünlü oyuncuya teşekkür edip, durumu yetkili arkadaşlarına ilettiklerini söyledi sosyal medya üzerinden...
Durumun vahameti işte bu kadar açık ve net. Sağlık kadar; hizmeti en iyi koşullarda verilmesi gereken mühim bir meselenin bu kadar ayaklar altında olması kabul edilir değil. Ama daha akıl dışı olan şey, bu koşullardan devletin Sağlık Bakanlığı'nın bihaber olması!
Tuba Ünsal'ın çocuk bakıcısı hasta olmasaydı ve o akşam o hastaneye gidip o fotoğrafı çekmeseydi, öyle zannediyorum ki Bakanlık, sağlık hizmetlerinin en steril ve en insancıl yollarla gerçekleştirildiğini var saymaya devam edecekti.
Oysa ki köşe yazarları ve sosyal medya kullanıcıları bunu sıklıkla dile getiriyor. Sağlık Bakanlığı'na, hastanelere ve BİMER'e (Başbakanlık İletişim Merkezi) onlarca, yüzlerce şikayet mesajları gönderiliyor. Ne kadar komik ki hastanelerdeki olumsuz koşullar için ünlü oyuncu Tuba Ünsal farkındalık yaratabiliyor.
* * * * *
Durumun bir de özel-devlet ayrımı var. Ne yazık ki Türkiye'de özel hastane ve devlet hastanesini birbirinden ayırt etmek daha metrelerce uzaktan mümkün. Özel hastaneler kalabalık değil. Sadece acil durumlarda değil bir kontrol ya da muayene için bile beklemek zorunda kalmıyorsunuz. Sağlık hizmeti, olması gerektiği koşullarda; sağlıklı ve temiz bir ortamda veriliyor. Ve ne yazık ki bu koşullarda sağlık hizmeti alabilmek için liralarca para ödemek zorundasınız. Halbuki öz olan hakkınız bu, siz bir vatandaş olarak bu koşullarda sağlık hizmeti alabiliyor olmalısınız. Ancak kendi devletinizin size sağlayabildiği koşullar yukarıda saydıklarımın yarısına bile ulaşamıyor. Para ödemeden yararlandığınız o en temel hakkınız için; beklemeniz, sabretmeniz, kalabalıkta ezilmemeye çalışmanız ve steril olmayan koşullara karşı güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmanız gerekiyor.
* * * * *
Türkiye'deki sağlık sisteminin eksiklikleri saymakla bitmiyor. Yıllardır, bir kaç gün evvel yayınlanan o fotoğraftaki görüntülerden yakınılıyor zaten. Ama kimsenin sağlık hizmetlerindeki gerçek sorunları samimi bir şekilde umursadığı yok.
Sağlık Bakanlığı'nın icraatleri obezite ve sigara kullanımı ile ilgili kamu spotları yayınlamaktan öteye geçemiyor. Bir de, ünlü insanlara sosyal medya üzerinden yayınladığı fotoğraf için teşekkür etmekten...
Bundan böyle, hastanedeki kalabalıklara, alınamayan randevulara isyan edip satırlar dolusu mesajlarla mağduriyetimizi
dile getirmenin bir sonuç vermediğini anlamamız gerekiyor. Yapmamız gereken bizi rahatsız eden koşulları fotoğraflayıp ünlü birine yollamak ve onlardan fotoğrafımızı sosyal medya üzerinden yayınlamalarını istemektir. Belki bu sefalet alenen dökülürse ortalığa, birileri utanır da artık yıllardır dillerinden eksik etmedikleri 'sağlık reformu'nu gerçek anlamda gerçekleştirmeye koyulurlar...
Durumun vahameti işte bu kadar açık ve net. Sağlık kadar; hizmeti en iyi koşullarda verilmesi gereken mühim bir meselenin bu kadar ayaklar altında olması kabul edilir değil. Ama daha akıl dışı olan şey, bu koşullardan devletin Sağlık Bakanlığı'nın bihaber olması!
Tuba Ünsal'ın çocuk bakıcısı hasta olmasaydı ve o akşam o hastaneye gidip o fotoğrafı çekmeseydi, öyle zannediyorum ki Bakanlık, sağlık hizmetlerinin en steril ve en insancıl yollarla gerçekleştirildiğini var saymaya devam edecekti.
Oysa ki köşe yazarları ve sosyal medya kullanıcıları bunu sıklıkla dile getiriyor. Sağlık Bakanlığı'na, hastanelere ve BİMER'e (Başbakanlık İletişim Merkezi) onlarca, yüzlerce şikayet mesajları gönderiliyor. Ne kadar komik ki hastanelerdeki olumsuz koşullar için ünlü oyuncu Tuba Ünsal farkındalık yaratabiliyor.
* * * * *
Durumun bir de özel-devlet ayrımı var. Ne yazık ki Türkiye'de özel hastane ve devlet hastanesini birbirinden ayırt etmek daha metrelerce uzaktan mümkün. Özel hastaneler kalabalık değil. Sadece acil durumlarda değil bir kontrol ya da muayene için bile beklemek zorunda kalmıyorsunuz. Sağlık hizmeti, olması gerektiği koşullarda; sağlıklı ve temiz bir ortamda veriliyor. Ve ne yazık ki bu koşullarda sağlık hizmeti alabilmek için liralarca para ödemek zorundasınız. Halbuki öz olan hakkınız bu, siz bir vatandaş olarak bu koşullarda sağlık hizmeti alabiliyor olmalısınız. Ancak kendi devletinizin size sağlayabildiği koşullar yukarıda saydıklarımın yarısına bile ulaşamıyor. Para ödemeden yararlandığınız o en temel hakkınız için; beklemeniz, sabretmeniz, kalabalıkta ezilmemeye çalışmanız ve steril olmayan koşullara karşı güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmanız gerekiyor.
* * * * *
Türkiye'deki sağlık sisteminin eksiklikleri saymakla bitmiyor. Yıllardır, bir kaç gün evvel yayınlanan o fotoğraftaki görüntülerden yakınılıyor zaten. Ama kimsenin sağlık hizmetlerindeki gerçek sorunları samimi bir şekilde umursadığı yok.
Sağlık Bakanlığı'nın icraatleri obezite ve sigara kullanımı ile ilgili kamu spotları yayınlamaktan öteye geçemiyor. Bir de, ünlü insanlara sosyal medya üzerinden yayınladığı fotoğraf için teşekkür etmekten...
Bundan böyle, hastanedeki kalabalıklara, alınamayan randevulara isyan edip satırlar dolusu mesajlarla mağduriyetimizi
dile getirmenin bir sonuç vermediğini anlamamız gerekiyor. Yapmamız gereken bizi rahatsız eden koşulları fotoğraflayıp ünlü birine yollamak ve onlardan fotoğrafımızı sosyal medya üzerinden yayınlamalarını istemektir. Belki bu sefalet alenen dökülürse ortalığa, birileri utanır da artık yıllardır dillerinden eksik etmedikleri 'sağlık reformu'nu gerçek anlamda gerçekleştirmeye koyulurlar...
Ceren Özçelik
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
