Tarih:
13.02.2012
Kayıp Yakınlarının Sesi
Bu gün köşemi Türkiye’nin kanayan en büyük yaralarından biri olan kayıp yakınlarına bırakmak istiyorum.
Bu gün köşemi Türkiye’nin kanayan en büyük yaralarından biri olan kayıp yakınlarına bırakmak istiyorum.
1- Cumartesi anneleri bu hafta cumartesi anneleri saat: 12.00’de Galatasaray Meydanında 338. kez Kayıplarımızı İstiyoruz talebiyle oturacaklar.
Bu haftaki oturma eylemini Ayhan ve Ali Efeoğlu’na adamışlar. Ayhan Efeoğlu 6 Ekim 1992’de, 29 yaşındaki ağabeyi Ali Efeoğlu 5 Ocak 1994’de gözaltına alınarak kaybedilmiş.
Galatasaray meydanının bu haftaki konukları Ayhan - Ali Efeoğlu’nun babası Osman Efeoğlu.
2- Aşağıdaki mektubu yer darlığı nedeniyle kısaltarak yayınlıyorum….
…“2004 yılından bu yana oğlumu bulmak ve akıbetinin ortaya çıkarılması için verdiğim mücadelede devletin bütün erklerine başvurdum.
Ancak ne yazık ki akıl almaz engellemeler, örtbaslar, delil karartmalar, inkarlar, yalanlar, yalan tutanaklar, iftiralar , ihmaller sonucunda oğluma hala ulaşamadım. Bir insanı kaybetmenin ardından bu ağır insanlık suçunu işleyenlerin nasıl korunduğunu ve hangi örtbas yöntemlerinin uygulandığını bilfiil gördüm ve yaşadım. Bu mücadelem sırasında öğrendiğim tek gerçek ise Gözaltında Kaybedilen insanlar asla bulunamayacaktır. Suçlular asla yargılanmayacaktır. Çünkü Gözaltında İnsan kaybetmek bir devlet politikası olarak uygulanmış ve hala uygulana gelmektedir. Bir şeyler yapılmazsa gelecekte de uygulanacaktır.
İşte bu yüzden şunu söylüyorum;
Türkiye, kişilerin gözaltında zorla kaybedilmelerini önlemeye yönelik birleşmiş milletlerin uluslararası sözleşmesini derhal imzalamalıdır.
Çünkü:
1- Yurdumuzda geçmişten günümüze, her dönemde devletin gizli ya da açık güçlerince çeşitli gerekçelerle insanlar kaybedilmiştir.
Hiç bir gerekçe bir insanın zorla kaybedilişini haklı kılmaz
2- İnsan kaybetme olgusu ağır insanlık suçu olmasına rağmen bu bir devlet politikası olarak uygulanmış ve hala da uygulanmaktadır.
3- İnsan kaybetme suçunu işleyenler hiç bir zaman yargılanmamıştır, cezalandırılmamıştır. Yargı suçluyu korumaktadır.
4. Gözaltında insan kaybetme suçu her dönem işlendiği halde, bu, devletin ve siyasilerin tüm kurumları tarafından hep inkâr edilmiştir.
5. ... Toplum kaybedilen kişileri ve ailelerini "kim bilir ne yapmışlardır" diye suçlayabilmektedir. Zorla İnsan Kaybetme suçunun toplum tarafından kabul görmesinin sağlanması bu suçu normatif hale getirmeye yöneliktir.
6. Gözaltında zorla kaybedilen insanların anneleri, babaları, kardeşleri ve tüm yakınları da "yok" farz edilmiş, kaybedilmiş insanlarını aileleri ömür boyu "belirsizliğe" mahkûm edilmiş, çeşitli eziyetlere maruz bırakılmıştır. Korkutulmuş, sindirilmeye çalışılmışlardır. …
7. Gelecekte de bu ağır insanlık suçunun işlenmesinin önlenmesine dair yasalarda hiç bir yaptırım bulunmamaktadır. Devlet güçleri karşısında İnsanların yaşam hakları güvence altında değildir.
8. Kaybedilen insanlar mezar hakkından bile yoksun bırakılmış, devlet güçlerince kaybedilen insanların bedenlerine de hakaret edilmiştir. Aileler kaybedilen yakınları için dua hakkından mahrum bırakılmıştır. …
9… Yurdumuzda güç koşullarda çocuklarını dünyaya getiren ve büyüten ailelere devlet desteği yok denecek kadar az olmasına rağmen, insanlar devlet güçleri tarafından rahatlıkla kaybedilebilmektedir. Gelecek için tüm umutlarını evlatlarına bağlayan ailelerin umutları yok edilmiştir.
Devlet kayıp ailelerinin maddi - manevi zararlarını tazmin etmelidir.
10….Cumartesi annelerinin baskıları sonucu araştırma komisyonu adı altında bir komisyon kurulduysa da, tarafsız kalamamış, kasıtlı olarak yetersiz çalışmış ve bir örtbas-göz boyama komisyonu olduğu anlaşılmıştır.
Tarafsız bir araştırma komisyonu kurulmasına ülkedeki mevcut yasalar ve erkler mani olmaktadır. Bu gerçek, Cumartesi Annelerinin 2011 yılı şubat ayında başbakanla yaptığı görüşmede, Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından dile getirilmiştir. Gözaltında Zorla İnsan Kaybetme'lere karşı etkin ve tarafsız yasalara acilen ihtiyaç vardır…
11. ... Türkiye'de gözaltında insan kaybetmenin önüne geçilebilmesi, kaybedilen insanların akıbetlerinin ortaya çıkarılabilmesi ve faillerin yargılanması BM Sözleşmesinin imzalanmasıyla mümkün olabilecektir.
…Saygılarımla
Kadriye Ceylan
Kaybedilen Tolga Baykal Ceylan'ın Annesi
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
