4+4+4, yeni anayasanın yapılamayacağını gösterdi
AKP’nin, eğitim sistemiyle ilgili yasa tasarısını TBMM’de kanırta, kanırta çıkarması, anayasa tartışmalarında da olacaklarında işareti oldu...
AKP’nin, eğitim sistemiyle ilgili yasa tasarısını TBMM’de kanırta, kanırta çıkarması, anayasa tartışmalarında da olacaklarında işareti oldu.
AKP’nin, yasama organını işletmede ve yürütme görevlerini yaparken
“güç bende, ben istediğimi yaparım,
demokrasi bana lazım olduğu kadar ve benim istediğim gibi demokrasi ”
olarak özetlenebilecek otoriter bir siyaset izliyor.
Yeni yasama yılında iki kritik konudaki tutumunu hatırlayalım.
Bundan önce CHP’nin Tandoğan
Meydanında Meclis grubu toplantısı yapmasına mani olmaya çalışmasını ve BDP’nin grup toplantılarını bir süre önce bir kez
Diyarbakır’da yaptığını hatırlamakta yarar var.
AKP, seçilmiş dokuz
milletvekilinin TBMM’de görevlerini yapmalarını yargı marifetiyle engelledi.
Özgürlükçü ve demokratik bir anlayıştan uzak bir siyasetle
Meclis’te temsil sorununun daha da derinleşmesine önayak oldu.
Yeni anayasa için geniş toplumsal kesimlerin ile CHP ve BDP’nin
talep ettiği yol temizliğini yapmaya
yanaşmadı.
Bu konuları müzakere etmek,
tartışmak yerine Meclis’teki sayısal çoğunluğuyla davrandı.
Yasa değişikliği önerilerini, yeni anayasa hazırlığını bahane
ederek geri çevirdi. Yukarıda sözünü ettiğim her iki konunda belirleyici rol
sahip “Terörle Mücadele Kanunu ve Özel
Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri Kanunlarında değişiklik yapılması önerilerini
yeni anayasa hazırlığından sonraya bırakılması gerektiği bahanesiyle karşı
çıktı.
AKP’nin seçim beyannamesinde dahi olmayan, eğitim konusu alelacele gündeme getirdi.
Şimdi bir rejim için en temel konulardan biri olan eğitim
sistemini, tek başına kendi bildiği ve istediği gibi değiştiriyor.
Eğitim konusunda otorite sayılacak akademisyenlerin ve sivil
toplum örgütlerinin eleştirilerini dikkate almıyor.
Sendikaların itirazlarına sokakta gazla, copla, polis şiddetiyle,
eğitim temel direklerinden olan öğretmeleri yerlerde sürükleyerek karşılık veriyor.
Yasa taslağının tartışılmasına fırsat vermedi.
Yeni anayasa ihtiyacının temel konularında olan Kürtlerin anadilde
eğitim, Alevilerin din eğitiminin zorunlu olmaması ve cumhuriyetçilerin laiklik
konularındaki taleplerini dikkate almadan
düzenleme yapılıyor.
Yani AKP, demokratik, katılımcı yeni anayasa yapmak için ihtiyaç
olan demokratik değişiklikleri yapmaya yanaşmıyor ama kendi önünü temizlemekte
bir an bile geri durmuyor.
Demokratik, özgürlükçü ve katılımcı yeni anayasa yapma arzusuna
zerrece sahip olan bir siyasal anlayış, eğitim sisteminde bu derece kapsamlı değişiklik
yapmayı birkaç ay sonra ne olacağı belli olacak bir yeni anayasa tartışmalarından sonraya bırakır.
Böylesine bir tutum en fazla yapılmak istenen değişikliğin bir yıl
ertelenmesini getirebilir.
Anlaşılan
AKP’nin acelesi var
Bu aceleciliğinin nedeni ise ancak yeni anayasa yapma konusundaki
isteksizliği, güvensizliği olabilir.
Her ne nedenle olursa olsun, AKP’nin 4+4+4 yasasında izlediği
siyaset, yeni anayasa konusunda nasıl bir siyaset izleyeceğini bir kez daha görüldü.
Bu
kafa ile bu siyaset tarzıyla ve anlayışıyla yeni anayasa değil ancak
imparatorluk manifestosu hazırlar.
Bu ülkenin demokratlarına ve muhaliflerine düşen görevde bunu
engellemektir. “Yeni otoriter bir sistem”
kurulmaya çalışıldığını topluma anlatmaktır.
Hakan Tahmaz
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları