74 Milyon geriye değil, ileriye bakıyor
AKP hükümetinin 9 yılda “ileri demokrasi” kandırmacısıyla Türkiye getirdiği yer açık...
Başbakan, dün eğitimde Fatih Projesi’nin tanıtımı nedeniyle düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada “dindar nesil yetiştireceğiz” sözlerini eleştirenlere ser çıktı.
Başbakan Recep Tayip Erdoğan, kendisini eleştirenlere “bu gençliğin tinerci mi olmasını istiyorsunuz” diye seslendiği konuşmasında zihniyet dünyasına ayna tuttu.
Başbakan, bu konuşmasındaki en doğru ve isabetli söz “hiç kimse niyet okuması yapmasın, 9 yıllık iktidarımız nasıl bir şey istediğimizin en önemli ispatıdır.”
“Lafa bakılamaz aynası iştir kişinin” sözünde olduğu gibi Başbakanın ne demek istediğine kafa yormaya gerek yok.
AKP hükümetinin 9 yılda “ileri demokrasi” kandırmacısıyla Türkiye getirdiği yer açık.
Üzülmesine gerek yok. Başbakanın ne istediğini biliyoruz. Hatta her gecen gün AKP’nin pratiği tereddütleri gideriyor.
Başbakan “Dindar bir nesil özgürlüklere saygılıdır; dindar bir nesil, farklı düşüncelere, farklı inanç gruplarına da saygılıdır. O terbiyeyi alarak yetişmiş bir nesiliz biz. Bu saygının nasıl gösterilmesi gerektiğini de bugüne kadar gösterdi.” Sözleri hak ve özgürlükler alanında bizi bekleyen tehlikeye işareti veriyor.
İşin doğrusu Başbakangillerin özgürlükçülüklerini, bilim insanlarını, Ahmet Şık gibi gazetecilerin, avukatların tutuklanmasında, Kürt siyasetçilerine karşı yürüttüğü siyasi operasyonlarda, tutuklu milletvekillerinden, binlerce muhalifin yargılanmasında ve medyada esen rüzgâr gibi şeylerde iyi biliyor ve tanıyoruz.
Bu sözler, Başbakanın, toplumun çoğunluğunda aldığını var saydığı destekle bütün bir topluma şekil vermeye çalışmasının gayri meşru olduğunun farkında olamayacak kadar otoriter bir zihniyete sahip olduğunu gösteriyor.
AKP’nin sahip olduğunu var saydığı çoğunluk da, nicelik bakımında oldukça tartışmalıdır. Dillere belesek etmiş olan bu kavramın içeriği de boştur.
Başbakan güç bende yetki bende istediğimi yaparım demeye devam ediyor.
Toplumun yarısından fazlasının, seçmenin yüzde atmışını ise “hayır yapamazsın” demesini önemsemiyor.
12 Haziran seçimlerde toplam seçmenin yüzde kırık küsurun oyunu almış bir Başbakan, 12 Eylül rejiminin sunduğu olanaklarla elde ettiği parlamento çoğunlukla istediği rejimi kurabileceğini düşünüyor.
Bu ülke insanın ezici çoğunluğu rejimin değişmesinden, demokratikleşmesinde yana, eğitim sisteminden şikâyetçi.
Ama “ileri demokrasi” adına dindar gençlik yetiştirme iddiası ve çabası Başbakanda olsa, 21. yüzyıl Türkiye’sin de kimsenin haddine değildir. Boyunu aşar.
Dindar gençlik yetiştirme iddiası dinin devletleştirilmesidir.
Her şeye “ak kara mantığı” ile yaklaşanların dinin devletleştirilmesi, toplumda tavan yapmış olan muhafazakârlığın, daha da kök salmasından başka bir anlama gelmez.
Bu AKP eliyle yaratılan korku imparatorluğunun kalıcılaşması, kurumlaşmasıdır.
Başbakan fena halde yanılıyor. Türkiye’de yaşayan 74 milyonun ezici çoğunluğu ileriye bakıyor, geriye değil.
Hakan Tahmaz
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları