AK Parti’nin Kürt seçmeni Oyunu
Hakan Tahmaz; Yüzyılın seçimleri için kollar sıvandı. Seçim kampanyası hazırlıkları hızlandı. Seçimlerin 14 Mayıs’ta yapılması konusunda Cumhur İttifakı’nın iki partisinin ortaklaştıkları anlaşılıyor.
“AK Parti, bütün Kürt seçmeni gözden çıkarmış değil. HDP’ye oy vermekten uzak seçmeni kazanmak için bir plan dâhilinde şimdiden yoğun bir biçimde çalışıyor. Bu çalışma için komisyon kurulmuş durumda. “
Yüzyılın seçimleri için kollar sıvandı. Seçim kampanyası hazırlıkları hızlandı. Seçimlerin 14 Mayıs’ta yapılması konusunda Cumhur İttifakı’nın iki partisinin ortaklaştıkları anlaşılıyor.
İktidar partisi “seçim rüşvetini” iki aydır bol keseden dağıtmaya başladı. Erdoğan’ın yıllardır karşı çıktığı Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) sorununa ilişkin yeni düzenleme yapıldı. Cumhurbaşkanı asgari ücret zammına beş puan ekledi. Bazı vergilerde indirim yapılması, temel gıda maddelerinin fiyatlarının dondurulması gibi çok sayıda seçim yatırımları peş peşe açıklanıyor. Bunlar Türk siyasetinin geleneksel karakteristik özellikleri.
2019 yerel seçimlerinde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde yaşananlar hafızalarda tazeliğini hala koruyor.
AK Parti seçimleri kaybetmemek için her şeyi yapabileceğini gösterdi. Bunu, kendi bekasıyla ülkenin bekasını aynılaştırdığında başardı. Güvenlikçi politikalarla her yola başvuruyor.
Cumhur İttifakı, uzun süredir Meclis’in üçüncü büyük partisi HDP’yi güvenlik sorunu olarak topluma ve siyasete pazarlıyor. Ne yazık ki, muhalefet partileri de bu politikayı satın alıyor.
Bu politikayla seçimlerde ulaşılmak istenen iki hedef var.
İlki, seçimlerde HDP’yi siyasi olarak felç etmek, Kürt demokratik hareketinin etkisini azaltmak ve HDP’yi TBMM’nin üçüncü partisi konumundan geriletmek. HDP’yi, siyasi muhatap alınacak ve rekabet edilecek bir odak olmaktan çıkarmak.
İktidar bu hedefine büyük ölçüde ulaşmış gözüküyor. HDP’nin TBMM aritmetiğine denk siyasal ağırlığının olamaması ve seçim kazanmak için muhalefetin merkezini oluşturan Altılı Masa’nın, 6 milyon seçmeni temsil eden, Meclisin üçüncü büyük partisi HDP’ye sırtını dönmesi bunu gösteriyor.
İkincisi ise 2023 seçimlerinde Kürt seçmenin iradesinin muhalefet lehine gelişmesini önlemek. Cumhur ittifakı, HDP’nin cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortak aday etrafında muhalefetle birlikte davranmamasını ve iki ittifakın birbirinden uzaklaşmasını sağlamak istiyor. Bir anlamda seçimleri kazanmayı garantilemeye çalışıyor.
AK Parti, bu saatten sonra HDP’li seçmeninin oyunu ağzıyla kuş tutsa alamayacağının farkında. İktidar, HDP’yi sürekli kriminalize ederek, aynı anda hem Altılı Masa’yı hem de Kürt hareketini/HDP’yi dizayn etmeye çalıyor. Altılı Masa’yı HDP’den uzak durmaya zorluyor. Bu politika Altılı Masa’da bir karşılık buluyor. Ama Kürtleri döverek dizayn etmek, HDP’den uzaklaşmak ters etki yapıyor, seçmen HDP’ye daha fazla bağlanıyor.
Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayına kesinlikle oy vermeyecek olan Kürt seçmenin, Altılı Masa adayına da oy vermemesi iktidarın lehinedir. Bu durum, HDP’nin Altılı Masa’nın tutumu nedeniyle Emek ve Özgürlük İttifakı’yla birlikte cumhurbaşkanı adayı çıkarması veya Altılı Masa’nın adayının HDP seçmeninin oy verebileceği asgari niteliğe sahip olmaktan uzak bir kişi olması biçiminde de gerçekleşebilir.
Üç seçenekten birinin Kürt seçmen tarafından satın alınması için baskı, şiddet, dezenformasyon, tehdit, hile ve her türlü hukuksuzluğa başvuruluyor.
Kürt seçmenin boykot, pasif oy kullanmamak gibi yöntemlerle sandıktan uzaklaşması amaçlanıyor. Buna Kürt seçmeni, iktidar partisinin 2017 referandumunda, 2018 milletvekili seçimlerinde Kürt illerinde uyguladığı özel politikalar, Kürtler siyasetçilerine ve hak savunucularına yönelik politikaları ve gayri resmi OHAL uygulamaları zorlayacaktır.
Altılı Masa’nın bugünkü HDP’yi dikkate almama ve iktidarın Kürtlere yönelik zulüm politikaları, belki Kürt seçmenin bir bölümünü sandıktan uzaklaştırabilir. Bu durum, bugünkü siyasal ortamda HDP’ye veya Kürt hareketine rağmen de gerçekleşebilir. İktidar, esas olarak Kürt seçmeni buna yönlendirmeyi başardığı ölçüde ilk turda seçimi kazanacağını bildiğinden, seçmeni buna zorlamak için elinden gelenin fazlasını yapacaktır. Çünkü HDP seçmeninin sandığa gitmemesi Cumhur İttifakı’nın lehinedir.
Cumhur İttifakının cumhurbaşkanı adayına kesinlikle oy vermeyecek olan Kürt seçmenin, Altılı Masa adayına da oy vermemesi iktidarın lehinedir. Bu durum, HDP’nin Altılı Masa’nın tutumu nedeniyle Emek ve Özgürlük İttifakı’yla birlikte cumhurbaşkanı adayı çıkarması veya Altılı Masa’nın adayının HDP seçmeninin oy verebileceği asgari niteliğe sahip olmaktan uzak bir kişi olması biçiminde de gerçekleşebilir.
Nasıl gerçekleşirse gerçekleşsin, her iki durumda da muhalefetin cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmasının garantisi olan ortak tek adayda buluşma engellenmiş olacaktır.
AK Parti, bütün Kürt seçmeni gözden çıkarmış değil. HDP’ye oy vermekten uzak seçmeni kazanmak için bir plan dâhilinde şimdiden yoğun bir biçimde çalışıyor. Kürtlerin kanaat önderlerinin, dini cemaat liderlerinin, HÜDAPAR başta olmak üzere bazı Kürt partilerinin desteğini kazanmak için özel görevlendirmeler yapılmış durumda. Bu çalışma için komisyon kurulmuş durumda.
Bazılarını Cumhurbaşkanı Sarayda misafir ediyor. Kırılmış gönüllerini almaya, kopuşların önüne geçmeye çalışıyor. Birçoğuna yeni iş sahaları açılıyor, değişik olanaklar sunulduğu bölgeden gelen haberler arasında yer alıyor. Bunlar, AK Parti’nin çıkmaz sokakta olduğunun, zorlandığının işaretleri.
Bütün bu tablo karşısında, Altılı Masa liderlerinin, HDP siyasi sürece dahil olmadan, seçmeninden oy vermesini beklemesi gerçekçi değildir. Hele de kimi liderin “biz AK Parti-MHP seçmeninden oy istediğimiz gibi HDP seçmeninden de oy isteyeceğiz ve alacağız” diye konuşması tam bir akıl tutulmasıdır. Kendilerini dev aynasında görüyorlar.
HDP aday çıkarmanın İktidarın işine geldiğinin ve sonucunun çok vahim olabileceğinin farkında olarak 15 aydır Altılı Masa’nın küçük bir adım atmasını bekledi. En küçük bir gelişme yaşanmadı.
Buna rağmen HDP’nin dışlandığı, yok sayıldığı koşullarda HDP’nin cumhurbaşkanı adayı çıkarmasına itiraz etmek ve Kürt seçmenin gözü kapalı Altılı Masa’nın Cumhurbaşkanı adayına oy vermesini beklemek veya savunmak, siyaseten düşkünlük ya da tam boy aymazlıktır.
Demokratik muhalefet olabilmek için başka şeylerin yanı sıra, AK Parti’nin Kürt seçmene yönelik taktiklerinin farkında olmak ve bunları boşa çıkaracak taktikleri, stratejiyi geliştirmek gerekir. Aksi halde, Diyarbakır da Ankara siyasetine sırtını dönerse, işler daha da zorlaşır.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları