AKP’nin, yalan cumhuriyeti

Hakan Tahmaz, ''29 Ekim törenlerinde yaşananlar her kese 21 Mart Newroz’da yaşananları hatırlattı''...

29 Ekim törenlerinde yaşananlar her kese 21 Mart Newroz’da yaşananları hatırlattı. 

Dün Ankara’daki manzaradan utamayanlar ya yüzsüzler ya da gözlerine kin burunmuş.

29 Ekim cumhuriyet bayramını resmi devlet törenleri dışında kutlanmasını yasakladı.

Newroz’un ne gün kutlanacağına karar verdi.

Her iki yasağın gerekçesi olarak güvenlik güçlerinin elde ettiği istihbarat gösterildi.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramında da Newroz’daki gibi ciddi olaylar çıkacağı bilgisinde söz edildi.

Böylece provokatif eylemelere zemin hazırladı.

İleri demokrasi adına halkın bayramları nasıl kutlayacağına, geleneklerini nasıl yaşatacağına karar veriyor.

Bunun dünyada başka bir örneği yok.

AKP, neredeyse her konuda aynı yolu izliyor.

Genel Yayın Yönetmeni İmambakır Üküş’ün da ifade ettiği gibi yalanlarla memleket yönetiyor.

Siyasete istihbarat örgütlerinden geldiği iddia edilen bilgilerle yön veriyor.

Yalanın adı istihbarat bilgisi oldu.

Yalanla ülke yönetmek siyaset tarzı oldu.

Artık AKP yetkilileri, istihbarat bilgisinden söz etmeye başladığında neredeyse mutlaka bir yalandan söz ediliyor algısı oluştu ülkede.

Dün Başbakan, içişleri Bakanı’ndan aldığı bilgiye göre cezaevlerinde “aç kalan yok, az çok bir şeyler yeniyor” dedi.

Mahkûmlar ölümün sınırına dayandılar.

Beş gün önce Adalet Bakanı “tecrit yok” dedi.

Ama görüşmecileri taşıyan koster AKP’nin paşa gönlü istemediği zaman bozuk.

AKP ne zaman Öcalan ile görüşülmesini istiyorsa, görüş o zaman gerçekleşiyor.


AKP, bayramları ve gelenekleri devletleştirerek kendi Cumhuriyetini inşa ediyor.


Bu yalan cumhuriyetinin ilelebet devam edeceğini sanıp, AKP’nin peşine takılan zevatın haline ise içler acısı.

AKP’yi aklamak için uydurdukları her yalanı, bizzat AKP yalanlıyor.

Her yalanlama ve aklama hareketinden sonra ise ortalığı pis kokular sarıyor.

Köşe yazılarında pis vuruşlar başladı.

Bu nereye kadar sürebilir?

Hakan Tahmaz