Tarih:
18.12.2012
CHP, BDP İttifakı
Hakan Tahmaz yazdı, ''Yeni CHP'nin yeni bir politik hattı olmaması, eski ile arasındaki güçlü bağdır...''
AKP, iktidarı insanlarımızı o kadar bezdirdi ki, yerel seçimlere ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine daha uzun zaman olmasına rağmen, solda ittifak tartışması şimdiden başladı. İyi de oluyor.Tartışmayı bir zamanlar CHP genel sekreterliği görevinde bulunan, Radikal Gazetesi yazarı, KONDA araştırma şirketinden Tarhan Erdem başlattı.
Tarhan Erdem, genel seçimlerden önce de aynı konuyu tartışmaya açmıştı. CHP’nin hükümet olmasının ve BDP’nin doğal/ gerçek milletvekili sayısına ulaşmasının yolunun CHP, BDP ittifakına bağlı olduğunu savundu.
Geçenlerde de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın AKP’den alınabilmesinin CHP, BDP ittifakıyla gerçekleşme şansı olduğunu ileri sürdü.
Bu savını daha çok, her iki partinin oy potansiyeliyle ve siyasal eğilim araştırmalarının sonuçlarıyla izah ediyor. Yani mesleki bir açıklama yapıyor.
Bilindiği gibi Tarhan Erdem, daha çok KONDA şirketinin 1999 ve daha sonraki iki seçim sonuçlarını neredeyse birebir önceden bilmesiyle hatırlanır.
Erdemin önerisi, imkânsız bir öneri değil. Ama gerçekleşmesi oldukça zor, başarılı olması ise iki kat zor. En azından her iki panterinde böylesine bir ittifaka hazır değiller.
Buna rağmen Tarhan Erdem'in, Che’nin “ Gerçekçi ol, imkânsızı iste” sözündeki davrandığı çok açık.
AKP’nin 10 yıllık iktidarına son vermenin İstanbul Belediyesi’ni düşürmekten geçtiği düşünenler için yabana atılacak bir öneri değil. Bu nedenle bunun hazırlığını şimdiden yapmaya başlamak en akıllıca bir iştir.
Bizi ancak buraya Türkiye’sinin ihtiyaç duyduğu güçlü, etkili, 21.yüzyılın gereklerini yerine getirecek eşitlikçi, özgürlükçü ve her şeyin önüne Türkiye’nin barışını dikmeyi önemseyen demokratik sol bir odak yaratılması ulaştırabilir.
Bu da yerel seçimlerle sınırlı bir ufukla hareket etmekle olabilecek bir şey değil.
Bu da yerel seçimlerle sınırlı bir ufukla hareket etmekle olabilecek bir şey değil.
Bu nokta her iki partinin bir dizi sorunları olduğu da bir gerçektir. Bunu değiştirmek bazılarımızın yaptığı gibi eski politikalara dört elle sarılmakla olamaz.
Yakın tarihimizde her seçim döneminde CHP’nin uyguladığı seçim politikasıyla bir sonuç dün, alınamadığı gibi bugünde alınamaz.
Kast ettiğim, 13 Aralık günü Gebze ilçe örgütünü ziyaret eden Gürsel Tekin’in, Erdem’in başlattığı tartışmaya , “CHP'nin yerel seçimlerde bazı kentlerde BDP ile seçime ortak gireceği yönündeki iddialara karşılık olarak ise şunları söyledi: "Böyle bir şey söz konusu değil. Cumhuriyet Halk Partisi hiç kimseyle ortak seçime girmez. Tek başına seçime girer” dahil olmasıdır.
Bu sözler, eski CHP’yi bize hatırlatıyor. En son CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal 2002 seçimleri öncesindeki “otobüs kalkıyor binen binsin”demişti. O otobüse Yaşar Nuri ile Dünya Bankasının personeli Kemal Derviş binmişti. Seçimler sonrasında, Deniz Baykal’da, R. Tayyip Erdoğan’ı Başbakan yapan sürecin düğmesine basmıştı. Baykal eski CHP’nin Genel Başkanıydı. Gürsel Tekin, aynı görüşle yeni CHP’nin temsilciliğini yapıyor.
CHP’nin inandırıcılık sorunu tamda buradan çıkıyor. Yeni CHP’nin yeni bir politik hattı olmaması, eski ile arasındaki güçlü bağdır.
Tekin, aynı konuşmada“89 ruhuna döneceklerini” ifade etmiş. O ruhun sonuçlarını ya unutmuş ya da bunun ciddiyetinin farkında değil. Her iki durum da CHP’nin, durumunu yansıtıyor.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, son kararını vermenin eşiğinde yeni CHP’yi hangi politikalarla, nasıl, kimlerle inşa edecek. Bugünkü rotası belirsiz CHP, eski CHP olarak tarihe geçecek. Ya bu günküne fit olacak ya da gerçekten yerel seçimlere yeni CHP’yi inşa etmenin net kararıyla hazırlanacak. Birincisi denendi, denenmeyen, zahmet isteyen ikincisi.
Bu da ne olursa olsun kim olursa olsun yeter ki gelsin ile olmadığı gibi CHP’nin yalnız başına başaracağı bir şeyde değil.
Hakan Tahmaz
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları