CHP’nin Kürt sorununu Çözüm Önerisi
Bu ziyaret CHP’nin son çeyrek yüzyıl içerisinde yaptığı en büyük siyasal atraksiyonlardan biriydi...
CHP’nin dünkü Meclis Başkanı Cemil Çiçek’i ziyareti ve Kürt sorunu’nda çözüm önerisi ciddi bir etki ve heyecan neden yaratmaması siyaset dünyasının halini gösteriyor.
Bu ziyaret CHP’nin son çeyrek yüzyıl içerisinde yaptığı en büyük
siyasal atraksiyonlardan biriydi.
Kürt sorununda şiddetin tırmandığı bir eşikte, hiç beklenmeyen bir
yerden ana muhalefet partisinde demokratik çözüm önerisi gelmesi ciddiye
alınması ciddi üzerinde durulacak bir durumdu.
Son bir yıl içerisinde özelikle de Uludere katliamı sonrasında
yaşananlara bakıldığında AKP’nin Kürt sorununu çözmeye niyeti, cesareti, ufku
olduğunu iddia edemez.
AKP Kürt sorunu çözen parti olma fırsatını yaklaşık bir yıl önce
tümden kaçırmıştır. Bu konudaki iddialarıyla artık yalnızca Türkiye’nin
beyazlarını oyalayabilir.
Kürt
sorununun için bir çözüm dinamiğine ihtiyaç var.
Bu açıdan CHP’nin önerisi önemsenmesi gereken bir öneri.
CHP önerisindeki Meclis içersinde Toplumsal Mutabakat Komisyonu ve
Meclis dışında Akil İnsanlar Grubu önerisi yeni bir arayışın ilk fişeği veya
sözünü ettiğimiz “yeni çözüm dinamiği
olabilir.
Ancak toplumsal mutabakat sorununu salt TBMM’de grubu bulanan dört
siyasal partinin mutabakatı olarak kavranması bir sorun.
Hatırlamakta yarar var. Buna benzer bir öneri 2009 yılında AKP, Kürt Açılımı’nı başlattığında dönemin CHP
yönetimi tarafından yapılmıştı. AKP kabul etmemişti.
Buradaki sorun Meclis’teki dört partinin Kürt meselesine yaklaşımındaki aralarındaki mesafeden kaynaklanıyor.
Birincisi soruna Türk milliyetçiliği ekseninde bakışı terk etmeyen
siyasi parti/ler demokratik çözüme yaklaşamaz.
İkinci önemli nokta ise CHP’nin önerisinin üçüncü maddesindeki
tespittir. “Güvenlik
eksenli politikaların Kürt meselesini çözemediği acı tecrübelerle aşikâr hale
gelmiştir. Başka seçeneklerin hayata geçirilmesi, ertelenemeyecek bir ihtiyaç
olarak önümüzde durmaktır. Bu bağlamda, siyasi alanın toplumsal barışı
sağlayacak demokratik bir çözüm için yeniden düzenlenmesi ve yeni araçların
devreye sokulması gerekmektedir.”
Sorunu
evrensel eşit yurttaşlık haklarını
herkesin kullanması sorunu olarak kavramayanlar eski politikalarda ısrar
ederler.
Soruna terör sorunu demeye devam ederler, çözümü de asayiş önemlerini artırmakta görürler.
Bu bakımdan CHP’nin
önerisindeki bu üçüncü maddede tanımlanan çerçevede çözüm üretmeye dönük ve
toplumsal mutabakatı güçlendirmeye dönük olarak tanımlamak gerek.
MHP öneriyi baştan, okumadan ret etti. Bu durumda öneri rafa
kaldırılmamalıdır. Öneriyi kabul eden
partilerin kuracağı komisyon, toplumsal desteği geliştirmek için çalışmalıdır.
Önerinin hak ettiği kadar
ilgi görmemesinin bunların yanı sıra iki nedeni daha var.
Birincisi CHP’nin hala “yeni
CHP mi” “eski CHP mi” olacağının kesinleşmemiş olmasının yarattığı sorunda
kaynaklanıyor. Ya da “eski ve yeni CHP” ikilisini
birlikte yürütme yaklaşımına güvensizlik var.
Bir diğeri de Kılıçtaroğlu CHP’sinin, siyaset tarzı olarak ortaya
çıkan güven verememe hali. Bu anlamda önerinin AKP’den rol kapma olarak algılanıyor.
AKP Kürt sorununda vites değişikliğine gittiği bir dönemde yeni
bir samimiyet sorunu yaşanıyor.
Hiç kimse samimiyet ölçme aleti değildir. Bu gerekçeyle tavır
almaya çalışmak yanlış ve sakıncalıdır.
Hakan
Tahmaz
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları