Kalesine göl atan siyasetçiler
Hakan Tahmaz yazdı, Eleştiri sahipleri konuşmanın yalnızca AKP oy verdim bölümüyle ilgilendiler...
Türkiye’nin gündemi saat başı değişiyor. İnsan çoğu zaman arkasından sürüklenmekte bitap düşüyor.
Televizyonlarda bol miktarda her konuda alim siyasi yorumcu ve uzman dinleyen vatandaş cahil kalmıyor. Aslında bu durum ahalinin kafasının cacıklığının sebeplerinden.
KONDA ve TESEV’in ortaklaşa yaptıkları son araştırma sonuçlarında da görülen karışıklık ya da aynı konu çerçevesinde iki ayrı soruya verilen yanıtların bir birine çok tezat olması tamda bunu gösteriyor.
Dün sanatçı ve 68 kuşağının önemli isimlerinden Halil Ergün’ün medyaya düşen açıklaması kafa karışıklığının son örneğini.
Ergün, televizyondaki konuşmasında AKP liderinin “Muhteşem Yüzyıl” televizyon dizisine ve bazı konulara ilişkin eleştirilerini dillendirirken, “AKP oy verdim” demesi sol çevrede büyük tepkiye neden oldu.
Eleştiri sahipleri konuşmanın yalnızca AKP oy verdim bölümüyle ilgilendiler. Açıklamanın en önemli yanı ise daha önce CHP, ÖDP ve DTP’ ye oy verdim bölümüydü.
Üzerine düşünülmesi gerek, esas konu Halil Ergün gibi bu ülkenin en saygın sanatçılarında biri son 15 yıl içinde hangi nedenlerle birbirine hiç benzemeyen bu dört partiyi tercih etmesi olmalıydı.
Açıklamadan anlaşılan Halil Ergün CHP, ÖDP ve DTP’den, sonra AKP oy vermiş. Bu evrimin nasıl gerçekleştiği üzerine kafa yormadan solun kendi yolunu bulması mümkün değildir. Ya da solun her hangi bir renginin siyasette etkili, dönüştürücü ve inandırıcı demokratik bir güç olması oldukça zordur.
Hemen bertmeliyim ki, hiçbir biçimde Halil Ergün’ün zikzaklı siyasal tutum alınışını veya savruluşunu mazur göstermek gibi bir derdim yok.
Sorunum solun hali ve çıkmaz sokakta oluşudur.
Halil Ergün’ün çevremizdeki tekil örnek olmadığının farkına varırsak, kolaydan suçlamayla konu geçiştirmeyiz. Sol, çuvaldızı başkasına batırmadan önce iğneyi kendine batırır. Bu savrulmanın yaşanmasına solun, ideolojik, politik ve yapısal sorunlarının yol açtığını ya da kolaylaştırdığı görebilir.
Bu sitede çıkan birçok haberlere bir göz atmak solun kendi kalesine nasıl göl attığını görmeye yeter. Ya da AKP’ye gol attığı sanan siyasetçilerin, kendi kalelerine gol attıkların farkında olmamalar hali veya bu hali önemsememek, toplumdaki “sol adam olmaz” algısını güçlendiren en önemli etmelerden birini oluşturuyor.
AKP ‘ye karşı muhalefet yaptığını sanan veya AKP’nin sözcüleriyle laf yarıştıran, eski ve yeni CHP yöneticilerinin açıklamalarının veya konuşmalarının aslında genel başkanlarını ya da birbirlerini tekzip eden konuşmalar olmaya devam ettiği sürece, insanlara solun inandırıcı gelmemesini anlamamak hali solu siyaset sınıfında çaktırıyor.
Bunun son örneği Başbakanın “PKK silah bırakırsa yöneticileri yabancı ülkelere gidebilir” açıklaması üzerine yaşandı. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce’nin sitemizde yayınlanan Edirne’deki açıklamasında “Başbakan oldu olacak Öcalan’ı Genelkurmay Başkanı yapsın” tepkisnii gösterdi. Bir gün önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçtaroğlu ise “Silah bırakıp, başka bir ülkede gidip normal yaşantılarını sürdürürlerse bundan da ayrıca memnunluk duyarız” açıklaması yapmıştı.Nedense bu sitede yer almadı ama basında çok geniş yer aldı.
Bunun gibi onlarca örneği sitemizde bulmak mümkün. Aynı şey sosyalist sol içinde geçerli. Sol birbirinin gözünü oymakla uğraşıyor: Parti içi muhalefet yapmak rakibine gol atmaya indirgendi. Bunun meyvesi de her gün biraz daha otoriterleşen siyasal iktidara düşüyor.
BirGün Gazetesi’nin son reklam afişinde olduğu gibi, AKP karşıtı mücadele bir anda iç tartışmaya, didişmeye ve çözülmeye yol açıyor. Her şey un ufak oluyor.
İktidara karşı muhalefet ve parti içi muhalefet bir politik eksen olmadan belkemiksiz yürütmeye çalışılmasının yol açtığı sorunları aşmak, politik eksenin belirgin, anlaşılır kılınmasıyla mümkün olabilir.
Türkiye’nin sürüklendiği girdaptan çıkmanın biricik yolu, daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük ve daha fazla eşitliktir. Köhneleşmiş geçmişe sarılmak değil. Tam boy otoriterleşen iktidarı, gerçek bir demokrasi bloğu durdurabilir. Sabah erken kalkanın sol adına her sabah başka bir telden çaldığı, geçmişten kopamayan yaklaşımlarla, demokrasi yolunda bir arpa boyu yol alınamaz. Daha çok Halil Ergün gibilerin türemesine vesile olunur.Rotası belli olmayan gemiz denizde yüzemez. Sol politik eksenden ve tutarlıktan yoksun siyasette etkili olamaz.
Hakan Tahmaz
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları