Kanayan Yaramız Roboski

Hakan Tahmaz yazdı, ''Biz geleceğimizi kazanmak için Roboski'nin peşini bırakmayacağız...''

Bu gün Roboski anması dolayısıyla Bilgi Üniversitesinde gerçekleşecek program hava koşulları nedeniyle iptal edilmemiş olsaydı Türkiye Barış Meclisi adına açış konuşmasını yapacaktım. Bunun için bir hazırlık ta yaptım. Tam bir hafta sonra yıldönümü olan katliamın Türkiye için bir eşik oldu.Bunun ne kadar idraki içindeyiz kuşkuluyum. Bu nedenle hazırlığı sizlerle paylaşmak istiyorum.

28 Aralık 2011 akşamı Türkiye’de büyük bir fay kırılması yaşandı. Roboskililerin dünyaları karartıldı, 34 insanın canı alındı, bedenleri parça parça edildi. Türkiye bu açıyı günlerce hissetmedi, görmedi.

34 insanımızı öldürenler, Ankara’nın derin ve karanlık dehlizlerinde bir yıldır gizleniyorlar. Herkesin bildiğini muktedirler, telaffuz etmemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Başlarına iktidar olmanın kibri öylesine vurmuş ki, ölen insanları ve yakınlarını suçlayacak cüreti bile gösterdiler. Ağızlarını her açtıklarında Roboski mağdurlarının acılarına acı devam ediyorlar.

Sorumluların açığa çıkarılması ve yargılanmaları talebine “bir hata oldu, unutun” yanıtı verilmekte, aileler de kan parasıyla susturulmak istenmekte.

Çoğu çocuk 34 insanın öldürülmesinin unutulmasını istemek ve beklemek, büyük bir vicdani ve ahlaki çöküntünün belirtisidir.

Bugünün katliamının üstünü örtmeye çalışanlar, gerçeklerin telaffuz dahi edilmesine tahammül göstermeyenler, geçmişle yüzleşme konusunda adaletli bir yaklaşım sergileyemezler.

Bizler geleceğimizin ipotek altına alınmasına izin vermemek için Roboski’de yaşananları unutmayacağız/unutturmayacağız. Hafızası olmayan toplumun geleceği olmaz. Biz geleceğimizi kazanmak için Roboski’nin peşini bırakmayacağız.

Bir yıldır yaşananlar Türkiye’ye kuşkusuz çok şey öğretti. Ama bu süreçte öğrendiklerimiz içinde belki de en anlamlı olanı, Gaziantep’te patlamanın olduğu zaman, Roboski’de devrilen askeri araca koşan ailelerin yayınladığı 22.08.2012 tarihli ortak açıklamada yer alan şu cümleydi: “Bizim bütün çabamız; bütün kimliklerinden bağımsız, insanlığı yüceltmek yönünde olmuştur. İnsanı ayrıştıran, değersizleştiren, hele ki insan hayatını hiçe sayan hiçbir eylemin, hiç bir yaklaşımın hiç kimseye faydasının olmayacağının bilinmesini isteriz.”

Açık katliamın adli soruşturması nedense bir yıldır gizlilik kararıyla sürüyor. Artık TBMM Uludere Alt Komisyonu Raporunu görmek ve bilmek istiyoruz. Bilinsin ki, barış isteyenler Uludere katliamının sorumlularının gizlenmesine izin vermeyecektir.