loading
close
SON DAKİKALAR

Sevgili Celalettin, bu kez T A M AM

Hakan Tahmaz
Tarih: 10.05.2018
Kaynak: Hakan Tahmaz

Hakan Tahmaz: Akil insanlar heyetinde yer alan, muhalif ya da değil, aklını, vicdanını kiraya vermemiş olanların, bu gerçeği dile getirmeleri gerekir.

Sevgili arkadaşım, mektubun ulaştı. Aklımdan geçenleri sana mektupla iletmek istedim. Ama eline geçip geçmeyeceğinden emin olamadığım.  Bu nedenle buradan sesleniyorum.

Türkiye’nin yakın siyasal tarihi, kendini devletin sahibi sanan ahmakların ve devletin bazı kurumlarına yerleşmiş “özel güçlerin” toplumu yönlendirmek maksadıyla başvurdukları komplolar ve provokasyonlar tarihi bir anlamıyla.

Ama bu günkü gibi hiç “kör gözün parmağına” olmazdı. Bu gün  alenen yurttaşlara tuzak kurulmasına şahitlik ediyoruz.  Kamu görevlilerinde, devleti yönetenlerde, iktidar sahiplerinde korkusuzluk, hukuksuzluk, kuralsızlık hâkim. Eskiden hiç olmazsa “işler” kitabına uydurularak yapılırdı.

Celalettin senin ile ilk tanışmam, 78’ler girişimi çalışmasının ilk   toplantısında olmuştu hatırlıyor musun?  Seni bilmem ama benim hafızam güçlüdür.   Daha sonra yüzlerce toplantıda birlikte olduk. En çok mesaimiz ise, Barış Meclisi çalışmalarında ve daha sonra da hükümet tarafından Akil İnsanlar Heyeti üyesi olarak görevlendirilmen sonrasında oldu.

Hükümete seni PKK lideri Abdullah Öcalan’ın önerdiği herkesin malumu. Hükümet de Kürt ve 78’liler girişimi temsilcisi olarak görüşlerini ve temsil kabiliyetini  bilerek Akil İnsanlar Heyetinde yer almanı sağladı.

Çözüm Süreci‘n de İç Anadolu grubu olarak yaptığınız toplantılarda, Başbakan ile yapılan üç toplantıda (bu toplantıların ikisi Recep Tayyip Erdoğan ile biri de Ahmet Davutoğlu ile idi değil mi?) Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı ile  başta olmak üzere bir çok devlet yetkilisi ve bürokratıyla onlarca toplantıya katıldın,  hepsinde aynı görüşleri savunduğunu dünya alem şahit.    Celalettin sen , düşündüklerini hep  eğmeden, bükmeden bazen de “kantarın topuzunu kaçırarak” söylerdin. Ben bunu çözüm sürecinde temas içinde olduğum, birçok siyasetçiden ve bürokrattan bizzat duydum.

Celalettin’in senin, sorunlara ve konulara başka bir perspektifle yaklaştığını ama sorunun masada çözülmesinin dışında bir yol olmadığını defalarca beyan ettiğine her kes tanıklık eder. Bir anlamda  barış için “gerçekçi olup, imkansızı isteyen bir anlayışla hareket ettin. Barış çalışması tamda böyle birşey değil midir? Özcesi Celalettin sen, “makulü mümkünde arayan, gerçekçi bir barış insanıydı.

Akil insanlar heyetinde yer alan, muhalif ya da değil, aklını, vicdanını kiraya vermemiş olanların, bu gerçeği dile getirmeleri gerekir. Bu bir etik sorundur. Bugün bundan imtina edenler,  yarın benzer durumda kendilerini yalnızlığa mahkûm etmiş oluyorlar.

Kısacası devlet, akil insanlar çalışmasında sana  Kürt sorununun çözümü ve  barışın inşası için görev ve sorumluk verdi/yükledi. O da yüzlerce toplantıda, televizyon programında görüşlerini açık seçik  kamuoyu ile paylaştın.

Şimdi bu görüşlerini, HDP, DTK,  HDK toplantılarında katılımcılarla paylaştın diye tutuklusun. Bu ne denir? Buyurun “özgürce konuşun hükumetin işini kolaylaştırın, toplumu ikna edin” diye görev verilen insanların bir kısmının bu  düşüncelerini “terör örgütü üyeliğine” kanıt olarak sunmaya çalışmaya  ne ad verilebilir söyler misiniz?

DTK toplantısına katılmayı suç kapsamına alanlar, sözü edilen toplantılara bir zamanlar bol sayıda bu gün  Saray yalakacılığı yapanların katıldığı  biliyor olsa gerek. Örneğin,  Cumhurbaşkanı’nın ekonomik  danışmanının biri Celalettin’i  dinledikleri DTK toplantısında herkesi sollayıp demokratik özerkliği hararetle, eleştirel  yaklaşanları ise suçlayarak savunduğu bilgisini polisin dinleme arşivinde bulabilirler.

Celalettin’i seni toplantısına katılmakla suçladıkları HDK’nin temsilcileriyle Meclis Çözüm Komisyonunun, Meclis’te görüşürken sevgili  arkadaşımı tutuklamak ne anlama geldiğini biz çok biliyoruz. Celalettin sen, bugün iktidarın duymak istemedikleri dillendirdiğin ve dik durmaya devam ettiği için Silivri’desin. Osman Kavala ve diğerleri gibi.

25 Haziran 2018 Pazartesi günü Silivri’de 28 Ağır Ceza Mahkemesinde   duruşmadan buluşacağız. Haberin olsun vakit geldi, bu kez ii tamam. 24 Haziran akşamı Abbas yolcu.

 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları