Tarih:
23.06.2012
Türkiye bu acılara dayanamıyor
Acılar katlanılamaz, yaralar kopuk bağlamaz oldu...
Şiddet ve Kürt sorununun Türkiye’de ana gündem olmaya hala devam etmesi, muktedirleri ıslah edemedi ama toplumunun bütün kesimlerini çok fazla yordu. Acılar katlanılamaz, yaralar kopuk bağlamaz oldu.CHP ve AKP liderlerinin görüşmesi gibi bazı gelişmeler çözüme yaklaşıyoruz duygusunu canlandırırken, birçok şey de tam aksi duygu ve düşünceye yol açıyor.
Bu yorgunluk ve bıkkınlık hali, toplumda kutuplaşmayı, ruhsal ve zihinsel
Toplumda hemen, hemen her konuda derin bir algı farklılaşması oluştu. Farlılıklarımızla bir arada yaşamanın zeminlerini yaratmak ve güçlendirmek gerekirken farklı kesimlerde “içe kapanma” baş gösterdi.
İnsanlarımızda, bir ş yapamama/yapmama duygusu hâkim oldu.
Sorunun özünü, bütün dünyada kabul gören ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal yurttaşlık haklarının Kürt yurttaşlarımızın kullanmasının çeşitli gerekçe ve bahanelerle engellenmesi oluşturuyor. Yani sorun eşit yurttaşlık hakları sorunu.
Bu problemin çözümü, bizim eşit yurttaş olmayı kabul edip etmememizle doğrudan bağlantılıdır. Bu nedenle sorunun birincil derece muhatabı biziz.
Muktedirlerin uluslararası, bölgesel gelişmelere ve siyasal güç dengelerine bağlı geliştirdikleri siyasetlere rıza gösteren, edilgen tutumu terk ettiğimiz ölçüde bu sorun çözülebilir ve bu tablo değişebilir.
İnsanlarımız ne oluyoruz sorusunu artık yüksek sesle soruyor. Dağlıca’da resmi verilere göre yine 8 asker ve 16 PKK’li öldü, onlarca insanımız yaralandı.
Gençlerimiz “Ölme ve öldürme” ikileminden birini seçme mecburiyetiyle karşı karşıyalar.
Bugün ölümleri durdurmak en kutsal ve insani görev ve sorunluluktur. Ölenin kimliğine bakılmaz. 72 milyonun acısı acımız, yasları yasımız olmak durumundadır.
Bu çerçevede silahların susmasını, siyasetin konuşmasını sağlamak durumundayız.
Siyasetin konuşmasının önünde her gün kaldırılan cenazeler ve mezarı dahi olmayan ölülerin ve sekiz bine ulaşmış tutuklu Kürt siyasetçinin varlığı büyük engeldir. Daha bir hafta önce Van belediye Başkanı Bekir Kaya ve dört beledi başkanı yeni tutuklandı.
1 Temmuz günü Silivri’de Türkiye Barış Meclisi’nin kurucu üyesi sevgili arkadaşlarımız Büşra Ersanlı hocanın da, sanığı olduğu İstanbul KCK davasının duruşmaları başlıyor. Ovadakileri cezaevine atarak, dağdakileri indirmek mümkün değildir. Siyasetin konuşmasının zeminlerini güçlü kılmak, silahların susmasından geçtiği kadar, yargı eliyle sürdürülen siyasal operasyonlara da son vermekten de geçiyor.
Hakan Tahmaz
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları