loading
close
SON DAKİKALAR

Türkiye’yi cezaevine dönüştürün

Hakan Tahmaz
Tarih: 11.02.2012

Başlığın bu konuşmalardan esinlendiği çok rahat anlaşılacak. Aslında Başbakan seçmenleri tehdit etti.

Bu başlıkta nereden çıktı diye fazla düşünmeyin. Başbakanın Moldova dönüşü gazetecilere verdiği demece bakın anlarsınız. 

Yetmedi mi? Başbakanın 28 Eylül 2011 tarihinde AKP İl Başkanları toplantısındaki konuşmasına bakın.

Son birkaç ay içersinde olup bitenlerle bu konuşmaları birlikte değerlendirdiğinizde sorun kalmayacak. Başlığın bu konuşmalardan esinlendiği çok rahat anlaşılacak.

Hatırlamayanlar için biz hatırlatalım, Başbakan bu konuşmalarında ne demişti?
İl Başkanları toplantısında BDP’ yi sert ve ağır dille eleştirdi. Eleştirisini BDP/PPK ilişkisi üzerine oturdu. Sonrada seçmenlere seslendi. PKK karşı direnişe geçin çağrısı yaptı. Seçmenlere PKK/DTP çizgisini desteklemelerinin hesabını nasıl vereceksiniz diye sormuştu? 

Aslında Başbakan seçmenleri tehdit etti.

Moldova dönüşü ise Türkiye’de faaliyet gösteren  Alman Vakıflarını, BDP’li ve CHP’li belediyeler üzerinden PKK’ ye para aktarmakla suçladı.

Son birkaç gündür olup bitenle bakalım. CHP’li belediyeleri,  belediye ihalelerinde yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla polisi basıyor. Belediye yöneticileri gözaltına alınıyor, sorgulanıyor.

BDP’lilere dönük yeni KCK operasyonu başlatıldı. Yüzlerce kişi gözaltına alındı, onlarcası tutuklandı. Gözaltına alınanlar ve tutuklananlar arasında Belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, il meclisi üyeleri,  parti genel başkan yardımcıları, parti meclis üyeleri,  eski ve yeni il, ilçe yöneticileri, çeşitli sivil toplum örgütü yöneticileri var. Hatta son dört, beş yıldır parti ile bağı olmayan eski yöneticiler bile var. Kimi ararsan o var.

Son iki ay içinde tutuklanan Kürt siyasetçisinin sayısı  HaberTürk Gazetesi  Genel Yönetmeni Fatih Altaylı’nın elinde olduğunu yazdığı KCK’li listeyi aştı. Liste olup da tutuklanmayan veya gözaltına alınmayan var mı veya listede olmayıp da gözaltına  alınan veya tutuklanan var mı bunu da bilmiyoruz. Sayı Altaylı’nın açıkladığı sayıyı aştığına göre, liste olmayanların olduğu kesin. 

Gel de yargı bağımsız sözüne inan. Artık bu bayatladı. Buna kargalar bile gülmez oldu nicedir.

Listede eksik kalanları bir zahmet Fatih Altaylı, Emre Uslu gibi gazetelerin diğer istihbarat örgütleri bağlantılı muhabir ve köşe yazarları yazsalar da bizde öğrensek güzel olur.

Aslında ortada merak edilecek bir şeyde yok.  Görüldüğü gibi sıra BDP veya aynı gelenekten gelen partilere oy vermiş seçmenlere veya onlara selam vermiş olanlara geldi. 

 Yalnız bir sorun var. Cezaevleri doldu, taşıyor. Bu kadar çok insanı Stadyumlar da almaz.
 
En doğrusu yarı açık cezaevine dönüştürülmüş olan Türkiye’nin etrafını tel örgülerle çevirmek. Etrafına da hoca efendinin müritlerini gardiyan olarak dizmek gerek.

Bakın görün o zaman ne şenlik olur, ne şamata. 

Başgardiyan İçişleri Bakanının da, cezaevi savcısı Adalet Bakanının da, cezaevi müdürü Başbakanın da işleri kolaylaşır. 

Hükümet o zaman anayasayı da kolay yapar. Kürecik’ e füze kalkanını da sorunsuz yerleştirir. 

Kürtçe konuşma ve eğitim sorunu da çok rahat çözer. Paşaların paşası Kenan Evren’in yaptığı gibi, Kürtçe konuşmayı yasaklar olur biter. Ne uğraşacak. 

Ergenekon, Balyoz davaları gibi davaların uzamasına şikâyetçi kimse kalmaz. Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Duman’ın önerisini hemen hükümet gündeme alır. İdamı yeniden uygulamaya koyar. 12 Eylülcülerin dediği gibi “beslemez asar” olur, biter.

Sen sağ ben selamet

Bu arada AB dırdırından da kurtulmuş oluruz. Hem böylece yeni Osmanlıcılık çok hız bölgede hayat bulur.

Biraz fazla abarttığımı mı düşünüyorsunuz. Ben de o kadar çok yanılmak istiyorum ki, bütün bunlar benim abarttım olsa da keşke sokakta gezerken yüzüm kızarsa diyorum. Yeter ki her şey iyiye güzele doğru gitsin. 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları