Yeni Anayasa mı Yapacağız, Anayasayı Yeniden mi Yazacaklar?
Anayasa’yı yeniden yapma siyasi bir iştir.
Dün
başlıktaki sözleri Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Uzlaşma Komisyonu Türkiye
Barış Meclisi’nin görüşlerini iletirken İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi
Sezai Temelli kullandı.
Bizi dinlemek üzere görevlendirilen komisyon üyeleri AKP’li Ahmet İyimaya, CHP’li Atilla Kart, BDP’li Altan Tan, MHP’li Oktay Öztürk ve Meclisin görevli personeli tam tekmil kırk dakika bizi dinlediler.
Türkiye Barış Meclisi heyetinden benim ile birlikte İstanbul Üniversitesi Öğretim üyelerinden Sezai Temelli ve Mersin’li İş kadını ve Barış Meclisi aktivisti Ayşe Aydoğan vardı.
Heyetten hukukçu veya anayasacının yer almaması bilinçli bir tercihti. Anayasa’yı yeniden yapma siyasi bir iştir. Anayasayı yeniden yapma konusunda siyasi ve toplumsal irade ortaya çıktıktan ve şekillendikten sonra hukukçular ve anayasa uzmanları bu iradeyi kâğıda dökerler.
Türkiye
Barış Meclisi, bugün Türkiye’de, yeni demokratik bir anayasa yapmanın siyasal
koşullarının ve iradenin olmadığını düşünüyor. Komisyonun öncelikle bunun
olması ve ortaya çıkması için Meclisi zorlaması gerektiği öne çıkardı ve
temsilcilerini de buna göre belirledi.
Bunun
için önerileri şöyle sıraladı: Meclis’teki dört partinin bir araya gelmesini ve
hızla askeri, siyasi operasyonları, çatışma ve ölümleri durduracak önlemleri
almalarını;
Mecliste
yaşanan temsil sorununu aşmak için seçilmiş vekillerin çalışmalara
katılmalarının düşünce ve ifade özgürlüğünün önünde ciddi bir engel olan
Terörle Mücadele Kanunu’nun hızla değiştirilmesini ve Özel Yetkili Mahkemelerin
kaldırılmasını;
Anayasanın
hazırlık sürecine toplumsal katılımı etkin bir biçimde sağlamak ve seçim
sisteminden kaynaklanan temsil sorunun yarattığı problemleri telafi etmek için
çözüm üretilmesini dile getirdi.
Türkiye Barış Meclisi Sezai Temelli’nin başlıktaki
sözlerinin yerini bulması yani anayasayı yeniden yazmak için değil, yeni
anayasa yapmak için mutlaka anayasanın ilk üç maddenin de mutlak yeniden
yazılması gerektiği komisyona iletti.
Komisyonda
yaptığımız sunuşta ve iletilen dosyada anayasa konusunda şu talepler öne çıktı.
Yeni
anayasanın barış ve Kürt sorununun çözümü için,
militarist, milliyetçi, merkeziyetçi ve ayrımcı olmamasını istedik.
Anayasanın
güvenlik rejimi zihniyetiyle değil, bireysel ve kolektif hakların ve
özgürlüklerin geliştirilmesi temelinde hazırlanmasına dikkat çektik.
Türkiye’nin
sorunlarını “Sıfır kilometre” demokratik,
özgürlükçü ve eşitlikçi bir anayasanın çözeceğini vurgulandık.
Anayasada
vatandaşlık tanımında Türklük vurgusu yerine Türkiye vatandaşlığı ve ortak
insani değerlerin öne çıkarılmasını;
Devletin
yargı, yasama ve yürütme organları arasındaki ilişkinin evrensel normlarda
yeniden düzenlenmesini ve yürütmeyi güçlendiren zihniyete son verilmesi;
Milli
Güvenlik Kurulu’nun kaldırılmasını;
Kadınlara her alanda pozitif ayrımcılık uygulanmasını;
Anayasanın siyasal, sosyal eşitlik ilkesiyle hazırlanmasını;
Merkezi yönetim anlayışı yerine bölgesel/yerel ademi-merkeziyetçi
yönetim anlayışının tercih edilmesini;
Resmi
dil Türkçenin yanı sıra, bölgesel ve yerel dillerin kamusal alanda
kullanılması, eğitim ve öğretim dili
olması anayasal güvenceye kavuşturulmasını;
Geçmişle
yüzleşme komisyonunun kurulmasını anayasada güvenceye kavuşturulmasını talep
etti.
Ancak
bizde komisyon, tam bir devlet memuru anlayışıyla konuya yaklaştığı hissiyatı
uyandırdı. Bir usul yerine getiriyorlarmış gibi geldi. Yani anayasa işi zor hem
de çok zor. Bize arzulananın “yeni anayasa yapmak değil, anayasayı yeniden
yazmak” gibi geldi. Bizim istediğimiz radikal kopuş.
Hakan Tahmaz
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları