loading
close
SON DAKİKALAR

4 bin 500 lira alan Halidun’u işten atan THY, 12 bin liraya Christian’ı transfer etti!

Mustafa Mutlu
Tarih: 20.07.2012

Mustafa Mutlu: Yunanlılar bizim düşmanımız değil, dostumuzmuş. Asıl düşman, sendikalı grevli çalışma hakkı peşinde koşan işçilermiş...

Yaklaşık on gün önce bu sütunlarda “sedef hastalığına yakalanmış kol” fotoğrafı yayınlamıştım...

O kol, THY’de 13 yıl boyunca uçak teknisyeni olarak çalışan Halidun Ekmekçi’ye aitti...

AKP, 29 Mayıs’ta “korsan taksi”yle ilgili yasal düzenlemeye bir son dakika operasyonuyla “THY’de grev yasağı”nı ekleyince, tüm THY çalışanlarıyla birlikte Halidun da tepki göstermişti...

Sonuçta 38’i THY Teknik’te çalışan 288 arkadaşıyla birlikte THY yönetimi tarafından işten atılmıştı.

Sonra da strese bağlı sedef hastalığına yakalanmıştı...

***


Halidun ve arkadaşlarını “grev yasağına karşı çıktıkları için” işten atan THY yönetimi, özellikle uçakların bakımını yapan THY Teknik’te büyük bir personel açığı yaşamaya başladı.

Peki; bu soruna nasıl çare bulundu biliyor musunuz?

Yunanistan’dan ve Romanya’dan sekiz uçak teknisyeni “ithal” edildi!

Yani; 13 yıllık deneyime ve iyi eğitime sahip Halidun ve arkadaşları; haklarını aradıkları için açlığa terk edildi; Yunanistan’dan ve Romanya’dan deneyimleri, eğitimleri ve yeterlilikleri belirsiz olan Nikola, Christian ve arkadaşları geldi.

Geldiler ama ne geliş:

Ortalama saat ücretler, 40 dolar!

Sekiz saat çalışsalar günde 320 dolar...

Yirmi iki gün çalışsalar; ayda 7 bin 040 dolar...

Çevirin Türk Lirası’na:

Ayda 12 bin 700 lira!

Üstelik konaklama, ulaşım ve yemek giderleri şirketten...

Yani; ayda yaklaşık 20 bin lira!

***


Halidun ise ikramiyeler dâhil olmak üzere ayda 4 bin 500 liraya çalışıyordu...

Maliyeti SSK primi ve vergiler dâhil en fazla 6 bin liraydı...

Ama sendikalıydı; grev yasağına karşı çıkıyordu;

Christian ise sözleşmeli... Sendika derdi falan yok! Başını sallayıp maaşını kapacak!

***


Özetlemek gerekirse Türkiye’nin “milli havayolu” unvanını taşıyan THY nasıl Barcelona’nın sponsoru olduysa...

Şimdi krizdeki Yunan ve Romen teknisyenlerine sponsor (!) oldu!

Üstelik bunu, Türk işçileri beş kuruş tazminat vermeden kapı önüne koyarak yaptı!

Demek ki neymiş?

Yunanlılar bizim düşmanımız falan değil, dostumuzmuş...

Asıl düşman, sendikalı grevli çalışma hakkı peşinde koşan işçilermiş...

***


THY yönetimden bu yazı için açıklama bekliyorum:

Eğer beni yalanlayamıyorlarsa; uyguladıkları bu “işçi düşmanı” politika nedeniyle kendilerini protesto ediyor ve şiddetle kınıyorum.

******


SKANDAL!

CHP neredeyse her seçimden sonra sandıklarda hile yapılmasından yakınıp, durur...

Aslında bu iddiaların çoğunda da haklı olduğu ortaya çıkar!

Ne ilginçtir ki bu kez “çarşaf listeyle” yapılan CHP Parti Meclisi seçimlerinde “hile kuşkusu” yaşanıyor!

Seçimlerden sonra yapılan ilk oylamada Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak’ın liste dışı kaldığı açıklandı...

Ama sonradan anlaşıldı ki adayların aldıkları oyların toplanması sırasında bir hata (!) yapılmış... Erdoğan Toprak’ın aldığı oylar, eksik toplanmış... Oyların yeniden toplanmasından sonra en çok oy alan adayın da Haluk Koç değil, Adnan Keskin olduğu anlaşılmış...

Eğer bu yaşananlar sandıkta hile yapıldığı anlamına geliyorsa; bu skandaldır...

“Hile” yoksa, sadece bir “hata”dan ibaretse; bu, daha da büyük skandaldır!

Çünkü alt tarafı 100 sandıktan çıkan sonucu toplayamayanlara seçim sonucu emanet eden CHP, gelecek için umut vermemeye devam ediyor demektir!

*****


GÜNÜN SORUSU

CHP Kurultayı’nda 44 geçerli oy kullanılan sandıktan bazı adaylara 53 oy çıkmış... Sorum o sandıktan sorumlu CHP’li görevli arkadaşa:

Matematik kurallarını altüst eden ve “44 büyüktür 53’ten” anlamına gelen bu mucizevi sonucun formülünü bize de anlatabilir misiniz?

*****


Oktay Ekşi’ye dava yok!

Yaklaşık 21 ay önce Hürriyet Gazetesi Başyazarı Oktay Ekşi hidroelektrik santralleriyle ilgili bir yazı yazmış ve “Şimdi, her şeyi satan o zihniyetin marifetlerini görüyoruz” demişti... Hürriyet’in bazı baskılarında bu cümle şöyle devam ediyordu:

“Bu zihniyet analarını da satar...”

Oktay Ekşi, ertesi gün özür yazısı kaleme aldı ama bu, Hürriyet’in kapısına dayanarak eylem yapan AKP’lilere yetmedi.

Devamında olanları biliyorsunuz:

Hürriyet’in bu “çınar” ismi, hem gazetesindeki hem de kurucucusu olduğu Basın Konseyi’ndeki görevlerinden istifa etmek zorunda kaldı.

Bu arada Başbakan Erdoğan da Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açarak Oktay Ekşi’den 100 bin lira manevi tazminat talep etti... Dava gerekçesi, “kişilik haklarına” saldırılmasıydı.

Mahkeme kararını dün verdi ve davayı reddetti!

***


Oktay Ekşi’nin 60 yıllık gazetecilik hayatına veda etmesine yol açan olayda gelinen nokta bu:

Benden yorum falan yok...

Takdir sizin!

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları