Tarih:
03.01.2015
7 Hıristiyan 1 danaya ortak girmedikçe
Mustafa Mutlu; Bunların derdi Noel, yılbaşı falan değil. Öyle olsaydı; yılbaşıyla Noel’in arasındaki farkı bilirlerdi.
Yıllardır, “Biz kimsenin yaşam tarzına karışmayacağız” diyerek sözüm ona “demokrasi” dersi vermeye kalkışan din tacirleri ve yobazlar, laik cumhuriyeti yıkmak için hiçbir fırsatı kaçırmıyor...Son günlerde sıra, yılbaşı kutlamalarındaydı!
Dürüst olsalar, söyleyecek lafım olmayacak...
Ama yalancılar.
Gerçekleri çarpıtıp saf vatandaşların kafasını karıştırıyorlar...
***
Yılın son günü taksiye bindim; şoför arkadaş bir süre sonra, “Abi siz de bu akşam eğlenecek misiniz?” dedi.
Bu gibi durumlarda kalıplaşmış iki yanıtım vardır:
“Sana ne? Bana ne?”
Niyetini anladığım için, “Sana ne?” dedim...
“Yanlış anlama, günah da ondan söylüyorum” dedi... Boş gözlerle baktığımı görünce devam etti:
“Bunlar Hıristiyan adeti... Bu gece müzik dinleyecek, göbek atacak, içki içecek olanlar bilmiyor ki; bu günahtır.”
“Kuran’da mı yazıyor bu?” dedim...
Sonra da aramızdaki konuşma aynen şöyle geçti:
“Yok, ama günah!”
“Kardeşim günahlar, sevaplar dini kitabımızda yazar... Eğer orada, ‘Yılbaşı kutlamak haramdır, günahtır’ diye bir şey yazmıyorsa, sen Allah adna haram, sevap koyamazsın... Bu, en büyük günahtır... Çünkü Allah’a şirk koşmaktır!”
“O ne ki?”
“Bir anlamda yeni bir din yaratmak...”
“Tövbe estağfurullah... Bizim caminin hocası şey etti de ben de ondan şey ediyorum abi... Tövbe estağfurullah...”
“Ne etti sizin caminin imamı?”
“Yılbaşını kutlamayın, büyük günahtır, çünkü o gün peygamberimiz Hazreti Muhammed vefat etmiştir. O gün eğlenenler, bu ölümü kutlayan Hıristiyanlardır, dedi...”
“Bak kardeşim... Ya sen şimdi bana yalan söylüyorsun ya da sizin caminin imamı sana ve cemaate yalan söylemiş... Peygamberimiz bugün kullandığımız miladi takvime göre 31 Aralık gecesi değil, 8 Haziran 632 yılında vefat etti. 9 Haziran 632’de toprağa verildi.”
“Olsun abi yılbaşı kutlamak yine de günah!”
“Neden?”
“Çünkü Hıristiyan adeti...”
“Hıristiyan adeti olan, Noel... O da 25 Aralık’ta kutlanır ki; bizim ül-kemizde bunu sadece Hıristiyan yurttaşlar kutlar...”
“Ha yılbaşı, ha Noel...”
“Nasıl yani?”
“Hem sen neden bu kadar savunuyorsun ki eğlenceleri?”
“Sen bu kadar cahilce konuştuğun ve bir de aklın sıra beni etkilemeye çalıştığın için...”
“Günah abi, günah... İçki içmek, fuhuş yapmak büyük günah.., Bak bu gece herkes içki içip birbirinin karısını öpecek...”
“Oooo, fazla ileri gidiyorsun arkadaş... Çek sağa bakalım ben ineyim!”
***
Dün sabah işe geldim.
Sayfa editörüm İlkay, DHA’nın bir haberini önüme koydu:
“Antalya’nın Manavgat İlçesi’nde Saadet Partisi Kadın Kolları üyeleri, Noel ve yılbaşı kutlamalarına tepki için ‘Noel Baba bizim neyimiz olur?’ ve ‘7 Hıristiyan 1 danaya ortak girmedikçe çam ağacı süslemem’ yazılı broşür dağıttı.”
***
Yok, yok...
Bunların derdi Noel, yılbaşı falan değil...
Öyle olsaydı; yılbaşıyla Noel’in arasındaki farkı bilirlerdi.
Asıl dertleri bize yaşam tarzı dayatmak!
Yasaklarla, beyinlerimizi esir almak...
Ülkeyi 100 yıl öncesine götürmek...
Peki; gider miyiz?
Bu da soru mu?
Yolculuk çoktan başladı da...
Artık “yedi Hıristiyan’ı bir danaya ortak sokma” demlerindeyiz...
MEMECAN!
Katıksız AKP yandaşı olan Sabah çizeri Salih Memecan’ı bilirsiniz...
Bu arkadaş sırf iktidara yanaşıp eşini milletvekili yapmak, sahibi olduğu ajans aracılığıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere kamu kuruluşlarından “para kazanmak” uğruna, doğası “muhalif olmaya” dayanan karikatüre “yandaşlığı” bulaştırdı...
Karikatüristlerin yüzünü kızarttı!
Ancak ne olduysa, dün çeyrek sayfa yayınlanan “Mutlu Yıllar” başlıklı “karikatür sepeti”nde, tam 12 yıldır ilk kez “muhalefet” yapmış!
Osmanlıca projesiyle, Erdoğan’ın dört çocuk dayatmasıyla, bedelli askerlikle dalga geçmiş...
Hatta 16 yaşındaki çocuğun tutuklanmasını eleştirmiş...
Bakın buraya yazıyorum:
Ya mamayı kestiler...
Ya da bu arkadaş, öleceğini anladı; günah çıkarıyor!
GÜNÜN SORUSU
Cumhurbaşkanlığı yetkilileri, KaçAk Saray’da ilk kez yapılan MGK toplantısında Cumhurbaşkanı’nın arkasında Atatürk fotoğrafı olmamasını, “Henüz tabloları asmaya sıra gelmedi. Arkasında başka bir niyet aramayın” diye açıklamışlar. Sorum bu “yetkililer”e:
Elinize bir çivi alıp duvara çakmak için ihaleye mi çıkmayı bekliyorsunuz?
BAKALIM ANLAYACAK MI? (64)

Yukarıdaki Çince metnin Türkçesi:
Abdullah Bey...
Tam 60 defa Türkçe,
bir defa Osmanlıca,
bir defa Rusça,
bir defa da kuş dilinde yazdım, anlamadınız...
Şansımı bu kez Çince deniyorum:
Huber’i hemen boşaltın.
Mustafa Mutlu
***
(Yazım ve anlam hataları için Çinli dostlardan peşinen özür diliyorum. Google Çeviri, ancak bu kadarını becerebiliyor.)
GÜNÜN İSYANI
AKP Düzce Milletvekili İbrahim Korkmaz kendisinden Hazreti İbrahim, kardeşi Muhammed Korkmaz’dan Hazreti Muhammed diye söz ediyormuş... Bunun duyulması ve tepkilerin yağması üzerine bir açıklama yapmış ve “Şaka yaptım... Hazret kelimesi Türkçe’de ‘beyefendi’ anlamına geliyor ya... O anlamda kullandım” demiş... İsyanım “dindarlık” kisvesine sığınıp dini değerlerle alay eden bu hoşaflara:
Bu çapınızla değil beyefendi, insan bile olamazsınız!
Mustafa Mutlu - Aydınlık
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları