Tarih:
23.10.2012
79 yıl önce, 79 yıl sonra!
Mustafa Mutlu yazdı, ''Dünyada ulusal bayramlarına ulusun katılmaması için yönetmelik çıkaran başka bir ülke daha var mıdır?''
- Cumhuriyet Bayramı’nın üç gün üç gece kutlanması için Ankara’da bir yüksek komisyon kuruldu.- Belediyesi olan her yerde yüksek komisyonun emrine birer komite verildi.
- Yerin büyüklüğüne göre komiteler, hükümetten ve belediyeden alınan araçlarla donatıldı.
- Belediyesi olan yerlerde ordu, jandarma, memurlar, öğrenciler ve halkın katıldığı geçit törenleri yapıldı.
- Kutlamalar İstiklal Marşı ile başlatılıp, İstiklal Marşı ile bitirildi.
- Köylerden gelen iyi giyinmiş millÎ kıyafetli atlı ve yayalar da şehirlerdeki ve kasabalardaki törenlere katıldı.
- Geçit töreninden sonra gündüz ve gece millÎ kıyafetli kişilerle halk kütleleri için şehirlerin ana cadde ve sokaklarında alaylar ve fener alayları düzenlendi.
- Her yerde belediye, özel idare ve okulların bando mızıkaları bu törenlere katıldı.
- Her şehir ve kasabanın büyük cadde ve sokaklarına Cumhuriyet döneminde gerçekleştirilen işlerle devrim eserlerini kolaylıkla gösterip anlatacak şekilde renkli grafikli levhalar ve resimler konuldu.
- Elektrik olmayan yerlerde mevcut araçların en iyisi ile karada ve denizde gece mümkün olduğunca çok aydınlatma yapıldı.
- Memleketin mümkün olan her yerinde cadde, sokak ve meydan radyoları faaliyete geçirildi.
- Bütün nakil araçlarının iç ve dışlarına Cumhuriyet devrimleri hakkında sevgi ve inan verecek levhalar astırıldı. Yine her şehrin büyük caddelerindeki büyük binalarının yüzleri devrim sevgisi aşılayan levha ve afişlerle donatıldı.
- Bütün vatandaşlara gece gündüz söz söyleme imkanı verildi, bunun için şehirlerin en büyük meydanlarına birer kürsü konuldu.
- Bayram günlerinde bütün tiyatro, sinema, konferans salonları ve halkevlerinde ücretsiz film gösterileri, temsiller ve konferanslar gerçekleştirildi.
- Şehitlikler ziyaret edildi; Millî Mücadele şehitleri anıldı.
- İzmir’de 60 bin, İstanbul’da 100 bin, diğer şehirlerde ise en az 10’ar bin kişi törenlere katıldı.
- Cumhuriyet’in ilan edildiği saat olan 20.30’da 101 pare top atışı yapıldı.
- Aynı saatte tüm yurtta şehitlerimizin anısına bir dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi.
- Her şehirde Cumhuriyet baloları düzenlendi.
- Ankara’da ekonomi ve eğitim sergileri açıldı.
- Belediyeler Bankası ile Sağlık Enstitüleri ve Numune Hastanesi’nin ayrıca Tabii İlimler, Ziraat, Baytar ve Ziraat Sanatları fakültelerinin açılışı yapıldı.
- PTT Müdürlüğü serisi 100 kuruş olmak üzere yedi kıymette ve kısıtlı miktarda posta pulu serisi hazırladı.
- Bütün müzeler halka ücretsiz olarak açıldı.
- İstanbul Tramvay Şirketi tarifelerinde indirim yapıldı.
- Memur maaşları bayram nedeniyle erken ödendi.
- Türkiye genelinde tam 1 milyon Türk Bayrağı dağıtıldı.
***
Bunların hepsi, Cumhuriyet’in 10’uncu yılında, 10 milyon nüfusla Türkiye‘de yapıldı.
Hem de yokluğa, yoksulluğa, çaresizliğe rağmen!
Altı gün sonra Cumhuriyet’in 89’uncu yılını kutlayacağız...
Peki; nasıl yapacağız bunu?
Sabah saatlerinde sadece üç beş devlet memuruna açık çelenk koyma törenleri olacak... Sonra Cumhurbaşkanı, Çankaya Köşkü’nde bir resepsiyon verecek; o kadar!
Elli dokuz yıldır ilk kez bu yıl devleti yönetenler Anıtkabir’e gidip, Atatürk’ün huzuruna çıkmayacak.
Resmigeçit törenlerini, fener alaylarını bırakın, Ankara Valisi halkın buluşup yürümesini bile yasakladı bu yıl!
Terör örgütü üyelerinin ve sempatizanlarının her gün, akıllarına estikleri her yerde gösteri ve miting yapmasına ses çıkarmayan ve bunu “demokrasinin gereği” olarak görenler, halkın Cumhuriyet Bayramı’nı dilediği gibi kutlamasına yasak koydu.
Utanmasalar; Türk Bayrağı’nı ve Atatürk posterlerini toplatacaklar...
***
Halkımızın önemli bir bölümü, Cumhuriyet’e yönelik bu “itibarsızlaştırma kampanyası”nı hazmedemiyor. Milyonlar, konulan yasaklara aldırmayıp, 29 Ekim’de “CUMHURİYET’İN KURULDUĞU YERDE” yani Ankara’daki Birinci Meclis’in önünde toplanmaya hazırlanıyor.
Ne yazık ki Ankara Valisi koyduğu yasağın saçmalığını görmedi ve dün yeni bir açıklama yaparak planlanan yürüyüşü yasa dışı ilan etti.
Hatta I. Meclis’in önünde toplanıp yürümeyi planlayan vatandaşları polis müdahalesiyle tehdit etti.
Ne olurdu sanki bu coşkuya ortak olabilseydi...
Ne olurdu sanki 79 yıl önceki coşkunun onda birini anımsayabilseydi...
Ne olurdu sanki 29 Ekim coşkusunu 29 Ekim korkusuna dönüştürmeseydi...
*****
Cadde!
Kadıköy Belediyesi, her yıl olduğu gibi bu yıl da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları için Bağdat Caddesi’ne Atatürk posteri asmak istemiş ama İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından engellenmiş...
Kadıköy Belediyesi’nin konuyu sosyal medyada paylaşmasının ardından gelen tepkiler üzerine, Büyükşehir Belediyesi engellemeyi kaldırmış...
Oysa...
Adı “Bağdat” olsa da; o cadde, “Cumhuriyet Caddesi”dir...
Onlarca yıldır her Cumhuriyet Bayramı’nda İstanbul’daki en coşkulu kutlamalar o caddede gerçekleştirilir!
Eminim bir yanlış anlama vardır...
Ve eminim İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş bu yıl eline bayrağını alıp, on binlerce İstanbullu gibi o caddedeki törene koşacaktır...
Değil mi Sayın Topbaş?
*****
Günün sorusu
Sorum ortaya:
Dünyada acaba ulusal bayramlarına ulusun katılmaması için yönetmelik çıkaran, bayramı kutlamaya kalkan vatandaşlarına yasak koyan bizden başka bir ülke daha var mıdır?
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları