‘Acelem yok hedefim sağlam!’

Mustafa Mutlu, 'Korku imparatorluğu Silivri ile kuruldu Silivri ile yıkıldı.'

Siz onu Flash TV’de yaptığı “Karımı kaçırdılar”, “Sevgilim beni terk etti” içerikli reality programlardan tanıyorsunuz ama Yalçın Çakır, 15 yaşından beri mesleğin her kademesinde başarıyla görev yapmış usta bir gazeteci...

Gezi Direnişi’nin büyüyeceğini en erken fark eden meslektaşlarımızdan biri...

Daha olayların ilk günlerinde eline fotoğraf makinesini alıp sokaklara vurmuş kendisini... Bir buçuk ay, biber gazı fişeklerinin, plastik mermilerin, basınçlı suların içinde koşturup durmuş...

Hem direnişçilerin arasına girip basmış deklanşöre, hem de polislerin nabzını tutmuş...

Sonra da tüm yaşadıklarını bir Gezi Direnişi Güncesi hâline getirmiş...

Tarih ve saat vererek, o bir buçuk ayda yaşadığı her şeyi kaleme almış...

Bununla yetinmemiş; siyasilerin verdikleri demeçleri, o demeçlerin sokağa yansımasını, Gezi Parkı’nın tarihçesini, olayları tetikleyen diğer gündem maddelerini tek tek anlatmış...

Yani kolaycılığa kaçıp, Gezi Direnişi sırasında üretilen sloganları birkaç fotoğraf eşliğinde derleyip kitaplaştırmamış...

Zor olanı seçip; o bir buçuk ay içinde “olay” çıkan her yere koşmaya çalışmış...

Tüm yaşadıklarını da nefis bir Türkçeyle ve su gibi alıp götüren bir anlatımla kitaplaştırmış...

Olayları ilk günden beri izleyen bir gazeteci olarak benim bile kaçırdığım birçok anekdot buldum bu kitapta...

İşte biri:

Musluk mu bu?

“8 Temmuz 2013, Pazartesi...

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın öğleden sonra birlikte parkı açtılar. Genç bir kadın, konuşmasının uzunluğu ve içindeki tekrarlarla baygınlık geçirten Vali Mutlu’ya bir soru sordu:

‘Eşimle öpüşebilecek miyim?’

Neyse... Vatandaş parka girdi. Ancak saat tam 15.00’te yine kapatıldı. Polisler vatandaşları parktan çıkartırken yaşlı bir teyze polislere aynen şöyle diyordu:

‘Evladım aç kapa, aç kapa... Musluk mu bu?’

Polis, Taksim Dayanışması’nın Gezi Parkı’na girmesine izin vermemişti. Müdahale oldu. Polisin müdahalesinde çok sayıda vatandaş yaralandı. Artık kanıksamıştık, çok önemli bir an değilse fotoğraf bile çekmiyorduk. Keyfine, kafasına göre gaz atıyordu polis. İstiklal Caddesi’nde Akbank Sanat’ın oradan sağa sola bakınırken bir müzik yükseldi. Nereden geliyor derken, bir Akrep’in hoparlöründen yükseldiğini söylediler. Birden gevşeyivermiştik bu gergin ortamda:

‘Sesleri duydum duyalı dostlar

Yola çıktım yeni baştan

Acelem yok, hedefim sağlam

İçerim ben bu akşam!’

Bir yandan müzik çalıyor, diğer yandan gaz bombası yağıyordu ara sokaklara... Çok sayıda eylemci gözaltına alındı...”

BU DAHA BAŞLANGIÇ (****)

Türü: Güncel

Yazan: Yalçın Çakır

Yayımcı: Kırmızı Kedi Yayınevi

Baskı tarihi: Ağustos 2013

Sayfa sayısı: 159

Fiyatı: 15 lira

İnternet fiyatı: İdefix 11.25, D&R 10.99 lira...

Kişisel not: Yalçın Çakır’la birlikte çalışmadık. Bir dönem Flash TV’de “reality” tarzı programlar yaptı. Bıkınca tekrar haberciliğe döndü. Karşılaştığımda dostça sohbet edebildiğim bir kardeşimdir. Kitabı kendim aldım.


Kutsal değerler için ‘savunma!’

Hafta içinde diğer Ergenekon sanıklarıyla birlikte inanılmaz ağır bir cezaya çarptırılan kardeşimin, cezaevinde yazdığı kitapların sayısını unuttum artık...

Bu son kitabının kısa ismi, “Savunma...”

Uzun ismi ise “İnsanlığı, Adaleti, Yurtseverliği, Hukuku, Direnmeyi, Demokrasiyi, Gazeteciliği Savunma...”

Kitap iki ana bölümden oluşuyor:

Birinci bölümde kardeşim, Ergenekon Davası üzerine bir ufuk turu yapıyor...

İkinci bölümde milyonlarca sayfalık suçlamadan sonra yaptığı iki saatlik savunmasını yayınlıyor. Kitabının “son söz” bölümünde ise şunları söylüyor:

“Önsözde Ergenekon davasının ana hedefinin topluma korku yaymak olduğunu yazmıştım.

Bu başarılabildi mi?

Hayır...

Korku imparatorluğu Silivri ile kuruldu Silivri ile yıkıldı.

31 Mayıs’ta İstanbul Taksim’de başlayan, halkımızın “meydana gelişi”, korkunun yıkılışının ilan edildiği gündür.

Bu meydana geliş, başlı başına büyük bir olay olduğu için bunu doğuran nedenler de çeşitlidir.

Bunda bir pay da Silivri’de yargılananların dik duruşudur.

Gerçekten vicdanım rahat bir şekilde söyleyebilirim ki, Silivri’de her şeye karşın insanlığı, adaleti, yurtseverliği, hukuku, direnmeyi, demokrasi ve gazeteciliği savunduk.”

Bazı kitaplar vardır ki; okumamak aydın bir insan için ayıp sayılır!

İki saatte okunabilen bu kitabın, tam da öyle bir kitap olduğunu düşünüyorum...

SAVUNMA (****)

Yazan: Mustafa Balbay

Yayımcı: Cumhuriyet Kitapları

Baskı tarihi: Ağustos 2013

Sayfa sayısı: 126

Fiyatı: 12 lira

İnternet fiyatı: İdefix 9.00, D&R 8.99 lira...

Kişisel not: Yazar, benim anne-baba ayrı öz kardeşim!

Mustafa Mutlu - Vatan