loading
close
SON DAKİKALAR

Ahmet Bey ikna olur da Atatürk’ü ne yapacaksınız?

Mustafa Mutlu
Tarih: 02.04.2013

Mustafa Mutlu, ''Hani şu 'Atatürk’ü sevmiyorum, sevmek zorunda mıyım?' diye çemkiren kadın''.

Son yıllarda saçmalayanların sayısı o kadar arttı ki artık hepsine laf yetiştirmek olanaksız hâle geldi. Örneğin geçen hafta iktidara yakın A Haber isimli kanalda “Nevruz’da Türk bayrağı neden yoktu?” konusu tartışıldı.

Programın konuğu da türbanlı ve aşırı makyajlı bir kadındı. Hani şu “Atatürk’ü sevmiyorum, sevmek zorunda mıyım?” diye çemkiren kadın.

Adını da vereyim: Hilal Kaplan!

Gayet sakin başladığı konuşmasını, “Artık bu Türk Bayrağı’nın ismi değişmeli... Mesela ‘Devlet Bayrağı’ olabilir” diye bitirdi.

Bu önerinin fikir babası aslında BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’mış ama Hilal Hanım’ın çok hoşuna gitmiş!

Kışkırtıcı!

Fransız, Alman, İtalyan, Yunan, İngiliz bayraklarının ne kadar “ırkçı bir yaklaşımın ürünü” olduğunu asla sorgulamayacaksın...

Adı sanı duyulmamış küçücük ülkelerin bayraklarının karşısında bile esas duruşa geçeceksin...

Ama sıra Türk Bayrağı’na gelince, bunu “ırkçı yaklaşımın ürünü” bulup, adının değiştirilmesini isteyeceksin. Bu hanımın saçmalamalarını eskiden “gündeme gelme hevesi”ne bağlardım ve “Reklamın iyisi kötüsü olmaz, yeter ki adı konuşulsun” çabasının bir ürünü olduğunu düşünürdüm.

Artık öyle düşünmüyorum. Çünkü açıkça “kışkırtıcılık” yapıyor!

Mozart ırkçı mıydı?

Peki; Türk Bayrağı bu hanıma batıyor da; önünde ya da içinde Türk geçen diğer tamlamalar batmıyor mu?

Hadi; rengini şehitlerinin kanından alan Türk Bayrağı’na “devlet bayrağı” dedik...

İyi de... “Türk Lokumu”na ne diyeceğiz? Ya da evrensel bir sözcük hâline gelen “Alaturka”yı, “Alatürkiye” olarak mı değiştireceğiz?

Araplar bile satın aldıkları “Türk Telekom”un adını değiştirmeye cesaret edemezken, biz “Türkiye Telekom” olarak mı düzelteceğiz?

Türk Hava Yolları, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Türk Kızılay Derneği, Türk Patent Enstitüsü ne olacak?

Mozart’ın “Türk Marşı”nı da “devlet marşı” mı yapacağız? Aksi hâlde dinlenilmesini ve çalınmasını yasaklayacak mıyız?

Türk Tabipler Birliği Genel Kurulu hemen toplanıp “Türk”ü atmak zorunda mı kalacak?

Diyelim ki Türk Eximbank’ın kapısına kilit vurduk; Power Türk’ün, Slow Türk’ün, Joy Türk’ün yayınını durdurduk, CNN Türk’ü, Haber Türk’ü, Kanal Türk’ü korkutup boyun eğdirdik; “Türk hamamı” kavramını nasıl sileceğiz ansiklopedilerden?

“Türk gibi cesur”u nasıl “Türkiyeli gibi cesur”a dönüştürebileceğiz?

Madem Türk ismi bu kadar rahatsız ediyor bu arkadaşları; o zaman neden Ahmet Türk’ü ikna etmekten işe başlamıyorlar? Selahattin Demirtaş neden Ahmet abisinin karşısına geçip, “Senin soyadını artık Ahmet Kürt yapalım” demiyor? Ha; bunu çok yakında yapacaklarından ve Diyarbakır’da ateş yakarak kutlayacaklarından hiç kuşkum yok da...

Mustafa Kemal Atatürk’ün adını, “Atatürkiye” olarak değiştirmeyi ne zaman gündeme getireceklerini gerçekten ben de merak ediyorum!

Uzun söze gerek yok: Böyle sessiz ve tepkisiz kaldığınız sürece, emin olun her türlü saçmalığı yapabilirler!

Yeter ki Hilal Hanım’a kaşıyacak, kanatacak yara olsun:

Babasını bile “Türk”lükten çıkaracağından adım gibi eminim!

‘Yasal!’

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, yıllardır faaliyet gösteren kargo şirketlerinin yasa dışı çalıştıklarını söylemiş. Çünkü PTT her türlü posta hizmeti konusunda “tekel”miş ama kurye şirketleri bu yasal hakkı gasbediyormuş!

İlahi Bakan Bey; yasa dediğiniz nedir ki? Örneğin, sınırlardan pasaportsuz geçiş yapmak yasal mı? Hayır...

Peki; teröriste, “Nasıl geldiysen öyle git” diyenler yasalara çok mu saygılı davranıyor ki siz milletin ekmeği söz konusu olunca yasayı hatırlıyorsunuz?


GÜNÜN SORUSU

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın ne iş yaptığını yıllardır çözemedim ama her ay partisinin oy oranını düzenli olarak açıklamayı asla ihmal etmiyor. Bu “görevini” bu ay da yerine getirmiş ve kamuoyu araştırmalarına göre partisinin oy oranının şu anda yüzde 53 olduğunu söylemiş... Sorum kendisine:

Siz varken, boş yere seçimlere gidip milyarlarca lira harcamaya ne gerek var?


Uyan Türkiye (29)

Ergenekon tutuklusu Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu kanser... Ancak ısrarla, tahliye edilmiyor. Ölümcül uyku apnesi hastası Em. Üsteğmen Serdar Öztürk de “Fatih Hilmioğlu tahliye edilene kadar hastaneye gitmeyeceğim” diyerek tedaviyi reddediyor.

Devleti yönetenler ise Silivri’de yaşanan bu dramları görmezden geliyor. Bu yüzden her gün mektup yazıp, devlet protokolünde yer alan farklı isimlere gönderiyoruz.

Bugün sıra Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nda...

Eğer siz de mahkemenin tavrını insan haklarına aykırı buluyorsanız, tepkinizi gösterin. İşte Mehmet Bey’e mektup gönderebileceğiniz faks numarası ve e-posta adresi:

Faks: : (0312) 431 48 79

E-Posta: ozelburo@saglık.gov.tr

Mustafa Mutlu - Vatan

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları