loading
close
SON DAKİKALAR

AKP iktidar olduğunda 15 bin kişi dinleniyordu; 2013’te 252 bin kişi oldu!

Mustafa Mutlu
Tarih: 22.09.2014

Mustafa Mutlu; Her geçen gün sabit telefon yerine cep telefonu kullanımının yaygınlaşmasına koşut olarak dinleme de bu yöne kaydı...

“Telefonun Türkiye’de tüm yaşam alanlarında yaygınlaşmaya başladığı 1910 yılıyla birlikte dinlemelerin de başladığını kabul edersek, 100 yıldan fazla bir süredir dinleniyoruz...
Rakamları birazcık incelediğimizde gelinen noktayı anlamamız daha da kolaylaşıyor:
Resmi kayıtlara göre, AKP hükümetinin kurulduğu 2002 yılında 7 bin 080 cep telefonu, 7 bin 794 sabit telefon dinlemeye alındı. Bir sonraki yıl ise dinlenen cep telefonu sayısı ciddi oranda artarak 9 bin 926’ya ulaştı.
Aynı dönem içerisinde dinlenen sabit telefon sayısı ise bir önceki yıla göre düşerken, dinlenen abone sayısı 6 bin 092 olarak kayıtlara geçti.
Her geçen gün sabit telefon yerine cep telefonu kullanımının yaygınlaşmasına koşut olarak dinleme de bu yöne kaydı.
2004 yılında dinlenen sabit telefon sayısı 3 bin 310 iken, cep telefonu sayısı 19 bin 628’e yükseldi. Yalnızca üç yıl içerisinde, yasal olarak dinlenen toplam sayısı 53 bin 830...
Dinlenenlerin sayısı her geçen gün katlanarak artıyor, tartışmalar hız kesmiyordu.
Türkiye’de 2007 yılında adli dinleme sayısı 63 bin 576 iken bu sayının 2008 yılında 90 bin 163’e, 2009 yılında ise 142 bin 135’e ulaştığı, buna göre dinleme sayısının her yıl yüzde 50 oranında arttığı gözleniyordu. Bu yıllarda dinlemeleri önemsemeyen hükümet de artık kendisi başta olmak üzere herkesin dinlendiğine ikna olmuştu.
Nasıl olmayacaktı ki, dinleme rakamları ortadaydı. Onları biraz daha irdeleyelim:
2009 yılında Başbakan Tayyip Erdoğan’ın hakim kararı olmaksızın dinlendiğini söyleyen Fethi Şimşek’in yıllarca yönettiği Telekomünikasyon İletiş Başkanlığı ile Başbakanlık Teftiş Kurulu, hükümet-cemaat çatışmasının su yüzüne çıktığı 2014 yılı dinlemelerine ilişkin bir inceleme yaptı.
İnceleme sonrasında hazırlanan ilk rapora göre 2011, 2012, 2013 yılları ile 2014’ün ilk iki ayında toplam 670 bin 853 kişinin dinlendiği anlaşıldı.
Buna göre 2012’de 257 bin 454 kişi, 2013’te ise 252 bin 062 kişinin dinlendiği, böylece son iki yılda toplam 509 bin 516 kişiye devletin ‘kulak verdiği’ ortaya çıktı.
Şimdi basit bir soru yöneltelim:
Dinlemelerin bu kadar artmasına neden olabilecek hangi olay gelişti ya da yaşandı?”
***
Yukarıdaki alıntıyı gazeteci İlhan Taşçı’nın Kırmızı Kedi’den çıkan son kitabı Paralel Hat’tan aldım...
Taşçı Hükümet ile Cemaat için özetle, “Beraber yürüdüler, beraber dinlediler, çıkar çatışmasına düştüklerinde bildikleri yollardan ilerleyip birbirlerini dinlediler” diyor...
Sonra da kimin ki nasıl dinlediğini, dinlenecek kişilerin neye göre belirlendiğini, dinleme kayıtlarının nerede, nasıl bekletildiğini ve zamanı geldiğinde nasıl kullanıldığını, FBI tarafından eğitilen tüm ‘dinlemelerin efendisi’ istihbaratçının kim olduğunu... Yani, yıllardır gündemden düşmeyen “dinleme”yle ilgili her şeyi açıklıyor...
Kısacası, dinlenmediğinizi düşünseniz de o kadar emin olmayın!
İyisi mi her an “dinleniyormuş” gibi temkini elden bırakmayın...

PASAKLI KİTABI İADE EDİN!
Bu sütunlarda kitapları değerlendirirken kitabın sadece içeriğine değil, yazım kurallarına uygunluğuna, akıcılığına, dil kullanımındaki zenginliğine de dikkat ediyorum.
Ancak son yıllarda ne yazık ki bazı yayınevi sahipleri yazım kurallarını “teferruat” olarak görmeye başladı.
Hatta kitaplarını eleştirdiğim yazılardan sonra bana uzun mektuplar gönderip “önemli olanın içerik olduğunu, benim sırf kendilerini karalamak için yazım yanlışlarına kafayı taktığımı”, kendilerinin aslında bu dönemde bu tür kitapları yayınlayabildikleri için halk kahramanı olarak görülmesi gerektiğini yazıyorlar...
Tabii; yine bozuk Türkçeyle!
Birincisi; o baylar o kitapları iddia ettikleri gibi vatan-millet aşkına değil; doğrudan para kazanmak için yayınlıyorlar.
İkincisi; ben kimseyi karalamam... Karaysa, “Kara” derim!
Ve üçüncüsü; madem yaptığım eleştirilerden bu kadar alınıyorsunuz; o zaman alt tarafı ayda 3-4 bin lira maaş verip doğru dürüst bir editör çalıştırın.
Ve son söz sana sevgili okur:
Diyelim ki herhangi bir ürünü aldın ama bozuk çıktı. Ne yaparsın?
Götürüp değiştirirsin elbette...
Kitapta sonuçta bir üründür. Eğer okuduğun kitaptaki yazım yanlışları “gözden kaçma” boyutunu aşıyorsa ve “yüzlerce” ile ifade ediliyorsa; götürüp paranızın iadesini isteyin.
Bakalım bazı yayıncılar o zaman bu kadar yüzsüz olabiliyorlar mı?

PARALEL HAT
Türü: Araştırma-inceleme
Yazan: İlhan Taşçı
Yayınevi: Kırmızı
Kedi Yayınevi
Baskı tarihi:
2014, Ağustos
Sayfa sayısı: 195
Fiyatı: 15 lira.
Not: Yazarı şahsen
tanıyorum. Ancak
özellikle haberlerini
ilgiyle izliyorum.

HER ŞEY SIFIRLANSA...
Günün birinde yorgun argın evinize dönseniz... Ancak kapıyı hiç tanımadığınız biri açsa... Ne hissedersiniz?
Genç ve üretken yazar Faruk Duman’ın Can Yayınları’ndan çıkan son romanı Köpekler İçin Gece Müziği, insanı başka dünyalara götürüyor...
Su gibi akan, özenle yazılmış, insanı alıp sürükleyen bir roman bu... Bitireli üç gün oldu; hâlâ etkisindeyim.

KÖPEKLER İÇİN GECE MÜZİĞİ
Türü: Roman
Yazan: Faruk
Duman
Yayınevi: Can
Sanat
Yayınları
Baskı tarihi:
2014, Eylül
Sayfa sayısı: 132
Fiyatı: 12,5 lira.
Not: Yazarı tanımıyorum.

Mustafa Mutlu - Aydınlık

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları