Tarih:
13.07.2015
AKP iktidarları mafyayı kuruttu!
Mustafa Mutlu; AKP iktidar oldu; çok şükür bu mafya türlerinin önemli bir bölümü tarihe karıştı: Çünkü AKP, bu işleri bizzat belediyelere ya da yandaş şirketlere devretti!
Yalan yok; AKP iktidar oluncaya kadar ortalık mafyadan geçilmiyordu: Otopark mafyası, vize mafyası, okul servisi mafyası, ihale mafyası, hal ve pazar mafyası, iş takibi mafyası, güvenlik mafyası, tefeci mafyası, emlak mafyası, inşaat mafyası, gecekondu mafyası, simit mafyası, balıkçı mafyası, icra mafyası, otogar mafyası, naylon fatura mafyası, gümrük mafyası, hayali ithalat-ihracat mafyası, fuhuş mafyası, uyuşturucu mafyası, oto çekici mafyası, eğlence mafyası, plaj mafyası, su mafyası, kitap-CD-VCD-DVD-bilgisayar oyunu mafyası, ticari plaka mafyası, naylon reçete mafyası, ilaç mafyası, bilet-jeton mafyası, umumi tuvalet mafyası, dilenci mafyası, fırın mafyası, kömür mafyası, kumar mafyası, hamal mafyası, kapıcı mafyası, işporta mafyası, kıraathane mafyası, genel ev mafyası, göçmen mafyası, tarihi eser mafyası, pasaport ve sahte kimlik mafyası, silah mafyası, otomobil ruhsatı mafyası, nakliye mafyası, altın-pırlanta mafyası, içki-sigara mafyası, kan mafyası, yuva yıkma (boşanmak istemeyen eşi tehdit etmekle görevli) mafyası, organ mafyası, sahte para mafyası, maden mafyası, kira-tahliye mafyası, mezar mafyası... Hatta, imam mafyası!
***
AKP iktidar oldu; çok şükür bu mafya türlerinin önemli bir bölümü tarihe karıştı:
Çünkü AKP, bu işleri bizzat belediyelere ya da yandaş şirketlere devretti! Yani mafya artık “resmileşti, legalleşti...”
Örneğin, “su mafyası” diye bir şey kalmadı hayatımızda... Hani mahalle çeşmelerinin başını tutup bidon başına para toplayan kılıksız adamlardan söz ediyorum.
Çünkü mahalle çeşmesi kalmadı!
***
Otopark mafyası da bunlardan biri.:
“Değnekçi” dediğimiz tipi bozuk adamlar kalmadı sokaklarda... Ancak resmi giyimli “belediye değnekçileri”, evimizin önüne koyduğumuz arabadan bile otopark parası istiyor...
Hem de mafyanın 1 aldığı yerden onlar 5 topluyor!
Böyle olunca da halkın canına “tak” ediyor ve hemen her gün yurdun dört bir yanından “isyan” haberleri geliyor...
***
Son olay Ankara’da yaşandı:
Melih Gökçek zihniyetinin görevlendirdiği otoparkçılarla esnaf çatıştı; 21 yaşındaki esnaf Sedat Karagöz hayatını kaybetti.
***
Dedim ya; eskiden “mafya”daydı bu işler; ama adam öldürülmezdi... En fazla arabalara çizik atılırdı!
Şimdi belediyelere geçti; 21 yaşındaki çocuklar katlediliyor!
***
Ne diyeyim; helal olsun AKP iktidarına:
Mafyayı bile korkutup kaçırdı!
KARAR VERİLDİ! (156+67!)
Sevgili dostlar... Dün size dedim ki:
“Abdullah Gül’le ilgili sorularıma devam edeyim mi, etmeyeyim mi?”
Bu yazının kaleme alındığı 15:00’e kadar bin 710 okurdan yanıt geldi:
“Devam et, kesmeyi aklına bile getirme” diyenlerin sayısı bin 500’ün üzerinde...
Bu durumda sizden destek bekliyorum:
Bu bölümü tam 223 gündür ben yazıyorum. Madem devam etmemi istiyorsunuz; sizden katkı bekliyorum.
Artık benim yerime siz sorun ya da yazın, ben yayınlayayım...
İki şartım var:
İlki, hakaret yasak...
İkincisi destan yazmayın...
***
Hadi bakalım, “devam”cı ablalar, abiler:
Gaz vermek kolay, bakalım elinizi taşın altına ne kadar sokacaksınız? :)
GÜNÜN SORUSU
Sorum evlerimizin, dükkanlarımızın önünü parselleyen ve otopark ücreti adı altında hayatı zindan eden, otopark mafyasını bile mumla aratır hale gelen belediyelere:
Yere düşen gölgemiz için ne zaman para toplamaya başlayacaksınız?
İnsan olan korkar...
CHP Milletvekili Musa Çam, Gezi Direnişi sırasında Eskişehir’de dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın ikinci ölüm yıldönümü nedeniyle Meclis’te bir konuşma yapmış ve sözlerini, “Erdoğan korkar, Ali İsmail Korkmaz” diye bitirmiş...
Sen misin bunu söyleyen!
Erdoğan’ın gözüne girmek için fırsat kollayan bazı AKP’li yeni vekiller Musa Çam’a, “Şerefsiz” diye bağırmış... Meclis’in AKP’li Başkanı İsmet Yılmaz da Musa Çam’dan, “hakaret” olarak yorumladığı sözleri geri almasını istemiş...
İyi de ne var bunda? Hakaret, bu sözlerin neresinde?
İnsan dediğin yaratık, korkmaz mı?
Keşke Ali İsmail de yaşasaydı da... Korksaydı!
***
Sırf bu sözleri söylediği için Musa Çam’a “Şerefsiz” diyenler, aslında Erdoğan’ın “dinine” söz söylemiş oluyorlar...
Neden mi?
Çünkü; her gerçek Müslüman, en azından Allah’tan ve cehennem ateşinde yanmaktan korkar da ondan!
ÇÖZÜM!
Dün açık kanalizasyona dönüşen ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın, kendisine oy vermeyen Kadıköylüleri cezalandırmak için bir türlü çözmediği Kurbağalıdere sorununa değinmiştim.
Sabah odama, doğma büyüme Modalı olan dostum Önder Manoğlu geldi.
Gülümseyerek, “Ben Kurbağalıdere sorununun çözümünü biliyorum. Kadıköylüler dediğimi yapsınlar; o boklu dere bir ay içinde yüzülecek hale gelir” dedi. Sonra da çözümünü anlattı:
“Çok basit: Kadıköy Belediye Meclisi toplanacak Kurbağalıdere’nin adını Kadir Topbaş Deresi olarak değiştirecek... Hepsi bu!”
***
Bu çözümü ayakta alkışlıyor ve tüm yüreğimle destekliyorum:
Derenin adı Kadir Topbaş Deresi olsun; boklu ya da boksuz olacağına kendisi karar versin!
GÜNÜN İSYANI
Türkiye’de tüm sanıkların aklanmasıyla sona eren Deniz Feneri davasına, Almanya’da mahkumiyet kararı veren mahkemeden itiraz gelmiş... İsyanım bizdeki hukukçulara:
Alman savcının bu itirazı içinizi biraz olsun acıttı mı?
Mustafa Mutlu-Aydınlık
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları