Tarih:
13.01.2016
‘Alçak’ diyen Adaletsiz Adalet Bakanı’na yanıt...
Mustafa Mutlu; Bekir Bozdağ dün yaptığı açıklamalarda bu rezalate imza atan sapık bürokratları eleştireceğine, suçu 'Paralel Devlet Yapılanması'na attı...
Adaletsiz Adalet Bakanı Bekir Bozdağ dün sosyal medyadan öyle bir açıklama yaptı ki; sadece insanlığa, gerçek Müslümanlığa değil; kendi aklına bile ihanet etti... Tabii; varsa!“Öz kızını öperken şehvet duymanın nikaha etkisi olur mu?” sorusuna verdiği skandal yanıtla tartışma yaratan...
Ensesti teşvik eden...
Sapıklığa çanak tutan...
Dünyaya karşı yüzümüzü kızartan...
Bütün gerçek Müslümanların başını önlerine eğdiren...
Diyanet İşleri Başkanlığı’na sahip çıktı!
***
Bilirsiniz bu “cins”ler, her başları sıkıştığında topu “darbeciler”e atar...
Haltı kendileri yer, faturayı olayla ilgisiz kişilere çıkartır...
Yine öyle oldu!
Bekir Bozdağ dün yaptığı açıklamalarda bu rezalate imza atan sapık bürokratları eleştireceğine, suçu “Paralel Devlet Yapılanması”na attı...
***
Neymiş; “Paralelciler, onların destekçileri, dinden/dindardan rahatsız zavallılar, şimdi de Diyanet’e itibar suikastı yapıyor”muş!
Neymiş; “İslam’ın doğru öğretilmesinden ve öğrenilmesinden, doğru anlatılmasından ve anlaşılmasından, doğru yaşanmasından rahatsız olanlar, daima Diyanet’e karşı olmuş...”
Neymiş; “Diyanet’i itibarsızlaştırmak isteyen alçaklar, amaçlarına ulaşamayacaklarmış...”
***
İnsan Allah’tan korkar!
Yemişim Fethullah’ını... Bu olayla ne ilgisi var?
Senin adamın açıkça “ensest propagandası” yapacak...
Yani bir “insanlık suçu”nu aklamaya kalkışacak...
Bu yönde eğilimleri bulunan sapıkları, kendi öz kızlarını taciz edebilmeleri için yüreklendirecek...
Ellerine dini kurum damgalı “fetva” verecek!
Bunu yapan sapıkların hiç suçu olmayacak; bu sapıklığı eleştirenler, “Diyanet’i itibarsızlaşmak isteyen alçaklar” olacak!
***
Adaletsiz Adalet Bakanı, Bekirsiz Boz Bey:
“Eğer üzerindeki elbise kalınsa, öz kızınıza bile şehvet hissedebilirsiniz” yorumunu görmezden gelip Diyanet’in verdiği “dini eğitim”den, “dinin doğru yaşanması”ndan söz ediyorsunuz...
Bu mu sizin “dini eğitim” den ya da “dinin doğru yaşanması”ndan anladığınız?
Bu mudur sizin babalığınız, devlet adamlığınız?
Bu mudur dindarlığınız?
Bu mudur “itibarlı” Diyanet İşleri Başkanlığı’nız?
Bu ülkenin anayasasının, yasalarının yerine koymak istediğiniz “şeriat” bu mudur?
Ahlâk, edep, ar, haya, namus bu mudur?
Bu mudur insanlığınız?
***
“Öz kızına sapıkça bakabilirsin” diyen sapık bürokratlar Diyanet’i itibarsızlaştırmıyor da bu sapıklığı eleştirenler mi itibarsızlaştırıyor?
Bu yüzden mi ben “alçak” oluyorum da sen “yüksek”te kalıyorsun?
Hadi oradan Adaletsiz Adalet Bakanı...
Bu sapıklığa karşı çıktığım için ben “alçak” oluyorsam...
Sapıklara tek söz söylemeyip yüceltmeye kalkan sen ne oluyorsun?
***
Yanıtı yazmamı bekliyorsun değil mi?
Yazayım da en az 100 bin lira tazminatı kap!
Havanı alırsın!
SINAV!
Adaletsiz bakanın yönettiği Adalet Bakanlığı, “Adli Yargı Yazı İşleri ve İdari İşler Müdürlüğü” için sınav düzenlemiş...
Sözlü sınavda sorulan sorulardan bir kısmı şöyle:
- Necip Fazıl Kısakürek’in hocası kimdir? / Seyyid Abdulhakim-i Arvasi
- Asrın Projesi nedir? / KKTC Su Temin Projesi.
- İHH Başkanı kimdir? / Bülent Yıldırım.
- Atatürk’ün köpeklerinin isimleri? / Alp, Alber ve Foks.
- Atatürk’ün atlarının isimleri? / Sakarya ve Çankaya.
- Pinpon topunun ağırlığı ne kadardır? / 2.7 gram.
- En çok hadis rivayet eden sahabe? / Ebu Hureyre.
***
Bu soruları hazırlayan pinpon topları; sözüm size...
İnşallah Alp, Alber ve Foks’un 11’inci göbekten torunları kudurur da hepinizi ısırır!
Amin!
GÜNÜN SORUSU
Sorum, kurumunun yol açtığı “fetva skandalı”ndan sonra tüm programlarını iptal ederek olası protestolardan kurtulmaya çalışan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’e:
İstifa edip bizi de kurtarmayı düşünmüyor musunuz?
SÖZ SİZDE (156+212)
“Önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e mektuplar”a devam ediyoruz. Sıra İzmir’den yazan okurumuz Osman Eren’de. Sizin de Gül’e söyleyecekleriniz varsa
mustafa0mutlu@gmail.com adresine gönderebilirsiniz...
***
“Ben farklı bir tavır beklemediğim için önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e bir şey sormayacağım!
Eşi Hayrünissa Gül, türbanından dolayı üniversiteye kaydının yapılmaması nedeniyle AİHM’e 2002 yılında dava açmış, daha sonra eşinin konumu nedeniyle davayı geri çekme kararı almıştı.
Bayan Gül’ün, kocasının bilgisi ve onayı olmadan bunu yapması mümkün değildi. Üstelik o yıllarda türban yasağı yasal olup türbanlı öğrencilerin hiçbirisi üniversitelere alınmıyordu.
Alacağına şahin, borcuna kar-ga misali şimdi suskun kalan; devletin malını babasının çiftliği gibi kullanmış ve bedelini ödememiş bu aileye kamu davası açılamaz mı? Sans-Souci bile 1745 yılında krala karşı değirmenine sahip çıkarken hukuka güvenip ‘Berlin’de hakimler var’ derken şimdi biz 2016 yılında ‘Türkiye’de savcılar var’ diyemeyecek miyiz?”
10 OCAK!
Bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü...
Sadece ve sadece...
Gazetecilik ilkelerine bağlılıkları ve dik duruşları nedeniyle sektör dışına itilen “işsiz” meslektaşlarımın ve...
Her türlü “cezalandırılmayı” göze alarak direnmeye devam eden kardeşlerimin gününü kutluyorum.
GÜNÜN İSYANI
Savunma Sanayi Müsteşarlığı ARGE ve Teknoloji Daire Başkanı Ata Şenlikçi isimli bir AKP bürokratı, Alanya’da düzenlenen “Engelsiz Siber Güvenlik Konferası”nda yaptığı konuşmada, engelli vatandaşlarımızı “hatalı” olarak nitelendirmiş... “Benim 6 çocuğum var; elhamdülillah hiçbirinde hata yok” demiş... İsyanım bu “bilimsiz bilim insanı”na:
En büyük hata senin beyninde! Sen bu beyinle ARGE Daire Başkanı olduysan herkes her şey olabilir!
Mustafa Mutlu - Aydınlık
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları