loading
close
SON DAKİKALAR

Atatürk hilafeti kaldırdı, çünkü

Mustafa Mutlu
Tarih: 30.09.2014

Mustafa Mutlu; Kısacası. Atatürk eğer hilafeti ve saltanatı kaldırmasaydı; bugün Türkiye Cumhuriyeti diye bir devlet olmazdı...

Dikkat etmişsinizdir; son günlerde bütün din tacirlerini bir “halifelik” merakı sardı.
Peki; Atatürk ve arkadaşları halifeliği neden kaldırdı?
Neden Atatürk kendisine teklif edilen “halifeliği” kabul etmedi?
Araştırmacı Cüneyt Akalın bu soruların yanıtını bilmeyenlerin ya da unutanların çokluğu karşısında durumdan vazife çıkarmış ve bu kitabı yazmış...
Kitabın ekler bölümünde 3 Mart 1924 tarihli Meclis zabıtları da yer alıyor...
Çünkü bu tarih, Hilafetin İlgasına ve Hanedanı Osmaninin Türkiye Cumhuriyeti Haricine Çıkarılmasına Dair Teklifi Kanuni’nin Meclis’te görüşüldüğü tarih...
Özellikle bu tutanakları okumadan Osmanlı hanedanı ve hilafet hakkında ahkâm kesen yarı aydın sahtekarlara aldırmamanızı öneririm.
***
Gelelim konumuza... Cüneyt Akalın, kitabının sonuç bölümünde hilafetin kaldırılma nedenlerini ve sonuçlarını şöyle özetliyor:
“Bir: Baştan itibaren bir siyasal kurum olarak doğan, o şekilde var olan hilafet; hanedanla, yönetici kesimle iç içe geçmiştir.
İslam tarihi bunun örnekleriyle doludur.
Bu durumda saltanatı kaldıran ve Osmanlı İmparatorluğu’nu tasfiye eden genç Cumhuriyet’in hilafet kurumunu muhafaza etmesi, hem Osmanlı’nın idari yapısının sürdürülmesi hem de ülke içinde iktidarı başka güçlerle bölüşmesi anlamına gelecekti.
İki: Hilafet hiçbir zaman İslam âlemini birleştiren, uyumu sağlayan bir kuruma dönüşemedi.
Üç: İngilizlerin 19. Yüzyıl’ın ikinci yarısından itibaren hilafet ile yakından ilgilendiği ve bir Arap hilafeti yaratmaya çalıştığı açıktır.
Dört: Hilafetin kaldırılmasının ardından ortaya çıkan çekişmeler de çeşitli İslam devletlerinin aralarındaki hesapları ortaya koyuyor.
Beş: Ve nihayet Atatürk’e ‘diktatör’ diye saldırarak her şeyi saptıranlar şunu çok iyi bilsinler: Atatürk, kendisine İslam dünyasının çeşitli kesimlerinden gelen ‘Sen Halife ol’ tekliflerini elinin tersiyle itmiş bir liderdir.
Altı: Hayat, Mustafa Kemal’i haklı çıkarmıştır. Günümüzde İslam dünyasını birleştirecek, bir arada tutacak, Vatikan benzeri bir kurum, akıl ve vicdan sahibi bir kimsenin, bir Müslüman’ın aklına bile gelmiyor.”
***
İslam dünyasının bugünkü haline baktığınızda, Atatürk’ün büyük öngörü yeteneğinin hakkını bir kez daha teslim edersiniz.
Ulu Önder; İslam dünyasının asla bir araya gelmeyeceğini ve kardeşkanı dökmekten vazgeçmeyeceğini ta o günlerden görmüş olmalı ki “halife olmak” gibi bir maceraya hiç girmemiş...
Bunun yerine kendi ulusunun sorunlarını çözmeye odaklanmış...
Yani; bugünkü çakma halifelerin yaptığı gibi “İslam’ı güçlü kılacağız ve Müslümanları birleştireceğiz” palavrasını sığınıp Müslümanlığa ve Müslümanlara zarar vermemiş...
***
Kısacası... Atatürk eğer hilafeti ve saltanatı kaldırmasaydı; bugün Türkiye Cumhuriyeti diye bir devlet olmazdı...
Zaten Cumhuriyet’i yıkmak isteyenler de unu çok iyi bildikleri için hilafeti ve saltanatı geri getirmeye çalışıyor...
Bize düşen, bu oyuna kanmamak!
HALİFELİK NEDEN KALDIRILDI?
Türü: Tarih, araştırma
Yazan: Cüneyt Akalın
Yayınevi: Kaynak Yayınları
Baskı tarihi: 2014, Haziran
Sayfa sayısı: 139
Fiyatı: 10 lira.
Not: Yazarla tanışmadık...
NELER GÖRDÜK BİZ?
(Okuyan Öğrenir)
Türü: Anı
Yazan: Engin Köklüçınar
Yayınevi: Çatı Kitapları
Baskı tarihi: 2014, Temmuz
Sayfa sayısı: 416
Fiyatı: 20 lira.
Not: Yazarı tanımaktan onur duyuyorum.
BİR İNSAN YAŞLANDIĞI İÇİN NEDEN ŞÜKREDER?
Engin Köklüçınar, gazeteciliğe ben bir yaşındayken Vatan Gazetesi’nde başlamış...
Daha sonra çeşitli gazetelerde muhabirlik, sayfa sekreterliği, yazı işleri müdürlüğü, genel yayın yönetmenliği ve imtiyaz sahipliği yapmış.
Şu anda İstanbul Gazeteciler Derneği’nin Başkanı...
TGC Gazeteciler Dayanışma Vakfı Sekreteri...
Basın Konseyi Yüksek Kurulu Üyesi...
Marmara Grubu Vakfı Genel Başkan Yardımcısı...
Bizim mesleğin “akil adamları”ndan...
Çok konuştuğunu düşünür ama konuşması, anlatması gereken o kadar fazladır ki; bana göre, az bile konuşur...
Meslekte yaşadıklarını, öğrendiklerini, tanık olduklarını, arkadaşlıklarını yazmayı sever...
Son kitabı “Neler Gördük Biz?”i de tamamen bu amaçla yayınlamış...
Sunuş yazısına bayıldım... Aynen şöyle:
***
İçim eriyor ama...
iktidarın egosundan,
aydınların ilgisizliğinden,
gençlerin bilgisizliğinden,
sanatçıların şımarıklığından,
muhalefetin beceriksizliğinden,
ülkeyi parselleyen politikacısından,
rüşvetçi bürokratından, memurundan,
yobazların dinimizi kalkan yapmasından,
halkın duygularına kulak tıkayan medyadan,
para için iktidara yalakalık yapan işadamından,
öyle iğrenmişim ki;
İHTİYARLADIĞIMA
ŞÜKREDİYORUM.
BU REZALETLERİ
GÖZLERİM DAHA AZ GÖRECEK,
KULAKLARIM DAHA AZ İŞİTECEK.
Yüce Tanrım gelecek nesillere acısın da
bir mucize ile
bu ülkeyi aydınlıklara taşısın.

Mustafa Mutlu - Aydınlık

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları