loading
close
SON DAKİKALAR

Baba, oğul, Kıbrıs ve doğalgaz aşkına!

Mustafa Mutlu
Tarih: 25.05.2014

Mustafa Mutlu; İsrail’in Doğu Akdeniz’den çıkaracağı ve Avrupa’ya göndereceği doğalgaza bir ''ara istasyon'' gerekiyormuş...

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Kıbrıs’ı ziyaret etti:
Rumlarla görüştü...
KKTC yöneticileriyle görüştü...
Birleşmiş Milletler temsilcileriyle görüştü...
Ama... Türkiye Cumhuriyeti’nden kimseyle bir araya gelmedi!
***
Oysa neler vermedik ki Kıbrıs için?
Çıkartma sırasında 498 askerimiz şehit oldu.
Yaklaşık bin 200’ü yaralandı.
Bütün dünya tarafından dışlandık.
Yıllarca süren ekonomik ambargonun hedefi olduk.
Ekonomimiz batırıldı; “yokluğa” sürüklendik.
Avrupa Birliği’ne alınmadık.
Dikiş tutmaz bütçemizden 40 yıldır oldukça ciddi bir pay ayırdık.
Çünkü onur meselesi yaptık Kıbrıs’ı, namus meselesi yaptık...
Bu yüzden katlandığımız yoklukların hiçbiri ağır gelmedi bize!
***
Ancak ne zaman AKP, iktidarda işbaşı yaptı; işte o zaman Kıbrıs, Ankara’nın gözünde düştü...
“Yük” olarak gördü Recep Tayyip ve arkadaşları KKTC’yi...
Kıbrıs’ın teslimi anlamına gelen Annan Planı’nı bile desteklediler.
Sonra da sadece KKTC’deki dinci uzantılarıyla ticaret ya da siyaset yapmak gerektiğinde akıllarına geldi yavru vatan!
Eeee; hâl böyle olunca ABD, yeniden şekillendirmeye çalıştığı Kıbrıs’ta bizi neden tanısın, neden masaya davet edip görüşsün, neden muhatap alsın ki?..
Almadılar zaten...
***
İyi de bu “Biden” neden geldi Kıbrıs’a...
Amacı artık kangrene dönüşen anlaşmazlığa son vermek miydi gerçekten?
Siz öyle sanın!
Türk ve Rum taraflarıyla görüşürken ağzındaki baklayı çıkardı:
Doğalgaz için geldiğini söyledi!
İsrail’in Doğu Akdeniz’den çıkaracağı ve Avrupa’ya göndereceği doğalgaza bir “ara istasyon” gerekiyormuş... İşte; bunun için adada artık “çözüm” gerekiyormuş...
***
Biden’ın sözünü ettiği doğalgaz, hangi doğalgaz biliyor musunuz?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın üç yıl önce, “Akdeniz’de bizden izinsiz arama yapamazlar. Yaparlarsa hadlerini bildiririz” diye esip gürlediği doğalgaz...
Adamlar bırakın aramayı, doğalgazı buldular da şimdi de Kıbrıs’ın olan bölümünü elimizden alıp, ona “istasyon” yapmaya soyunuyorlar!
Erdoğan neden mi bir şey yapamadı?
Obama beyzbol sopasını gösterince, bizimki söylediği her şeyi unuttu da ondan!
***
Yani Kıbrıs’taki son “barış girişimi”nde, kimsenin derdi insan falan değil...
Dertleri barış da değil zaten!
Tek dertleri var; o da “para...”
Peki; neden ABD Dışişleri Bakanı ya da Enerji Bakanı değil de Başkan Yardımcısı doğrudan ilgileniyor bu işle?
Onu da özetle yazayım:
Efendim; Biden’ın mahdumu, yani oğlu doğalgaz işindeymiş de... Onun için!
***
Gördüğünüz gibi sadece bizde değil, dünyanın her yerinde siyasetçi babalar, oğulları için çalışıyor!
Keşke bizdeki bazı oğullar da doğalgaz işine ilgi duysaydı da; onurumuz saydığımız Kıbrıs’tan bu kadar kolay vazgeçmeseydik!
PROTESTO!
Facebook’ta bir araya gelen bazı vatandaşlar TGRT, İHA, Türkiye, NTV, Habertürk, Show TV, Akşam, Milliyet, Vatan gibi iktidar yandaşı bazı ajansların, gazetelerin ve televizyonların Ankara bürolarının önüne giderek protesto gösterisi yapmaya başlamış...
Eğer bu “demokratik eylemler” İstanbul’a da sıçrarsa emin olun “yandaşlık” bu kadar ucuz ve kolay olmaz!
Anımsayın; geçen yılki Gezi Direnişi sırasında bazı vatandaşlar NTV’yi protesto edip bu televizyonla aynı grupta olan bankadan paralarını çekmeye başlayınca, Doğuş Holding nasıl da paniğe kapılmıştı?
Yani “yandaşlık” diye bir hastalık varsa, bunun ilacı da var!
O ilaç da gerçek demokrasilerde...
Sadece sizsiniz!

GÜNÜN SORUSU

Başbakan Erdoğan gitti; Almanya karıştı... Sorum, Erdoğan’a tepki gösteren Alman dostlara:
Siz bir gün dayanamadınız, biz ne yapalım?

CUMHURBAŞKANI GÜL ERGENEKONCUYMUŞ!

Ergenekon davasında tam iki bin dört yüz yirmi gün tutuklu kaldıktan sonra geçtiğimiz 11 Mart’ta tahliye edilen yazar Ergün Poyraz, nihayet suskunluğunu bozmuş ve Oda TV’nin sorularını yanıtlamış...
Tutuklu kaldığı 6 yıl 9 aylık sürede yaşadıklarını anlatan Poyraz, iddia edilen “Ergenekon Örgütü” için, “Orada bizi örgüt olmakla suçladılar. Ama orada bırakın örgütü, bir okey masası kuramazsınız” dedi.
Ayrıca... İddianamede kitaplarının dağıtımının örgüt tarafından yapıldığının öne sürüldüğünü anımsatan Poyraz, çok ilginç bir konuya dikkat çekti:
“İyi de bu şirket aynı zamanda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de kitaplarını dağıttı... O zaman Abdullah Gül de benim örgütte... Onun da içeri alınması gerekmez miydi?”
***
Onlara her şey serbest Sevgili Ergün...
En azından şimdilik!

GÜNÜN İSYANI!
Ankara’ya azıcık yağmur düşmüş, her yer sel suları altında kalmış... Yani, başkente deniz gelmiş... İsyanım, yirmi yıldır bu kenti yönettiğini sanan Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e:
Deniz de neymiş; o koltukta biraz daha oturursan sen başkente okyanusu bile getirirsin!

Mustafa Mutlu - Aydınlık

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları