Başbakan Erdoğan ‘canlı kalkan’ olsun!

Mustafa Mutlu; ABD’den aldığı ayar yüzünden bir türlü tutamadığı sözü yerine getirsin ve Gazze’ye gitsin, 'canlı kalkan' olsun!

Günlerdir yaşlı, kadın, çocuk demeden hava bombardımanı ile Filistinlileri katleden İsrail yapacağını yaptı; “güvenlik” gerekçesi ile Gazze’ye kara ordusu soktu!

Sizin bu yazıyı okuduğunuz saatlerde Gazze ya düştü ya da düşmesine ramak kaldı. Büyük bir olasılıkla İsrail askeri elindeki makineli tüfeklilerle Filistinli avlıyor!

Peki; Davos’ta çektiği bir “One minutes”le Ortadoğu’da “kahramanlık” payesi bile verilen Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Erdoğan ne yapıyor bu soykırım karşısında?

Şöyle özetleyeyim:

“Bunlar ne iş yaparlar yahu?” diye eleştirdiği Birleşmiş Milletler’i göreve çağırırmış gibi yapıyor...

Bir de sağdan soldan “ilgi” dileniyor!

ABD’den korktukları için saldırıyı görmezden gelen İslam ülkelerini, “Ey İslam âlemi, hiç mi canınız acımıyor?” diye suçluyor.

Ha; hakkını yemeyelim: Büyük kızını ve partililerini de İsrail Büyükelçiliği’nin ya da İstanbul’daki İsrail Konsolosluğu’nun önüne gönderip eylem yaptırıyor.

***

Eğer samimiyse...

Gazze’deki İsrail katliamı, gerçekten yüreğini dağlıyorsa...

Ve bunu önlemek için bir yol arıyorsa...

Başbakan’a açık bir öneride bulunuyorum:

Geçen yıl verdiği ama ABD’den aldığı ayar yüzünden bir türlü tutamadığı sözü yerine getirsin ve Gazze’ye gitsin, “canlı kalkan” olsun!

Evet; çok ciddiyim.

Yanına, Türk askerini ya da emrindeki koruma ordusunu almadan ama...

Sadece diğer İslam ülkelerinin liderlerini, partisinin önde gelen isimlerini ve hatta İsrail konsolosluğunun önünde eyleme duran kızı Esra Albayrak’ı alarak Gazze’ye gidip “ölmeye” yatsın!

Bu mert ve özverili davranışla İsrail askerinin elinin tetikten çekilmesini sağlasın.

Ölümleri önlesin.

Ve yana yakıla “ilgisizlikle” suçladığı Birleşmiş Milletler’i konuyla aktif olarak ilgilenmek zorunda bıraksın.

***

Düşünsenize; bir başbakan, hatta ülkesinin cumhurbaşkanı adayı, Filistin’e gidip canlı kalkan oluyor...

Savaşı bitirmeye soyunuyor!

Eğer Başbakan, yandaşlarının dediği gibi “dünya lideri”yse, kanıtlasın bunu!

Yapamıyorsa... Korkuyorsa... Çekiniyorsa... Gerekçeler uydurarak geri adım atıyorsa...

O zaman en azından, Türkiye’den İsrail’e jet yakıtı taşınmasını engellesin!

Yani, ateşi söndüremiyorsa...

Buna yüreği yetmiyorsa...

Dünya liderliği lafta kalıyorsa... Sadece ülkesinin lideri olsun da Gazze’deki ölümlere Türkiye’nin parmak izi düşmesin!

Şİİ DİKTATÖR!

acDışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Irak Başbakanı’ndan söz ederken, “Şii diktatör” diyor...

Bir adam diktatörse diktatördür, demokratsa demokrat... Onun bu özelliklerinden söz ederken yanına ille de dinini ya da mezhebini eklemek ise artık dünyada en ciddi suçlardan biri sayılan “ayırımcılık”tır!

Kimse Erdoğan’a Hanefi ya da Sünni Erdoğan diyor mu? Ya da mevkidaşları ondan söz ederken “Müslüman Davut” mu diyorlar?

Hayır!

Peki; o zaman Şii’liği neden diline doluyor?

Nedeni belli: Türkiye’deki Alevi vatandaşlarımızı tedirgin etmek ve hedef göstermek için!

Kendisine üç sözlük bir önerim var:

Mezhep kışkırtıcılığı yapma!

GÜNÜN SORUSU

Sorum, “Kimsenin özel hayatına karışmayacağız” nutukları atan ama çocuklarının yönettiği TÜRGEV’in iftarında kız öğrencilere, “Evlilik işini çok geciktirmeyin. Okurken, okul biter bitmez hemen bitirin o işi. Çok seçici olmayın, eğer çok seçici olursanız gülistandan boş çıkarsınız” diyen Recep Tayyip Erdoğan’a:

Birisi, senin kızlarına bu nasihatlerde bulunsaydı, tepkin ne olurdu?

HONAZ’IN BAĞNAZ KAYMAKAMI!

Denizli Valisi Abdülkadir Demir incelemelerde bulunmak üzere Denizli’nin Honaz ilçesine gitmiş...

Vali’yi takip eden basın mensupları, kaymakamlık görevlisinden su istemiş... Görevli, “Ramazan ayında su servisimiz yok. Ramazan ayından sonra gelirseniz su içersiniz” demiş...

Bu kez Denizli Valiliği Basın Halkla İlişkiler Müdürü Cengiz Özcan devreye girmiş ve basın mensuplarına su verilmesi isteğini yinelemiş...

Ancak sonuç yine değişmemiş!

Görevli, Kaymakam Turgut Gülen’in ‘Kaymakamlık binasında Ramazan ayı boyunca hiç kimseye su ve çay servisi yapılmaması’ konusunda talimat verdiğini söylemiş...

***

Sana ne be Kaymakam, sana ne?

Din polisi misin, yoksa milletin keyfinin kahyası mısın?

Bu topraklarda yüzlerce yıldır isteyen orucunu tutar, namazını kılar; istemeyen, tutacak durumda olmayan da tutmaz...

Sen kim oluyorsun da laik bir devletin temsilciliğinde şeriat kuralları uygulamaya kalkıyorsun?

***

İçişleri Bakanı Efkan Ala:

Çok merak ediyorum; laiklik ilkesini ayaklar altına alan bu kaymakama haddini bildirecek misiniz yoksa en kısa zamanda vali mi yapacaksınız?

GÜNÜN İSYANI

İsyanım İsrail’in İstanbul Başkonsolosluğu önünde yapılan protesto gösteri sırasında, ünlü heykeltraşımız İlhan Koman’ın Akdeniz isimli heykelini tahrip eden saldırganlara:

Sizde, o heykeldeki kadar “akıl” var mı?

Mustafa Mutlu - Aydınlık