loading
close
SON DAKİKALAR

‘Beyin felçli’ olmak suç mu?

Mustafa Mutlu
Tarih: 26.07.2013

Mustafa Mutlu, ''Sayın Başbakan dünkü iftar konuşmasında ‘beyin felçli zihniyete bakmayız’ buyurmuş...''

Başbakan Erdoğan, Ankara’da Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nde verilen iftarda konuşmuş:

“Polisimizin suçla mücadelesi çok sık olarak eleştiri konusu yapıldı. Çok sayıda yalan ve iftira ile polisimizin hedef alındığına şahit oluyoruz. Bu millet polisini çok iyi tanır. Emin olun ki polisine de kendi evladı gibi sahip çıkıyor. (...) Biz, bu ülkenin polisine utanmadan, sıkılmadan, yüzü kızarmadan küfreden beyni felçli zihniyete değil, milletin hissiyatına bakarız.”

Şimdi bu konuşmadan hemen sonra yazılan ve dün elime ulaşan bir okur mektubunu, sizinle paylaşmak istiyorum. Mektubu yazan annenin ismi bende saklı...

Lütfen bu mektubu, o annenin yerine kendinizi koyarak okuyun:

‘Kızım beyin felçli!’

“Sevgili Mustafa Bey...

Sizi her gün takip eden ve İzmir Marşı’nı en az sizin kadar seven İzmirli okurunuzum.

Sayın Başbakan dünkü iftar konuşmasında ‘beyin felçli zihniyete bakmayız’ buyurmuş...

Benim erken doğum nedeniyle beyin felci ile yaşamak durumunda olan 15 yaşında dünyalar güzeli bir kızım var.

Evet, kızım hafif ölçüde hem bedensel, hem de zihinsel engelli.

Sağ tarafındaki sorun nedeniyle yürümekte zorlanıyor ve şu anda kaynaştırma eğitimi alarak 10. sınıfa geçti.

Tüm yaşadıklarına, içinde bulunduğu duruma rağmen, ‘beyin felçli’ diye onu aşağılayan kişilerden çok daha aklı başında ve biz kızımızla gurur duyuyoruz.

Herkesi seviyor!

Kızım ülkesini, Atatürk’ü ve cumhuriyeti tanıyan, seven, içselleştirmiş, vatan, insan ve doğasever bir kişi olarak yetişti. Bunların tümünü anladı kızım.

Ancak Gezi Parkı’nda uygulanan şiddeti, doğanın katledilmesini, her dakika televizyonda bağıran bir adamın varlığını anlayamıyor.

Kızımın kalbi çok temiz... Herkesi seviyor. Kimseye kötü söz söylesin, kimsenin kalbi kırılsın istemiyor. Belki aklı böyle çalışıyor, bilemiyorum.

Herkesi bu şekilde sevgiyle karşılayan kızım, Başbakan’ın azarlaya azarlaya, kalbini kıra kıra, aşağılaya aşağılaya taa kendisine kadar yetiştiğini öğrense, ne kadar üzülür kim bilir?

Her şey hepimiz için Mustafa Bey...

Başımıza bir saniye sonra ne geleceğini Allah bilir ancak...”

Suçları ne?

Sayın Başbakan...

Biliyorum; çünkü kendiniz söylediniz: Öfkeyi bir

“hitabet yöntemi” olarak kullanıyorsunuz!

Bu yüzden “herkesin Başbakanı” olduğunuzu iddia ettiğiniz hâlde sizin gibi düşünmeyenleri, yaptıklarınızı beğenmeyenleri, eleştirenleri yerden yere vuruyorsunuz...

Bağırıyorsunuz, kırıyorsunuz, yıkıyorsunuz...

Ancak ne olur, konuşmalarınıza biraz olsun özen gösterin.

Günahsız insanların günahını almayın.

Bugün bu ülkede on binlerce beyin felçli hastamız var... Onların ailelerinin yerine koyun kendinizi...

Bir düşünün; yaşananlarda onların suçu ne ki böylesine inanılmaz bir aşağılamanın muhatabı haline getiriyorsunuz?

Ve ne olur; siyasi hayatınızda ilk kez, hem de bir iftar yemeği konuşmasında kalplerini kırdığınız, yaraladığınız bu insanlardan özür dileyin...

Beşiktaş!


Genç bir vatandaş dün Beşiktaş’ta Başbakan’ın konvoyu geçerken küfrettiği iddiasıyla gözaltına alındı. Buna tepki gösteren biri kadın iki CHP üyesi de polis tarafından götürüldü.

O genç adam küfretti mi etmedi mi bilemem...

Ama Başbakanlık Ofisi’nin bulunduğu Beşiktaş, şu günlerde tam bir barut fıçısı gibi...

Metre kareye eli silahlı bir polis düşüyor...

TOMA’lar da çalışır vaziyette bekliyor!

Benden söylemesi; Beşiktaş’tan geçmek zorunda kalırsanız, başınızı yerden kaldırmayın...

Yoksa “Başbakanımız’a yan mı baktın ulan” diyen işgüzar bir polisin sizi ensenizden tuttuğu gibi götürmesi işten bile değildir!


GÜNÜN SORUSU


Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “çözüm süreci” döneminde PKK’ya katılımların artığına dair iddiaları, “Dağa çıkışlar eskiye oranla daha nitelikli hâl aldı” diye yanıtlamış... Sorum kendisine:

Övüneceğiniz şey olarak bula bula bunu mu buldunuz?


Kadınlara hakaret!

TRT’nin önceki gece yayınlanan iftar programına Ömer Tuğrul İnançer isimli biri katılmış...

Sunucu, konuğunu “tasavvuf düşünürü” diye takdim etmiş...

Adam, sözü hamile kadınlara getirmiş ve “Böyle karınla sokakta gezilmez. 7-8 aydan sonra anne adayı biraz hava almak için beyinin otomobiline biner, biraz dolaşır; o kadar. Şimdi her şey ortada... Bunun adı terbiyesizliktir” demiş...

Dünden beri bütün kadınlar haklı olarak ayakta...

Sana ne be adam!

Sana mı kaldı millete edep, terbiye dersi vermek?

Ayrıca kutsal kitabın neresinde yazıyor, otomobil meselesi?

Ne diyordu Başbakan?

“Biz kimsenin özel hayatına karışmayacağız, yaşam tarzı dayatmayacağız?”

İyi de bu ne?

Mustafa Mutlu - Vatan

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları