Bir türlü çıkmayan ‘sefer görev emri!’

Mustafa Mutlu; IŞİD ile PKK’nın Suriye’deki kolu olan YPG arasında sınırda süren çatışmalar yoğunlaşırken, Türkiye de savaşa adım adım yaklaşıyor!

IŞİD ile PKK’nın Suriye’deki kolu olan YPG arasında sınırda süren çatışmalar yoğunlaşırken, Türkiye de savaşa adım adım yaklaşıyor!
“Yok canım, Türkiye asla kendisinin olmayan bir savaşa girmez. Bu ulusalcılar abartıyor” diyenler… Bakalım şimdi neler yumurtlayacaksınız?
Ülkemizin dört bir yanındaki askerlik şubeleri, sefer görev emri bulunan er ve erbaşlar ile emekli subay ve astsubaylara sefer görev emri çıkarmaya başlamış bile…
Sefer görev emri çıkanlara, “Emir geldiğinde 48 saat içinde görev yerinizde olacaksınız” deniliyormuş…
***
Devam edelim:
Sınır bölgelerimizdeki sivil vatandaşlar, iç bölgelerdeki akrabalarının yanına gidiyor…
Sınır ilçelerimizde fırınlarla eczanelerden başka açık dükkan kalmadı...
Bölgede geceleri karartma uygulandığı bilgileri geliyor…
Ülkemiz savaştan kaçan sığınmacılarla doldu…
Sınırda nöbet tutan askerler mermiyi namluya sürdü.
Ve dün itibarıyla hem Irak, hem de Suriye’den gelebilecek dış tehditlere karşı askere geniş yetki veren düzenleme, kamuoyunun gündemine oturdu.
***
Bunun arkası belli:
Önce bazı mallar karaborsaya düşecek…
Sonra ekonomimizi yıllardır ayakta tutan balon patlayacak ve ülkemize akan sıcak para kesilecek…
Ardından inşaatlar duracak, kepenk indiren esnaf sayısı artacak…
İşsizlik, açlık, yoksulluk doruğa tırmanacak…
Ve sonuçta IŞİD denilen canavar örgüt, belki de topraklarımıza taşıyacak sıcak savaşı!
İllerimizi, ilçelerimizi kemirmeye başlayacak haritadan!
***
Neden böyle bir bela geldi başımıza?
Bizi bugün yönettiğini sanan Başbakan’ın Dışişleri Bakanlığı döneminde uyguladığı, “komşularla sıfır sorun politikası” yüzünden!
Gelin görün ki halk ülkeyi bataklığa sürükleyen bu adamları yeniden iktidara taşıdı…
Tamam “demokrasi” falan da…
Bu yurdun hiç mi önemi kalmadı be arkadaşlar?
Göz göre göre elimizden gitmesine seyirci mi kalacağız?
***
Askerlik şubeleri vatandaşlara sefer görev emri çıkarmış ya… Emin olun o, çok da önemli değil…
Asıl önemli olan vatandaşın kendisine çıkaracağı “sefer görev emri…”
Bakalım sessiz dev ne zaman uyanıp harekete geçecek?
Umarım çok geç olmaz…
Yoksa…
Elveda güzel ülkem!
ARKADAŞ!
Haberler arka arkaya yağıyor:
Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı’na, Bilal Erdoğan’ın ABD’den arkadaşı getirildi…
Türk Telekom Yönetim Kurulu Üyeliği’ne Bilal Erdoğan’ın arkadaşı zıplatıldı…
Meclis’in güvenlik ihalesi Bilal Erdoğan’ın arkadaşına verildi…
Sağlık Bakanı’nın Yardımcılığı’na Bilal Erdoğan’ın arkadaşı atanmış…
Kısacası eskiden bal tutan parmağını yalardı…
Şimdi Bilal’i tutan, devleti yalıyor!
***
Şaka bir yana… Emine ve Recep Tayyip Erdoğan çifti iyi ki Bilal’i dünyaya getirmişler!
Yoksa bu devleti kim yönetecekti?

GÜNÜN SORUSU
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suriyeli mülteciler için bugüne kadar 4,5 milyar, Başbakan Ahmet Davutoğlu ise 3,5 milyar dolar harcandığını söylemiş… Sorularım size:
Hangisi doğru söylüyor?
Bu 1 milyar dolarcık fark sizce neden kaynaklanıyor?
Çok değil 14 yıl önce çıkan ekonomik kriz döneminde o 1 milyar doları IMF’den alabilmek için kaç takla attığımızı hatırlayanınız var mı?

Diyanet İşleri, Şeriat
Üniversitesi kuruyor!
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, İstanbul’da Uluslararası İslam Üniversitesi kurmak istediklerini söylemiş…
Görmez, kurulacak olan üniversitenin Mısır’daki El-Ezher Üniversitesi’ne alternatif olarak değil, destek amacıyla faaliyet göstereceğini dile getirmiş…
Pazılın bütün parçaları tek tek yerine oturuyor…
Önce imam hatiplerdeki katsayı uygulamasını kaldırdılar.
Sonra üniversiteye türbanı soktular… Türban sırasıyla kamuya ve hatta Meclis’e girdi…
Son olarak dokuz yaşındaki öğrencilere bile türban takma serbestisi getirildi.
Şimdi de “şeriat üniversitesi” kuruluyor…
Dikkat edin; Diyanet İşleri Başkanı, “ilahiyat fakültesi”nden değil, İslam Üniversitesi’nden söz ediyor…
Hatta açık açık kurulacak üniversitenin El Ezher’e destek amacıyla faaliyet göstereceğini söylüyor.
***
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’na soruyorum:
Ülkede iktidarın talimatıyla ya da onayıyla yürütülen Şeriat Üniverstesi kurma girişimi, laikliğe aykırı değil midir?
Bu girişim, iktidar partisi hakkında yeni bir kapatma davası açmayı gerektirmez mi?
Yoksa… AKP hakkında kapatma davası açmanız için, Cumhuriyet’in yıkılması mı gerekiyor?

GÜNÜN İSYANI!
İsteği dışında imam hatibe yerleştirilen Alevi öğrencinin isyan eden ailesine Bakanlık yanıt vermiş: “Okuturlarsa okutsunlar, okutmazlarsa açık liseden devam etsinler.”
İsyanım Bakanlığa:
Allah hepinizi bu ailelerden bin kat çaresiz hale getirsin!

Mustafa Mutlu - Aydınlık