Tarih:
15.11.2015
‘Biz ne zaman ve neden bu kadar geriye gittik?’
Mustafa Mutlu; Sizi korkutmak istemem ama... Bunlar henüz iyi günlerimiz! Çok yakında bu tür yorumları yapamayacaksınız...
Tiyatro ve dizi sanatçısı Melek Baykal, Yozgat’a gitmiş... Kendisini tarihi Hayri İnal Konağı’na götürmüşler. O da izlenimlerini, fotoğrafla birlikte sosyal medyada paylaşmış:“Konağın duvarında konağın gerçek sahipleri Hayri İnal ve ailesinin fotoğraflarını gördüm. Gözlerime inanamadım. En az 100 sene önce çekilen fotoğraflardaki hanımefendiler son derece medeni bir tavır ve kılık kıyafetleriyle bana gülümsüyorlardı. Çok mutlu oldum. Sonra kafamı sağıma, soluma çevirdim; gördüğüm manzara 100 sene sonra geldiğimiz noktaydı! Yani; konağın yeni sahipleri Yozgat Belediyesi ve çalışanları...
Aralarına girip fotoğraf çektirdim. Yüzümdeki ifadeden ne kadar mutlu olduğumu (!) anlarsınız zaten...
Konağı terk ederken aklımda tek bir şey kaldı:
Konağın gerçek sahiplerinin medeni halleri!
Sonra karmakarışık duygularla oradan uzaklaştım ve kendi kendime sordum:
‘Biz ne zaman ve neden bu kadar geriye gittik?’
Cevabını bulamadım.”
***
Melek Baykal daha bu yorumu sosyal medyada paylaşır paylaşmaz küfürlü ve hakaretli binlerce saldırının hedefi olmuş...
Bazı internet siteleri tarafından, “Başörtülü teyzeleri aşağıladı” diye hedef gösterilmiş
Çareyi, hesabını kapatmakta bulmuş...
Oysa ne o kadınlar “teyze”, ne de başlarındaki şey, başörtüsü...
Hepsi Yozgat Belediyesi’nin kadrolu çalışanı, başlarındaki de siyasi simge haline getirilen türban!
***
Sizi korkutmak istemem ama... Bunlar henüz iyi günlerimiz!
Çok yakında bu tür yorumları yapamayacaksınız...
Benzer soruları arkadaş sohbetlerinde bile soramayacaksınız...
Soranları bu ülkede yaşatmayacaklar.
Unutmayın bunlar “dindar ve kindar...”
Hoşgörü yok...
Soru yok...
Anlayış yok...
***
Tatlı su aydınları ise hâlâ demokrasiden söz ediyor!
Önce onların başını yiyecek bu yamuk demokrasi, haberleri yok!
İSTİFA ET!
Sosyal Güvenlik Kurumu yerleşkesinin içindeki caminin imamı Elvan Bal, 10 Kasım nedeniyle Cumhuriyet’e ve Atatürk’e ağır hakaretlerde bulunmuş...
Sosyal medyada, “Müslümanlar, 10 Kasım kurtuluş bayramınız kutlu olsun” diye mesaj paylaşan imam, Cumhuriyet’in ilanını da “darbe” olarak nitelemiş ve “2023’te darbe imparatorluğunuz yıkılacak” demiş...
***
Densiz adam...
Unutma ki hakaret ettiğin Cumhuriyet devletinin memurusun...
Birazcık namusluysan, onurluysan, bu kadar nefret ettiğin bir devletin memuru olmazsın. Bugünden tezi yok istifa eder ve bugüne kadar aldığın tüm maaşları da iade edersin!
Ama nerede sende o erdem...
Siz ancak; devlet kesesinden göbek yapıp Atatürk düşmanlığı üzerinden terfi almayı bilirsiniz!
GÜNÜN SORUSU
CHP İzmir Milletvekili ve Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay CHP Genel Başkanlığı’na adaylığını resmen açıkladı. Sorum Silivri yargılamalarında yanı başında olan Tuncay Özkan’a ve kendisini bir an bile yalnız bırakmayan Atilla Sertel’e:
Bu adaylıkta da Mustafa’nın yanında mısınız; yoksa başka planlarınız mı var?
CHP’liler: Eleştiri zamanı!
AKP hakkında binlerce eleştiri yazısı yazarsınız; bu yüzden tehditlere hedef olur, işinizden atılırsınız, bu CHP’li arkadaşların biri bile sesini çıkarmaz, bir “Geçmiş olsun” demez...
Ancak... Ne zaman kısacık bir CHP eleştirisi yapmaya kalksanız ananızdan doğduğunuza pişman ederler:
Seçimden önceyse, “Şimdi sırası mı? Elbette eleştireceksin ama bunun zamanı var.”
Seçimden sonraysa, “Sen önce kendi partini eleştir. (Vatan Partili olmadığımı binlerce kez, üstelik bu gazeteden haykırdığım halde!)
***
Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar oyunu CHP’den başka hiçbir partiye vermeyen bir seçmen olarak, artık bu partinin eleştirilme zamanı geldiğini düşünüyorum.
Ama bunu ben yapmayacağım; çünkü seviyesiz yorumların, küstahça saldırıların hedefi olmaktan bıktım!
Bu görevi, bugüne kadar beni frenleyen, suçlayan, hakaret eden CHP’lilere bırakıyorum.
Tabii; “lider kölesi” değil de gerçekten CHP’liyseler...
156+163!
Önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e sormaya devam ediyoruz. Soru sırası Bahadır Kadıoğlu’nda: Sizin de Gül’e söyleyecekleriniz ya da sorunuz varsa mustafa0mutlu@gmail.com adresine gönderebilirsiniz...
“Abdullah Bey...
Devlet adamları hukuk gereği olmasa da etik gereği, özellikle kendilerine sorulan “akçeli işler” ile ilgili soruları kesinlikle yanıtsız bırakmamalı... Çünkü yanıtsız bırakılan bu tür sorular, kartopu gibi büyür ve bir gün asla içinden çıkılmaz hale gelir.
Siz, şu anda böyle bir durumla karşılaşmak üzeresiniz. Bugün sizi rahatsız etmeyen bu sorular, rüzgar tersine döndüğünde başınıza çok büyük sorunlar açabilir. Lütfen danışmanlarınızla bu konuyu bir kez daha görüşün ve ‘şeffaflık’ politikasına dönün. Bir kusurunuz varsa da itiraf edin. Emin olun bu küçücük adım bile, ileride karşılaşacağınız büyük felaketi önleyebilir.”
GÜNÜN İSYANI
İsyanım Güneydoğu’da asker-polis öldüren PKK’lı teröristlere canlı kalkan olan HDP’li vekillere:
Madem tek derdiniz “barış”ı sağlamak, o zaman bir kez olsun Mehmetçiklere de kalkan olmak aklınıza geldi mi?
Mustafa Mutlu - Aydınlık
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları