Biz size o vergileri ‘peşmergeyi doyurun’ diye mi veriyoruz?

Mustafa Mutlu; Seksen peşmergenin, yiyip içip ellerini ceplerine atmadan gittikleri doğru...

Dünkü Hürriyet’te yayınlanan bir habere göre, Kobani’ye topraklarımızı kullanarak karadan giden peşmergeler, gecenin geç saatinde yol üzerindeki bir dinlenme tesisinde yemek yemiş... Ancak kafiledekiler, yedikleri yemeğin bin kırk liralık faturasını ödemeden çekip gitmiş!
Bu haber dün sosyal medyada günün en çok konuşulan haberlerinden biri oldu.
Ancak ilerleyen saatlerde lokanta tarafından yalanlandı!
***
Yok, yok; olayın kendisi doğru:
Seksen peşmergenin, yiyip içip ellerini ceplerine atmadan gittikleri doğru...
Peki yalanlanan ne?
İlki, fatura tutarı:
Hesap bin kırk değil, 979 liraymış...
İkincisi ve önemli olanı; hesabı peşmergeler değil ama Türkiye Cumhuriyeti Şanlıurfa Valiliği son kuruşuna kadar ödemiş!
Odatv’ye konuşan şirket yetkilileri faturanın Şanlıurfa Valiliği’ne bağlı “Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı”na kesildiğini söylemiş...
***
Bu olay, rezaletin son perdesi, skandalın dik âlâsıdır!
Düşünsenize; ABD’nin baskısıyla, aralarında ABD ve Alman ajanlarının da bulunduğu Kuzey Iraklı silahlı Kürt asker bozuntularının, silahlarıyla birlikte topraklarınızdan geçip Kobani’ye gitmelerine göz yumuyorsunuz...
Onların “Birleşik Kürt Ordusu” gibi karşılanıp yolcu edilmelerini görmezden geliyorsunuz...
Yetmiyor; yoksul halkın gırtlağına çöküp “vergi” adı altında tahsil ettiğiniz paralarla, bu adamları besliyorsunuz!
Üstelik; faturayı “Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı” gibi, konuyla uzaktan yakından ilgisi olmayan bir birime ödettirerek, açıkça usulsüzlük suçu işliyorsunuz!
***
Diyeceksiniz ki, “Aman canım, amma da büyütüyorsun; alt tarafı 979 lira...”
Kazın ayağı öyle değil; bunun “üst tarafı” 979 liradan çok daha fazla...
Çünkü bunun “üst tarafı”; kendi topraklarınızda hükümranlık hakkını başka devletlere kullandırmaktır...
Bunun “üst tarafı” acizliktir, gaflettir, delalettir!
***
Gerçi; bizim ülkemiz bugünlerde hain, gafil ve deliden geçilmiyor
ama...
Yine de insanın içi cız ediyor be kardeşim...
Çünkü bu güzel ülke, kendisini yönetenler tarafından açıkça rezil ediliyor!
HUBER! (11)
Önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e on gündür, “Tarabya’daki Huber Köşkü babanın malı mı? Neden boşaltmıyorsun?” diye soruyorum.
Hadi; o yanıt vermiyor...
Peki; Köşk’ün sahibi Cumhurbaşkanlığı neden susuyor?
Diyelim ki Cumhurbaşkanı beni takmıyor; iyi de bu kurumun Genel Sekreteri, Basın Müşaviri de mi yok? Onlar neden iki satırlık yanıt göndermiyor?
Neyse; yanıtını çok merak ettiğim başka bir soru daha var... Madem kimse beni iplemiyor, o zaman ben de size sorayım:
Eğer o Huber Köşkü’nü aylardır işgal eden kişi Abdullah Gül değil de Ahmet Necdet Sezer olsaydı; sizce Erdoğan’ın tavrı ne olurdu?
GÜNÜN SORUSU
Atatürk Orman Çiftliği’ne yasa dışı bir şekilde konudurulan ve 1 milyar liraya mal olan Saray’ın damı akıyormuş... Yanlış okumadınız; Saray’da, Erdoğan için hazırlanan makam odasının tavanı yağmur suyunu sızdırıyormuş... Sorum müteahhide:
Çatı izolasyonunu “ayakkabı kutusu” kartonundan mı yaptın?
EMİNE ÜLKER’İN İSTİFASI...
Cumhurbaşkanlığı seçiminde 6 CHP’li milletvekili tarafından cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilen Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan dün CHP’den istifa etti.
Yaptığı açıklamada CHP yönetimini:
Tutarsızlıkla...
Belirsizlikle...
Ve halktan kopmakla suçlamış...
Bana göre az bile söylemiş:
CHP yönetimi kurucularına, ilkelerine, cumhuriyet devrimlerine ve bunlara inanan tabanına ihanet etti.
Ancak çare partiden çekip gitmek mi; yoksa kalıp savaşmak mı?
Şimdi tartışılacak konu bu?
Bakalım halen partide kalmayı tercih eden diğer Atatürkçü milletvekilleri ne yapacaklar?
KOCAELİ!
Yarın, yani 2 Kasım Pazar günü Ulusal Kanal Gönüllüleri’nin davetlisi olarak, kanalın Program Müdürü Adnan Türkkan’la birlikte Kocaeli’de olacağız.
Kocaeli Yüksek Öğrenim Derneği’nde düzenlenen kahvaltıdan sonra, saat 11:00’den itibaren sevgili “Ulusalcılar”la sohbet edeceğiz...
Eğer yakınlarda oturuyorsanız, bekleriz.
GÜNÜN İSYANI
Herhangi bir tartışma programında kazayla “Lan” deseniz yüzbinlerce liralık cezayı yapıştıran RTÜK’ün AKP’li üyeleri, Atatürk’e ve cumhuriyete hakaret edilen bir programı yayınlayan yandaş Kanal A’ya ceza verilmesini engellemiş... İsyanım onlara:
O programda Atatürk’e söylenen sözlerin hepsini size havale ediyorum! Hadi bakalım; sıkıysa dava açın!

Mustafa Mutlu - Aydınlık