Bu adamlar keriz mi?

Mustafa Mutlu; Modern çağın Haçlı Ordusu NATO, sosyalizm tehlikesine (!) önlem gerekçesiyle 1949’da kuruldu.

Modern çağın Haçlı Ordusu NATO, sosyalizm tehlikesine (!) önlem gerekçesiyle 1949’da kuruldu.
O günlerde iktidarda olan Demokrat Parti’nin ABD hayranı yöneticileri
NATO’ya üye olabilmek için ellerinden geleni artlarına koymadı ama..
ABD, İslam ülkesi olduğu için Türkiye’yi üyeliğe almadı!
Bunun üzerine Adnan Menderes ve arkadaşları anayasaya karşı suç işlemeyi bile göze aldılar:
Sırf NATO’ya giriş vizesini kapabilmek için Misak-ı Milli içinde olmayan “Kore’deki savaşa” asker gönderdiler.
Binlerce kilometre uzağımızdaki bir coğrafyada süren ve “bizim” olmayan bu savaşta, 721 askerimiz şehit oldu.
234 Mehmetçik esir düştü.
672 er ve erbaşımız ile subayımız yaralı döndü.
175 askerimizden de bir daha haber alınamadı...
Ama biz, NATO’ya kabul edilmiş olduk!
***
O tarihten sonra sadece Kore’de değil; ABD’nin dünyanın dört bir yanında çıkardığı ya da katıldığı her savaşta, on binlerce askerimiz görev yaptı.
Bosna’da, Afganistan’da, Irak’ta en zor ve pis görevler bize verildi.
Ne zaman sıcak bir çatışma ihtimali olsa, en öne bizim askerlerimiz sürüldü.
Her zaman en fazla askeri, bizden istediler...
Ülkemizin onlarca farklı noktasına “üs” kurup, hükümranlık hakkımıza ortak oldular! Kozmik odalarımıza girdiler!
***
Peki; bizden tüm bunları alan NATO, karşılığında ne verdi?
Eski püskü birkaç silah, birkaç da gemi ve uçak!
Başka...
Ne başkası... Adam olana çok bile!
***
Örneğin 1964 yılındaki Kıbrıs Krizi’nde bizi yüzüstü bıraktı.
1974’teki Barış Harekatı’ndan sonra silah ambargosu uyguladı.
Yetmedi; NATO üyesi devletler, Türkiye’nin yıllardır boğuştuğu terör sorununda açıkça olmasa da el altından PKK’yı desteklediler...
1990’lı yıllarda “Sivil halka karşı kullanılıyor” diye uydurma bir gerekçeyle, Türkiye’ye verdikleri çoğu eski püskü silahlara bile ambargo uyguladılar.
Ne zaman uğradığımız ağır bir saldırıdan sonra terörist takibi amacıyla başıboş Kuzey Irak topraklarına girsek; en sert tepki NATO’daki müttefiklerimizden geldi!
Dahası var:
NATO’ya bağlı Çekiç Güç görevlileri, PKK’ya uçakla yardım malzemesi attı, yaralı PKK’lıları kaçırıp yardım etti.
***
NATO’nun bize “ettikleri” bu kadar mı?
Elbette hayır!
12 Eylül darbesinin arkasına bakın, yine NATO ülkelerini bulacaksınız...
Birazcık ayak dirediğimizde ise... Örneğin 1 Mart 2003’teki Tezkere Krizi’nde olduğu gibi... Askerlerimizin başına çuval geçirdiler!
Bu aşağılama karşısında çaresiz kalan AKP iktidarı, şimdi kalkmış üç ABD askerinin başına sembolik olarak çuval geçiren birkaç yiğit TGB’li gençten hesap soruyor!
***
Tüm bunları neden mi anlattım size?
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın üst düzey danışmanı ve Atlantik Konseyi’nin kıdemli üyesi David Phillips, arkadaşımız Şafak Terzi’ye konuşmuş ve aba altından sopa göstermiş:
“Şu günlerde Türkiye’nin NATO üyeliği sorgulanıyor...”
***
İlahi, David kardeş...
Alın NATO’nuzu başınıza çalın!
Ayrıca bu NATO’nun sahipleri (!) bu kadar aptal mı ki yediği bunca dayağa rağmen en küçük bir tepki göstermeyen, bütün pis işleri sessiz sedasız üstlenen bir ülkeyi ittifak dışına atsınlar?
Kısacası yeme bizi David kardeş...
Bu NATO, bu Türkiye’den asla vazgeçmez!
M DÜŞMÜŞ!
Egemen Bağış’ın, “Bakara-makara” diyerek, Kuran’la alay etmesine kılıfı aylar sonra, Bilim ve Sanayi Bakanı Fikri Işık bulmuş:
“Bakara-makara sözündeki ‘m’ harfinin montajla eklendiği tespit edildi...”
Bakan Bey milleti salak sanıyor olmalı...
Diyelim ki Bağış, “makara” değil de, “akara” dedi... İyi de Kuran’da böyle bir sure mi var?
Bu da en az “makaralı” saygısızlık kadar günah ve ayıp değil mi?
GÜNÜN SORUSU
AKP, yeni yargı paketine zorla eklettiği bir önergeyle, Cumhurbaşkanı’nca seçilen ve hukukçu olmayan Danıştay üyeleri ile idari hakim ve savcıların, istedikleri hukuk fakültelerine sınavsız yerleşmelerinin önünü açmış... Sorum AKP’lilere:
Anayasadaki eşitlik ilkesine aykırı bu uygulamayla, hangi siyasetçilerin geri zekalı çocuklarına hukuk fakültelerinin kapısını açıyorsunuz?
GÜL’ÜN HUBER İŞGALİ! (23)
Bazı okurlar, “Ne zaman yorulacaksın?” diye soruyor.
Yorulmayacağım...
Önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül:
Hani her fırsatta kameralara gülümseyerek hukuk, demokrasi, ahlak dersleri falan verip duruyorsun ya... Artık AKP yandaşları bile sana inanmıyor!
Önce Huber’i terk et bayım, önce şatafattan vazgeç...
Demokrasinin, hukukun ve özgürlüklerin gereğini ise bize bırak...
Emin ol senden çok daha iyi yerine getiririz!
GÜNÜN İSYANI
PKK, “hazırlığını” sürdüğü yeni “ayaklanma” için, Güneydoğu’nun tüm sokaklarında hendek kazıyormuş...
Hem de bunu, HDP’li belediyelere bizim vergilerimizle alınan iş makinalarıyla yapıyormuş... İsyanım ortaya:
Önlem almak için PKK’nın bağımsız cumhuriyet ilan etmesini mi bekliyorsunuz ayran kafalılar?

Mustafa Mutlu - Aydınlık