Tarih:
09.04.2012
Bu kitaptaki iddialar neden yok sayılıyor?
Kitabın asıl konusu, “cemaat”in yurt dışından getirdiği uzman iki istihbaratçıyla Ankara’nın göbeğindeki bir çiftlikte kurduğu izleme-dinleme ve “kasetleme” merkezi...
İlhami Yangın, kendi deyimiyle milliyetçi-muhafazakâr bir gazeteci...Yaşadığı yıllarda Alparslan Türkeş’e yakın isimlerden...
Bir ara kendisi gibi “milliyetçi-muhafazakâr sendikacıların ve gazetecilerin” ortak olduğu Kırmızı Çizgi Dergisi’nin Haber Müdürlüğü’nü yapmış...
Bu dergiyi; Emin Çölaşan’ın 9 milyon dolarlık banka hesabı olduğuna dair sansasyonel haberiyle anımsarsınız...
Çölaşan bu haberden dolayı dergiyi mahkemeye vermiş, yayınlanan banka dekontlarında sahtecilik yapıldığını kanıtlamıştı.
İlhami Yangın bu son kitabında; o belgelerin cemaatten kendilerine nasıl ulaştırıldığının öyküsünü anlatıyor ama bu sadece küçük bir detay...
Kitabın asıl konusu, “cemaat”in yurt dışından getirdiği uzman iki istihbaratçıyla Ankara’nın göbeğindeki bir çiftlikte kurduğu izleme-dinleme ve “kasetleme” merkezi...
Yangın bu kitapta, kesinlikle araştırılması, soruşturulması gereken bazı iddialarda bulunuyor...
Bir ara kendisi gibi “milliyetçi-muhafazakâr sendikacıların ve gazetecilerin” ortak olduğu Kırmızı Çizgi Dergisi’nin Haber Müdürlüğü’nü yapmış...
Bu dergiyi; Emin Çölaşan’ın 9 milyon dolarlık banka hesabı olduğuna dair sansasyonel haberiyle anımsarsınız...
Çölaşan bu haberden dolayı dergiyi mahkemeye vermiş, yayınlanan banka dekontlarında sahtecilik yapıldığını kanıtlamıştı.
İlhami Yangın bu son kitabında; o belgelerin cemaatten kendilerine nasıl ulaştırıldığının öyküsünü anlatıyor ama bu sadece küçük bir detay...
Kitabın asıl konusu, “cemaat”in yurt dışından getirdiği uzman iki istihbaratçıyla Ankara’nın göbeğindeki bir çiftlikte kurduğu izleme-dinleme ve “kasetleme” merkezi...
Yangın bu kitapta, kesinlikle araştırılması, soruşturulması gereken bazı iddialarda bulunuyor...
Bunlardan bazıları şöyle:
- Cemaat 2007’den itibaren Ankara başta olmak üzere birçok ilde yasa dışı “kasetleme” (görüntüleme) merkezleri kurdu.
- Bunun için devletle işbirliği yaptı. Devletin haber alma servisi cemaate sınırsız bilgi aktardı. Tüm giderler de yine devlet tarafından sınırsız bir şekilde karşılandı.
- Bu kasetleme merkezlerinde görev yapacak kişiler; bürokrasinin, özel sektörün ve medyanın her kademesindeki cemaat üyeleri arasından seçildi ve eğitimden geçirildi.
- Önemli mevkilerde görev yapan herkesi zaten yıllardır teknik takiple izleyen, telefonlarını dinleyen cemaat, kurulan bu ekiplerin işe başlamasıyla 2007’den itibaren evlere, ofislere, Meclis’e, otel odalarına binlerce kamera yerleştirerek, on binlerce kişinin özel hayatını tek tek kaydetti. Bunlar arasında CHP’li ve MHP’li siyasetçiler ile muhalif gazeteciler ve “kullanılmak istenen” bürokratlar ön sıradaydı.
- Deniz Baykal’a ait olduğu öne sürülen görüntüler ile seçimlerden hemen önce ortaya çıkan ve bazı MHP’li yöneticilere ait olduğu belirtilen kasetler, bu ekip tarafından çekildi ve servis edildi.
- Cemaat elindeki kasetlerin yüzde 1’ini bile servis etmedi; bunu yapmaktansa o görüntüleri kullanarak bazı önemli koltuklardaki kişileri istifaya zorladı, devlet de o koltuklara cemaatin adamlarını atadı.
- Cemaat sadece muhalifleri değil, “günün birinde gerekir” düşüncesiyle kendi üyelerini bile “kasetledi...” Böylece, kritik görevler üstlenen cemaat üyelerinin ihanet (!) etmelerinin önü kesildi.
- Son dönemlerin en önemli davasında (Ergenekon) gizli tanıklık yapanların hepsi, şirket kurup TRT’den milyarlarca liralık iş aldı.
***
Gazeteci İlhami Yangın, birçok eski ülkücü gibi bir aralar kendisinin de cemaate sempatiyle baktığını ama cemaatin, kendisinin çok saygı duyduğu MHP’li bir “kurum başkanı”na kurduğu komplodan sonra tavrının değiştiğini anlatıyor... Cemaat konusundaki son tavrını da kitabının önsözünde aynen şöyle özetliyor:
“İslamiyet’le uzaktan yakından herhangi bir alâkası olmadığı halde ‘cemaat’ adını kullanan bu canavar, ülkemizin kalbine, beynine çöreklenmiş, en yetişmiş insanlarımızı bile bir değirmen gibi ezerek un haline getirebiliyor, bütün kadroları eline geçiriyor; bunları yaparken de sizin bizim vergilerimizi harcıyor.”
***
Kitabın içerdiği bilgilerin doğru olup olmadığına yönelik tek satır yazabilecek durumda değilim.
Çünkü o dünya bana gezegenler kadar uzak...
Anlayamadığım şey; kitapta kendilerinden bolca söz edilen “cemaat”in, iktidarın, MİT’in, TRT’nin; iki ay önce yayınlanan bu kitaptaki iddialar hakkında tek satır bile açıklama yapmamış olmaları...
Diyelim ki onlar görmezden gelebilir; çünkü iddialar doğruysa, “Evet, bunların hepsini biz yaptık” diyecek halleri yok...
İyi de Cumhuriyet Savcıları’nın suskunluğunun nedeni ne peki?
Acaba aralarından biri bile bu kitabı okumadı mı?
Okuduysa yukarıda sadece birkaçını sıraladığım vahim iddiaların doğruluğunu saptamak için neden soruşturma başlatmıyorlar?
CÜMBÜR CEMAAT ***
Türü: Araştırma
Yazarı: İlhami Yangın
Yayınevi: Bilgi Yayınevi
Baskı tarihi: Şubat 2012
Sayfa sayısı: 231
Fiyatı: 15 lira
İnternet (İdefix) fiyatı: 12.75 lira.
Kişisel not: Yazarla tanışmıyorum
*****
Eski bakandan ekonomiye ve siyasete genel bir bakış!
Ufuk Söylemez, henüz 56 yaşında...Ama 25 yıllık çalışma hayatına Ziraat Bankası Müfettişliği, Dışbank Genel Müdürlüğü, Halk Bankası Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanlığı, Sınai Yatırım ve Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu Üyeliği, Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Üyeliği, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, İzmir Milletvekilliği, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı sığdırmış, önemli bir bürokrat ve siyasetçi...
2003’ten bu yana aktif siyasetin içinde değil...
Ülkemizde liberal ekonominin en önemli aktörlerinden biri olduğu halde; bu son kitabında “serbest piyasa ekonomisi” adı altında sahnelenen “vahşi kapitalizm”i örnekleriyle anlatıyor.
Sadece tanı koymakla kalmıyor; çözüm önerilerini de sıralıyor.
Ekonomiyle ilginiz olsun olmasın; bugün yaşanan “kuşatma”nın “tamamen duygusal” nedenlerini daha iyi anlamak istiyorsanız bu kitabı okumanızı öneririm.
VİCDANLI KAPİTALİZM YOKTUR ***
Türü: Tarihi anlatı
Yazarı: Ufuk Söylemez
Yayınevi: Destek Yayınevi
Baskı tarihi: Şubat 2012
Sayfa sayısı: 416
Fiyatı: 25 lira
İnternet (D&R) fiyatı: 18.49 lira
Kişisel not: Yazarı, siyasetten ayrıldıktan sonra; o günlerde yaptığım televizyon programlarından tanıyorum.
- Cemaat 2007’den itibaren Ankara başta olmak üzere birçok ilde yasa dışı “kasetleme” (görüntüleme) merkezleri kurdu.
- Bunun için devletle işbirliği yaptı. Devletin haber alma servisi cemaate sınırsız bilgi aktardı. Tüm giderler de yine devlet tarafından sınırsız bir şekilde karşılandı.
- Bu kasetleme merkezlerinde görev yapacak kişiler; bürokrasinin, özel sektörün ve medyanın her kademesindeki cemaat üyeleri arasından seçildi ve eğitimden geçirildi.
- Önemli mevkilerde görev yapan herkesi zaten yıllardır teknik takiple izleyen, telefonlarını dinleyen cemaat, kurulan bu ekiplerin işe başlamasıyla 2007’den itibaren evlere, ofislere, Meclis’e, otel odalarına binlerce kamera yerleştirerek, on binlerce kişinin özel hayatını tek tek kaydetti. Bunlar arasında CHP’li ve MHP’li siyasetçiler ile muhalif gazeteciler ve “kullanılmak istenen” bürokratlar ön sıradaydı.
- Deniz Baykal’a ait olduğu öne sürülen görüntüler ile seçimlerden hemen önce ortaya çıkan ve bazı MHP’li yöneticilere ait olduğu belirtilen kasetler, bu ekip tarafından çekildi ve servis edildi.
- Cemaat elindeki kasetlerin yüzde 1’ini bile servis etmedi; bunu yapmaktansa o görüntüleri kullanarak bazı önemli koltuklardaki kişileri istifaya zorladı, devlet de o koltuklara cemaatin adamlarını atadı.
- Cemaat sadece muhalifleri değil, “günün birinde gerekir” düşüncesiyle kendi üyelerini bile “kasetledi...” Böylece, kritik görevler üstlenen cemaat üyelerinin ihanet (!) etmelerinin önü kesildi.
- Son dönemlerin en önemli davasında (Ergenekon) gizli tanıklık yapanların hepsi, şirket kurup TRT’den milyarlarca liralık iş aldı.
***
Gazeteci İlhami Yangın, birçok eski ülkücü gibi bir aralar kendisinin de cemaate sempatiyle baktığını ama cemaatin, kendisinin çok saygı duyduğu MHP’li bir “kurum başkanı”na kurduğu komplodan sonra tavrının değiştiğini anlatıyor... Cemaat konusundaki son tavrını da kitabının önsözünde aynen şöyle özetliyor:
“İslamiyet’le uzaktan yakından herhangi bir alâkası olmadığı halde ‘cemaat’ adını kullanan bu canavar, ülkemizin kalbine, beynine çöreklenmiş, en yetişmiş insanlarımızı bile bir değirmen gibi ezerek un haline getirebiliyor, bütün kadroları eline geçiriyor; bunları yaparken de sizin bizim vergilerimizi harcıyor.”
***
Kitabın içerdiği bilgilerin doğru olup olmadığına yönelik tek satır yazabilecek durumda değilim.
Çünkü o dünya bana gezegenler kadar uzak...
Anlayamadığım şey; kitapta kendilerinden bolca söz edilen “cemaat”in, iktidarın, MİT’in, TRT’nin; iki ay önce yayınlanan bu kitaptaki iddialar hakkında tek satır bile açıklama yapmamış olmaları...
Diyelim ki onlar görmezden gelebilir; çünkü iddialar doğruysa, “Evet, bunların hepsini biz yaptık” diyecek halleri yok...
İyi de Cumhuriyet Savcıları’nın suskunluğunun nedeni ne peki?
Acaba aralarından biri bile bu kitabı okumadı mı?
Okuduysa yukarıda sadece birkaçını sıraladığım vahim iddiaların doğruluğunu saptamak için neden soruşturma başlatmıyorlar?
CÜMBÜR CEMAAT ***
Türü: Araştırma
Yazarı: İlhami Yangın
Yayınevi: Bilgi Yayınevi
Baskı tarihi: Şubat 2012
Sayfa sayısı: 231
Fiyatı: 15 lira
İnternet (İdefix) fiyatı: 12.75 lira.
Kişisel not: Yazarla tanışmıyorum
*****
Eski bakandan ekonomiye ve siyasete genel bir bakış!
Ufuk Söylemez, henüz 56 yaşında...Ama 25 yıllık çalışma hayatına Ziraat Bankası Müfettişliği, Dışbank Genel Müdürlüğü, Halk Bankası Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanlığı, Sınai Yatırım ve Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu Üyeliği, Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Üyeliği, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, İzmir Milletvekilliği, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı sığdırmış, önemli bir bürokrat ve siyasetçi...
2003’ten bu yana aktif siyasetin içinde değil...
Ülkemizde liberal ekonominin en önemli aktörlerinden biri olduğu halde; bu son kitabında “serbest piyasa ekonomisi” adı altında sahnelenen “vahşi kapitalizm”i örnekleriyle anlatıyor.
Sadece tanı koymakla kalmıyor; çözüm önerilerini de sıralıyor.
Ekonomiyle ilginiz olsun olmasın; bugün yaşanan “kuşatma”nın “tamamen duygusal” nedenlerini daha iyi anlamak istiyorsanız bu kitabı okumanızı öneririm.
VİCDANLI KAPİTALİZM YOKTUR ***
Türü: Tarihi anlatı
Yazarı: Ufuk Söylemez
Yayınevi: Destek Yayınevi
Baskı tarihi: Şubat 2012
Sayfa sayısı: 416
Fiyatı: 25 lira
İnternet (D&R) fiyatı: 18.49 lira
Kişisel not: Yazarı, siyasetten ayrıldıktan sonra; o günlerde yaptığım televizyon programlarından tanıyorum.
Mustafa Mutlu - Vatan
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları