Tarih:
02.06.2014
‘Bu vatan ve millet için gerekirse Karen’le bile!’
Mustafa Mutlu; Ben de gülerek, ‘Nermin, biliyorsun ben bu vatan millet için neler yapmışımdır. Gelirse, ne gerekiyorsa onu yaparım’ dedim.
“Avrupa Birliği Ankara Büyükelçisi Karen Fogg, ‘ajan gazeteci’ diye nitelendirilebilecek kim varsa onları kullanarak, bugünlerde bizi endişelendiren ve korkutan ne varsa onun temellerinin atılmasında en büyük emeği geçmiş kişilerin başında geliyor.İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nden iki yargıç Ankara’ya gelmiş; bu nedenle Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde bir sempozyum düzenlenmişti.
Sempozyuma Yargıtay Başkanı Sami Selçuk’la birlikte gittik. Ara verildiğinde zamanın Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk yanımıza gelerek, ‘Bu gece, Hâkimevi’ndeki Aynalı Salon’da bu hâkimler onuruna yemek veriyorum, katılırsanız memnun olurum’ dedi.
Davete elbette icabet ettim.
Beni öyle bir yere oturtmuşlar ki sağ tarafımda Hikmet Sami Türk, solumda ise Karen Fogg...
Sık sık kadehler havaya kaldırılıyor, konuşmalar yapılıyor.
Duyduğuma göre Karen Fogg’un boşandığı ilk kocası Türkmüş... O sebepten mi yoksa özel ders mi aldı bilmiyorum, Türkçeyi tane tane ve meramını anlatacak kadar konuşabiliyor.
Bir ara elinde kadeh, bana doğru iyice eğildi ve kimsenin duyamayacağı bir biçimde, ‘Vural bey, bir gün sizinle baş başa bir görüşme yapmak istiyorum’ dedi.
Nezaket kurallarına elimden geldiğince uymaya, özellikle bir kadını incitecek sözler söylememeye daima özen göstermi-şimdir. Ancak niyetinin bana da çengel atma olduğu kanaatine vardığımdan ve bunu şahsıma karşı ağır bir hakaret olarak algıladığımdan dayanamayıp iyice anlasın diye tane tane şunları söyledim:
‘Karen Hanım, Türkiye’deki faaliyetleriniz hakkında epey bilgi sahibiyim. Bana göre ülkeme zarar vermede adeta Abdullah Öcalan’la yarışıyorsunuz. Bazen birinci sırada o varmış, bazen siz varmışsınız gibi geliyor bana... Beni de satılık bazı kalemlerimiz gibi etkilemeye gelecekseniz hiç zahmet etmeyin. Ama biz Türkler kadınlardan hoşlanırız. Bir ‘kadın’ olarak ziyaretime gelecekseniz, buyurun beklerim.’
Eşimden hiçbir şeyi gizlememişimdir; eve dönüşte bu olayı ayrıntılarıyla anlattım. Eşim Nermin birden telaşlandı, ‘Ya gelirse?’ dedi.
Ben de gülerek, ‘Nermin, biliyorsun ben bu vatan millet için neler yapmışımdır. Gelirse, ne gerekiyorsa onu yaparım’ dedim.
Sonrası tahmin ettiğim gibi oldu; Karen Fogg hiçbir zaman ziyaretime gelmedi.”
***
Onursal Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, “ulusalcılık mı milliyetçilik mi” tartışmasını farklı bir açıdan ele aldığı bu kitabında anılarına yer vermeyi de ihmal etmemiş.
Böylece kitabını zevkle okunur hale getirmeyi başarmış...
***
Karen Fogg bu kitabı okudu mu bilmem ama... Bu anının, ondan çok, bir zamanlar onun emrine giren satılık gazetecileri utandırması gerekir...
Onlarda da utanılacak yüz olmadığına göre... Sorun yok demektir!
ULUSALCI MI MİLLİYETÇİ Mİ OLMALIYIZ?
Türü: Anı, deneme
Yazan: Vural Savaş
Yayınevi: Bilgi Yayınevi
Baskı tarihi: 2014, Nisan
Sayfa sayısı: 333
Fiyatı: 22 lira.
Türü: Anı, deneme
Yazan: Vural Savaş
Yayınevi: Bilgi Yayınevi
Baskı tarihi: 2014, Nisan
Sayfa sayısı: 333
Fiyatı: 22 lira.
‘KUMPAS’I ANLAMAK İÇİN!
Başbakan’ın ve Danışmanı’nın, “Milli orduya kumpas kuruldu” açıklamalarıyla yeni bir boyut kazanan Balyoz Davası’nda, gözler Anayasa Mahkemesi’ne çevrildi.
Cuma gecesi Ulusal Kanal’da Kral Çıplak’ı izlediyseniz görmüşsü-nüzdür; hükümlülerin yakınlarında artık bıçak kemiğe dayanmış halde...
Bu programa hazırlanırken, kardeşim Saygı Öztürk’ün uzun süredir masamda duran ama bir türlü okumaya fırsat bulamadığım bu kitabını bitirdim. Başından bugüne Balyoz’da yaşananları ve “kumpas”ı anlamak isteyenlere öneririm.
Başbakan’ın ve Danışmanı’nın, “Milli orduya kumpas kuruldu” açıklamalarıyla yeni bir boyut kazanan Balyoz Davası’nda, gözler Anayasa Mahkemesi’ne çevrildi.
Cuma gecesi Ulusal Kanal’da Kral Çıplak’ı izlediyseniz görmüşsü-nüzdür; hükümlülerin yakınlarında artık bıçak kemiğe dayanmış halde...
Bu programa hazırlanırken, kardeşim Saygı Öztürk’ün uzun süredir masamda duran ama bir türlü okumaya fırsat bulamadığım bu kitabını bitirdim. Başından bugüne Balyoz’da yaşananları ve “kumpas”ı anlamak isteyenlere öneririm.
BALYOZ’DA KUMPAS
Türü: İnceleme-Araştırma
Yazan: Saygı Öztürk
Yayınevi: Doğan Kitap
Baskı tarihi: 2014, Ocak
Sayfa sayısı: 253
Fiyatı: 20 lira.
Türü: İnceleme-Araştırma
Yazan: Saygı Öztürk
Yayınevi: Doğan Kitap
Baskı tarihi: 2014, Ocak
Sayfa sayısı: 253
Fiyatı: 20 lira.
TÜRKAN SAYLAN SANAT ÖDÜLÜ ÇİĞDEM SEZER’İN!
Yaşamını ülkemizin eğitim ve sağlık sorunlarının çözümüne adayan özverili hekim, akılcı lider, iyi yurttaş, örnek insan Türkan Saylan’ı ölümünün beşinci yılı nedeniyle yarın rahmetle anacağız...
Anısına düzenlenen “Türkan Saylan Sanat ve Bilim Ödülleri” de yarın sahibini bulacak.
Oya Adalı, Ataol Behramoğlu, Prof. Dr. Aysel Çelikel, Prof. Dr. Yusuf Çotuksöken, Turgay Fişekçi, Yard. Doç. Necdet Neydim’den oluşan Seçici Kurul, bu yıl çocuk şiirleri alanında verilecek ödüle, Çiğdem Sezer’in “Alfabeden Kaçan Harfler” adlı dosyasını değer buldu.
Tören, yarın akşam 19.00’da Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’nde yapılacak.
Nebil Özgentürk’ün ÇYDD’nin 25’inci yıldönümü nedeniyle çektiği belgeselin ilk gösterimiyle başlayacak olan gece, Genel Başkan Prof. Dr. Aysel Çelikel’in, CHP İstanbul Milletvekili Şafak Pavey’in ve İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal’ın konuşmalarından sonra ödül töreniyle devam edecek.
Daha sonra ise Gülriz Sururi, Türkan Saylan’ın mektuplarını okuyacak...
Geceyi, Sunay Akın sunacak.
***
Peki; ben, bu etkinlikten neden mi böyle uzun uzun söz ettim?
Hemen ÇYDD’yi arayıp bu ödül töreninde yerinizi ayırmanızı anımsatmak için...
Çünkü sizin bu gece için alacağınız iki kişilik bir davetiye, belki bir kız çocuğunun yaşamını değiştirecek...
Emeği geçen herkesi kutluyorum.
Yaşamını ülkemizin eğitim ve sağlık sorunlarının çözümüne adayan özverili hekim, akılcı lider, iyi yurttaş, örnek insan Türkan Saylan’ı ölümünün beşinci yılı nedeniyle yarın rahmetle anacağız...
Anısına düzenlenen “Türkan Saylan Sanat ve Bilim Ödülleri” de yarın sahibini bulacak.
Oya Adalı, Ataol Behramoğlu, Prof. Dr. Aysel Çelikel, Prof. Dr. Yusuf Çotuksöken, Turgay Fişekçi, Yard. Doç. Necdet Neydim’den oluşan Seçici Kurul, bu yıl çocuk şiirleri alanında verilecek ödüle, Çiğdem Sezer’in “Alfabeden Kaçan Harfler” adlı dosyasını değer buldu.
Tören, yarın akşam 19.00’da Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’nde yapılacak.
Nebil Özgentürk’ün ÇYDD’nin 25’inci yıldönümü nedeniyle çektiği belgeselin ilk gösterimiyle başlayacak olan gece, Genel Başkan Prof. Dr. Aysel Çelikel’in, CHP İstanbul Milletvekili Şafak Pavey’in ve İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal’ın konuşmalarından sonra ödül töreniyle devam edecek.
Daha sonra ise Gülriz Sururi, Türkan Saylan’ın mektuplarını okuyacak...
Geceyi, Sunay Akın sunacak.
***
Peki; ben, bu etkinlikten neden mi böyle uzun uzun söz ettim?
Hemen ÇYDD’yi arayıp bu ödül töreninde yerinizi ayırmanızı anımsatmak için...
Çünkü sizin bu gece için alacağınız iki kişilik bir davetiye, belki bir kız çocuğunun yaşamını değiştirecek...
Emeği geçen herkesi kutluyorum.
Mustafa Mutlu - Aydınlık
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları