Cemaat suçluysa ‘Ne istediler de yapmadım’ diyen de suçludur!

Mustafa Mutlu; İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği, Fethullah Gülen hakkındaki yakalama kararında, 'terör örgütü kurma ve yönetme' iddiasında bulunmuş...

İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği, Fethullah Gülen hakkındaki yakalama kararında, “terör örgütü kurma ve yönetme” iddiasında bulunmuş...

***

Şimdi... 24 Kasım 2013’e dönelim ve iktidarı kayıtsız şartsız destekleyen, Recep Tayyip Erdoğan’ı üzebilecek tek satır bile yazmayan Star Gazetesi’nde o gün yayınlanan bir haberi hatırlayalım.

Mustafa Kartoğlu imzasını taşıyan haber şöyle:

“Başbakan Tayyip Erdoğan, Rusya’dan dönerken uçakta gündeme ilişkin konularda açıklamalarda bulundu. Erdoğan, ‘Cemaat üyeleri şimdiye kadar bizden ne talep ettiler de yapmadık? Cemaatin en ileri gelenleri, mensupları bugüne kadar acaba ne getirdiler de Tayyip Erdoğan bunu geri gönderdi? Yani üniversitelerin verilmesiyle alâkalı adımlardan tutun da birçok faaliyetlere yönelik yapabileceğimiz ne varsa bunları yaptık. Benden geri dönen hiçbir şey yoktur. Buna rabbim şahittir’ dedi.”

***

Dönelim bugüne:

İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği ne diyor?

“Gülen Cemaati bir terör örgütüdür ve Fethullah Gülen de terör örgütü lideridir.”

Başbakan 13 ay önce, yandaş gazetesine ne demişti?

“Cemaatin en ileri gelenleri acaba ne getirdiler de Tayyip Erdoğan bunu geri gönderdi?”

Durum açık:

Eğer Gülen terörist suçlamasıyla yargılanacaksa (ki; yargılanmalı), bu durumda, “terör örgütüne yardım ve yataklık suçunu işlediğini” itiraf eden Recep Tayyip Erdoğan da mutlaka hakim karşısına çıkıp hesap vermelidir!

Aksi takdirde soruşturma ve yargılama eksik kalmış olur ki...

Buna da “yargılama” denilemez!

***

İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği, Star Gazetesi’nde 24 Kasım 2013’te manşetten verilen haberi mutlaka ilgili dosyaya koymalı ve gereğini yapmalıdır.

GÜNÜN SORUSU

Menemen’de 84 yıl önce katledilen Asteğmen Kubilay önceki gün törenle anıldı. İlk kez bir Cumhurbaşkanı, Kubilay’ın katledilişinin yıldönümünde mesaj yayınlamadı. Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakanken aynı konuda mesaj yayınlamakta tereddüt etmiyordu. Sorum Erdoğan’a:

Ne oldu; siz Cumhurbaşkanı olunca, Menemen’deki vahşetin anılmasına gerek kalmadı mı? Yoksa bazı yobazların gösterecekleri tepkiden mi korktunuz?

HUBER! (57)

Cumhurbaşkanlığı görevini tam 119 gün önce Recep Tayyip Erdoğan’a devreden Abdullah Gül, Cumhurbaşkanlığı’na ait Tarabya’daki Huber Köşkü’nü işgale devam ediyor.

Bu 57’nci yazı...

Yazıyorum; görmezden, duymazdan geliyor...

Sadece çok sıkıştığını hissedince yandaş gazetelerden birine bir haber yaptırdı, “Yılbaşından sonra çıkacağını” yazdırdı...

Neymiş; taşınacağı yeni köşkün tadilatı bitmemiş!

Küçük harflerle yazdım olmadı, belki büyük harfle yazınca görür:

İYİ DE BİZE NE?

Görev sürenin ne zaman biteceği, göreve başladığın gün belliydi. Neden tadilata erken başlamadın?

ÇIK ABDULLAH GÜL, O KÖŞK’TEN ARTIK ÇIK!

YASAK!

İstanbul’un Bayrampaşa ilçesindeki Kartaltepe Mahallesi’nde bulunan Mercan Parkı, sözüm ona “spor yapan kadınların şikayeti” üzerine sabahtan öğlen saatlerine kadar erkeklere yasaklanmış...

Yasak şimdilik erkeklere “rica” şeklinde bildiriliyormuş!

***

Anayasamızda devletimizin hâlâ “laik” olduğu yazılı...

Oysa örümcek kafalı bazı adamlar ya da kadınlar, dinimizi gerekçe yaparak “kafalarına” göre takılıyorlar...

Erkek-kadın ayrımcılığına zirve yaptıran bu sapık zihniyetten nefret ediyorum!

Alın işte; nefret suçu işledim!

Ne olacak şimdi?

MEĞER O ÖNLEM YENİ DEĞİLMİŞ!

Milyonlarca dolarlık KaçAk Saray’a, uçaklara, lüks makam arabalarına ses çıkarmayan Başbakan Davutoğlu geçen hafta “sözde” bir “tasarruf paketi” açıklamıştı. Kamuda savurganlık önlenecek, bazı harcamalara son verilecekti.

Bunlardan bir tanesi de belediyelerin, başarılı gördükleri kişilere ve kurumlara verdiği plaketlerdi.

Ancak dün öğrendik ki, belediyelerin plaket vermesi zaten yedi yıldır yasakmış...

Yani; Başbakan, var olan yasağı yeniden koymuş...

Olsun; bizi olmasa da milyonları “tasarruf yaptıklarına” inandırdı ya; ona yeter!

GÜNÜN İSYANI

Prof. Dr. Süheyl Batum’u ihraç eden CHP’deki liboşlar, bölücüler ve dinciler, şimdi de kafayı Birgül Ayman Güler’e takmış... Parti Meclisi’nin kararı uygun bulunursa, Yüksek Disiplin Kurulu, CHP’nin altı okuna en az adı kadar sahip çıkan bu yurtsever milletvekilini “kınayacakmış...”

İsyanım CHP’deki “Y”lere:

Bu halk birkaç ay sonra yapılacak milletvekilliği genel seçimlerinde hepinizi öyle bir “kınayacak” ki, kaçacak delik bulamayacaksınız!