Tarih:
13.11.2014
Coni’ye çuval geçiren çocuklara!
Mustafa Mutlu; Vatanında konuşlanan on binlerce ABD’li askerin oturma organlarına da tekmeyi yapıştıracaksın!
Emperyalizme karşıysan, güzel çocuğum; benim aslan yürekli Türkiye Gençlik Birliği üyesi kardeşim...Denizler’i bir adım geçeceksin!
Onların 47 yıl önce yaptığıyla yetinmeyeceksin...
ABD’nin Coni’sini denize dökmekle ya da başına çuval geçirmekle kalmayacaksın!
İncirlik’teki harekat üssünü...
Kürecik’teki, Hatay Kisecik’teki, Ankara’daki, Karamürsel’deki, Sinop’taki, Hakkari’deki, Hatay’daki, Erzurum Kargapazarı’ndaki dinleme üslerini...
Ankara Cevizlibağ, Elmadağ, İstanbul ve İzmir’deki casusluk merkezlerini...
Toroslar’daki CIA ve Gladio eğitim üslerini söküp atacaksın...
Emrindeki limanları ve havaalanlarını kapatacaksın!
Vatanında konuşlanan on binlerce ABD’li askerin oturma organlarına da tekmeyi yapıştıracaksın!
Yetmez, okullarının kapısına kilit vuracaksın...
Apple’ını, I-Phone’nu, IBM’ini kullanmayacaksın!
Google’ına girmeyeceksin!
Kolasını, viskisini, sigarasını içmeyeceksin...
Burgerini yemeyeceksin...
Jean’ini giymeyeceksin...
Parfümünü sıkmayacaksın...
Sakızını çiğneyemeyeksin...
Filmini izlemeyeceksin!
Gitarını çalmayacaksın...
Arabasına, uçağına binmeyeceksin; benzinini almayacaksın!
İlacını yutmayacaksın...
Pamuğuna, şekerine...
Demirine, çeliğine...
Nikeline, mikeline...
İğnesine, ipliğine...
Plastiğine, kauçuğuna...
Boyasına, suntasına...
Silahına, külahına...
Organiğine, inorganiğine...
Tekstiline, konfeksiyonuna...
Mary’isine, Suzi’sine...
Do-kun-ma-ya-cak-sın!
Okumuşuna, cahiline muhtaç olmayacaksın!
***
Tüm bunları yapmazsan TGB’lim...
Üç garibanı sıkıştırıp bir köşede, çuvallamakla...
Sonra da bunun görüntülerini onların ürettiği akıllı telefonla kaydedip, ABD’li internet servis sağlayıcılarını kullanarak, onların You Tube’una komakla yetinirsen...
Olmaz kardeşim!
***
Sakın yanlış anlama... Emperyalizme duyduğun öfken için yüreğinden öperim...
Kabına sığmayan coşkunun önünde saygı duruşuna geçerim.
Ama madem çıktınız yola...
Madem ki dün Sirkeci’de, işgalci ABD Donanması’nın bir gemisinden inen üç askerin başına geçirdiniz o çuvalları...
O zaman, bu daha başlangıç olmalı çocuklar...
Emperyalizmin piyonlarıyla ya da lümpenleriyle değil ki bizim derdimiz...
Felsefesiyle, askeriyesiyle, sömürüsüyle, küresel (!) şirketleriyle...
Silahlarıyla, mayınlarıyla, bombalarıyla...
Kumpaslarıyla, tuzaklarıyla...
Büyük ya da küçük Ortadoğlu projeleriyle...
Bizi bize öldürten...
Biri bine böldürten...
Akıllıyı delirten...
Deliyi iktidar edip başımıza oturtan politikalarıyla...
Asıl onları çuvala koymalıyız çocuklar; işte, o zaman ulaşırız amacımıza...
***
Madem ki yapmışsınız... İçinizden gelene ket vurmamışsınız; elinize sağlık!
Ama dedim ya; yetmez...
O zaman gelin daha büyük bir adım atın...
Ülkemizin topraklarına göz diken ABD’nin malları için boykot kampanyası başlatın!
Bunu bütün ülkeye, hatta Türklerin bulunduğu her yere yayın...
Coni’yi can evinden vurun!
***
Kısacası... Dün; tamamdır...
Yarına bakın çocuklar!
GÜNÜN SORUSU
İddialara göre 10 Kasım günü saat dokuzu beş geçe Beylikdüzü’ndeki bir otobüste bir kadın yolcu, ayağa kalkmayan yolculara kızmış ve “Bir gün gelecek, Atatürk için ayağa kalkmayanların kafasına sıkacağız” demiş... Sözde anayasa hukukçusu Burhan Kuzu da Twitter’dan bu “Bir karı çıkıyor” diye başlayan bir mesaj atarak tepki göstermiş... Sorum hukukçu (!) Kuzu’ya:
Birisi, her ne gerekçeyle olsun anana, kızına ya da eşine “Karı” dese ne yaparsın?
HUBER VE VİCDAN (21)
Önceki Cumhurbaşkanı Gül’ün ve ailesinin “Huber Köşkü’nü işgal eylemi” bitmek bilmiyor.
Tam üç aydır herkesin gözünün önünde açıkça suç işleniyor.
İşin kötüsü, buna bugünkü Cumhurbaşkanı dışında “Dur” diyecek bir makam da yok...
Ne yazık ki, onun da böyle bir niyeti yok!
E, o zaman?
İş, Gül ailesinin vicdanına kalıyor!
Peki; onlarda vicdan var mı?
Umarım vardır!
Başka da bir söyleyeceğim... Yok!
GÜNÜN İSYANI
Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Haluk Dursun, kişisel Facebook hesabında “Hayat Bilgisi Sıfır” başlıklı bir yazı kaleme alarak, bakanlıkta çalışan kadın personeli aşağılamış: “Çay demlemeyi bilmiyorlar. Kompostoyla hoşaf arasındaki farktan anlamıyorlar. Çan çan çan konuşmaya bayılıyorlar. Bakanlık düzeyi uzmanlar; ama memleketle ilgileri sıfır. Bizim kızlar hayat bilgisi konusunda çok boşlar!”
İsyanım Müsteşar Bey’e:
Bakanlık çalışanlarının anası mısın, babası mı? Sana ne?
Mustafa Mutlu - Aydınlık
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları