loading
close
SON DAKİKALAR

Darısı, diğer ortağın başına!

Mustafa Mutlu
Tarih: 17.12.2014

Mustafa Mutlu; Bu kadar ağır eleştiri yapanların elinde somut bir bilgi, belge, bulgu var mı? Hayır.

“Hafta içinde yapılan operasyonlarla bazı gazeteciler gözaltına alınınca, medyanın önemli bir bölümü kıyameti kopardı. Basın özgürlüğü kavramını bayraklaştırarak, gazetecilere baskı yapıldığını, soruşturmada ölçünün kaçtığını, Türkiye’nin polis devleti olmaya doğru gittiğini vs. söyleyenler oldu.
Bu kadar ağır eleştiri yapanların elinde somut bir bilgi, belge, bulgu var mı? Hayır.
Deniyor ki, ‘Savcılar ellerindeki bilgileri bizimle paylaşsın.’
Çok doğru.
Ancak bu ülkenin yasaları, soruşturma safhasında savcıların bilgi ve belge paylaşımına müsaade etmiyor.
Sanki insanların ev ve işyerlerinde aramalar keyfî yapılıyormuş gibi davranmanın âlemi yok. Hukukî süreç işliyor ve biz bu süreç içinde yargının elindeki bilgi ve belgelere vâkıf değiliz.
Gazetelerin gazetecilik faaliyetleri nedeniyle soruşturma geçirmesine herkes karşı çıkmalı; lakin gazetecilik faaliyeti sayılmayacak eylemler söz konusuysa gazeteciliğin bir zırh haline dönüşmesine de müsaade edilmemeli...
Bu ülkede her gazeteci, gazeteci değil; her gazeteci haber peşinde koşmuyor. Bazıları ihbarcılıkla habercilik arasındaki farkı bir kalemde çizip atıyor. O yüzden acele etmeye gerek yok. Paniğe, hiç gerek yok. Dava dosyası teşekkül edecek ve nasıl olsa şeffaf toplum olmanın gereği, her şeyi ayan beyan göreceğiz. Bugün üst perdeden atıp tutan ve duruşundan taviz vererek sağa sola savrulan kişilerin mahcup duruma düşmesi de söz konusu. Başbakan, doğru söylüyor: ‘Bırakın yargı işini yapsın.’
Bırakın ki, belgeler, bilgiler, bulgular konuşsun...”
***
Yukarıdaki satırlar, Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’ya ait...
7 Mart 2011’de yayınlandı!
Ergenekon ve Odatv soruşturmaları kapsamında gözaltına alınan gazetecileri hedef alan, zehir zemberek bir yazı...
Peşinen suçluyor, sonra da “Belgeleri bekleyin” diyor!
***
Şimdi kendisi benzer bir suçlamayla gözaltında...
İçeri girmeden hemen önce, dünkü Zaman’a attığı başlık, “Demokrasinin Kara Günü...”
Peki; neden?
Tutuklanan kendisi çünkü!
Mantık şu:
“Benim gibi düşünmeyen haksız yere de tutuklanabilir; benim tutuklanmam demokrasi cinayeti olur...”
İyi de adama sormazlar mı:
“Neden kardeş, senin b.kunda boncuk mu var?”
***
Eminim ki Ekrem Dumanlı, şu anda benden bile destek bekliyor...
Kendisine yanıtım çok basit:
“Hadi oradan sahte demok-rat!”
Neden mi bu kadar acımasızım?
Anlatayım:
***
Bir: Erdoğan’ın uçaklarında dünyayı üç kez dolaşıp birlikte pastalar keserken Silivri’den yükselen feryatları duymayan ben miydim?
İki: Tam on dört masum insan cezaevinde ya da dışarıda, kendilerine kurulan kumpas sonucu ölürken susan ben miydim?
Üç: Henüz gözaltındaki gazetecilere “darbeci” damgasını basan ben miydim?
Dört: Hazırlık soruşturmalarındaki saçma sapan iddiaları ve düzmece belgeleri gerçekmiş gibi yayınlayan ben miydim?
Beş: Duruşmaları izleyip salondaki gazetecilerin ve izleyicilerin tepkisini iktidara ihbar eden muhabirleri görevlendiren ben miydim?
Altı: Yıllarca iktidarla “saadet zinciri” kurup devletin damar kadrolarına mensubu olduğu tarikatın elemanlarını dolduran ben miydim?
Yedi: O zamanlar yargının garip işlerini sorgulamayı aklına bile getirmeyen ben miydim?
Sekiz: Kısacası... Bana göre iki kötüden biri umarım cezasını buluyor.
Dokuz: Darısı diğerinin başına...
On: Amin!
HUBER! (49)
Gül ve ailesi Cumhurbaşkanlığı’na ait Huber Köşkü’nü boşaltıp boşaltmadıklarına ilişkin bile açıklama yapmaya tenezzül etmiyorlar.
Kamu vicdanını yok sayıyorlar.
Duyarlılığımızı umursamıyorlar.
Sorularımızı duymazdan geliyorlar.
Sanıyorlar ki kulaklarına pamuk tıkarlarsa, konu kapanacak!
Beni onların bu aldırmazlığından çok, muhalefetin tepkisizliği üzüyor.
Sanki Gül’e soru sorsalar, dinden çıkacaklar!
Biri bile konuyu Meclis’e taşımadı ya...
Diyecek söz bulamıyorum!
GÜNÜN SORUSU
Yeşilköy’de bulunan İstanbul Dünya Ticaret Merkezi’nin altıncı katında çıkan yangın, yedinci kata da sıçramış... Bu katta Bilgi Teknolojileri Kurumu’nun arşivi de yer alıyormuş...Çok önemli davalardaki teknik takip (dinleme ve izleme) dökümleri ile dijital kayıtlar yanıp gitmiş...
Sorum size:
Bu yangın, sıradan bir yangın mı?
GÜNÜN İSYANI
Bu fotoğraf dün Adana’da çekildi... Kobani’de IŞİD’e karşı savaşırken ölenler için taziye çadırı kurmak isteyenlere polis müdahale etmiş... İşte; bir vatandaş da böyle gözaltına alınmış... İsyanım, “İşkence bitti” diye demeç veren siyasetçilere:
Bu ne o zaman?

Mustafa Mutlu - Aydınlık

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları