loading
close
SON DAKİKALAR

Demokrasi ve Özgürlük Bayramımız kutlu olsun!

Mustafa Mutlu
Tarih: 31.05.2014

Mustafa Mutlu; Bizzat Başbakan’ın emriyle ve kışkırtmasıyla polis göstericilere, teşkilat tarihinin en büyük şiddetini uyguladı.

Bir yıl önce 31 Mayıs’ta milyonlarca insan sokağa dökülmüştük.
Sonrasını biliyorsunuz:
Bizzat Başbakan’ın emriyle ve kışkırtmasıyla polis göstericilere, teşkilat tarihinin en büyük şiddetini uyguladı.
Yurt genelinde on binlerce gaz fişeği atıldı, binlerce ton kimyasal katkılı su sıkıldı.
Yaralı sayısı 3 bini geçti...
Onlarca vatandaşımızın gözü çıktı.
Dokuz çocuğumuz öldürüldü.
Savcılar binlerce vatandaş hakkında soruşturma başlattı.
Binlerce kişi gözaltına alındı, yüzlercesi tutuklandı.
***
Peki ne istiyordu eylemciler?
Tüm talepler, Gezi Direnişi’nin koordinasyonunu üstlenen Taksim Dayanışması tarafından 5 Haziran 2013 günü Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a iletildi. Anımsatalım:
Bir: Gezi Parkı, park olarak kalmalıdır. Gezi Parkı’na Topçu Kışlası veya başka bir yapı yapılmayacağı açıklanmalıdır.
İki: Atatürk Kültür Merkezi’nin yıkımından vazgeçilmelidir.
Üç: Başta İstanbul, Ankara ve Hatay valileri ve emniyet müdürleri olmak üzere olayların yaşanmasına neden olan sorumlular görevden alınmalıdır.
Dört: Gaz bombası ve benzeri materyallerin kullanımı yasaklanmalıdır.
Beş: Gösterilere katılan ve gözaltına alınan kişiler derhal serbest bırakılmalıdır.
Altı: 1 Mayıs alanı olan Taksim ve Kızılay başta olmak üzere Türkiye’deki tüm meydanlarda toplantı, gösteri yasaklarına son verilmelidir.
Yedi: İfade özgürlüğünün önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.
***
Aradan bir yıl geçti; bu taleplerin hepsi bugün de geçerli!
Ancak artık bir talebimiz daha var:
Gideceksiniz beyler!
Demokrasi sadece sandıkta olmaz... Asıl demokrasi, seçilenlerin seçmene duyduğu saygıda kendini belli eder.
Oysa siz bize karşı saygısız, tahammülsüz, nobran ve hatta küstahsınız!
Gerçek demokrasiyi savunmak için, demokrasiyi kullanan ve ona tecavüz eden sizleri “demokratik yollarla” göndermek bizim boynumuzun borcudur.
Çünkü gerçek demokraside zorbalara karşı “direnme” hakkı vardır!
***
İşte; biz bu hakkımızı kullanıyoruz ve 31 Mayıs tarihini “Demokrasi ve Özgürlük Bayramı” kabul ediyoruz!
Anlamını bilen herkese kutlu olsun...
ELİF ABLA!
Bugün Gezi Direnişi’nin birinci yıldönümü... Ne yazık ki o süreçte atılan gaz bombaları hâlâ can almaya devam ediyor.
Kadıköy’de 22 Aralık 2013’te yapılan İstanbul Kent Mitingi’nde polisin attığı gaz bombalarından etkilenerek hastaneye kaldırılan 64 yaşındaki Elif Abla (Çermik) da dün Gezi Şehitleri’ne annelik yapmaya gitti...
Amacı; Üçüncü Köprü’nün yollarının geçeceği bölgelerdeki ağaçların kesilmemesiydi...
Zaten eylem günü Çapul TV’ye verdiği röportajda da “İyi bir mahallede yaşamak istiyorum, güzel bir ülke istiyorum” demişti.
Hayalini kurduğun o “iyi mahalle”de değil ama... Bundan sonra gönüllerimizde yaşayacaksın Elif Abla... Huzur içinde uyu!
GÜNÜN SORUSU
Yalova’da yerel seçimlerin iptaline yol açan “yedi kısıtlı seçmen”den biri olan AKP’li Hasan Basri Uzuntepe’ye 1 Haziran’da tekrarlanacak seçimlerde oy kullanması için yeniden seçmen kâğıdı gönderilmiş... Sorum YSK Başkanı’na:
Bu hatayı (!) yapan elemanlarınızın amacı, AKP adayının seçimleri kaybetmesi durumunda üçüncü bir seçime zemin hazırlamak olabilir mi?
KISA KISA...
THY, İstanbul’dan Ankara’ya gitmek isteyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu, “Yakıtımız bitti” diyerek, üç saat boyunca uçakta bekletmiş.. Sözüm THY yöneticilerine:
Yakıtınızın bitip bitmediğini bilemem ama ar ve utanma duygunuzun bittiği belli!
***
Bursa Vali Yardımcısı Mehmet Özcan, 6 yaşındaki oğlu için Murad Hüdavendigâr Han Türbe ve Camii avlusunda Osmanlı usulü sünnet düğünü yapmış...
Ah be TGB’li gençler; insan tam da düğünün ortasında gidip bu Osmanlı bozuntusunun eline bir “Bursa Nutku” tutuşturmaz mı?
***
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın eski Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar hakkında hazırladığı fezlekeden, “Ataköy tapeleri” çıkmış. Bayraktar, operasyondan bir gün önce yaptığı bir konuşmada, Ataköy’deki imara aykırı binalar için, “Adamlardan çuvalla para aldık, önlerini kesmeyelim” demiş... Söylese de öğrensek:
O çuval şimdi kimin evinde?
GÜNÜN İSYANI!
Kendi ülkesinin evlatları polis mermisiyle bir bir telef olurken, Başbakan Erdoğan bir süre önce yaptığı açıklamada, Suriye’de Esad’a karşı savaşan IŞİD militanlarına sahip çıkmıştı. Bu militanlar Suriye’den sonra Irak topraklarında da şiddeti tırmandırdı ve aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu yirmiye yakın sivili katletti. İsyanım Başbakan’a:
Duran saat kadar ol da bir kez doğruyu göster, dişimizi kıralım!

Mustafa Mutlu - Aydınlık

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları