Tarih:
24.12.2014
Devlet, hırsızın yakasına işte böyle yapışır!
Mustafa Mutlu; Harama el uzatırsanız, sizin olmayanı lüpletirseniz, zenginleşmek için işin kolayına kaçarsanız...
Seni rüşvetçi seni... Sizi hırsızlar sizi!Harama el uzatırsanız, sizin olmayanı lüpletirseniz, zenginleşmek için işin kolayına kaçarsanız...
Yani, çalarsanız, çırparsanız, niyeti bozarsanız...
Yasa, masa... Hukuk, mukuk.. Savcı, mavcı... Polis, molis umursamazsanız...
İşte; böyle yanarsınız!
Böyle paşa paşa çıkarsınız hakimin karşısına...
***
Dün okuduğum iki ayrı haber yazdırıyor bana bu satırları:
İlki Erzurum’dan!
A.G. ve Z.Ö adlı 14 yaşındaki iki çocuk, bir alışveriş merkezinde yemek yiyen üç çocuğun yanına gitmiş... Aç olduklarını söyleyip onlardan kendilerine de yemek almalarını istemiş...
Terslenince de hem o üç çocuğun yemeklerini yemişler, hem de beş liralarını alıp kaçmışlar...
Sonuçta yakalanmışlar; şimdi, 30 yıldan 45 yıla kadar hapisleri isteniyormuş!
***
İkinci haber İstanbul’dan!
Avukat H.B, İstanbul Anadolu Adliyesi’ndeki 20. Aile Mahkemesi’nin kaleminde çalışan zabıt katibi M.A.O’ya, “tebligat masrafı” olarak 50 liralık pul parası vermeyi, böylece işlemi hızlandırmayı önermiş...
Memur M.A.O bunu “rüşvet teklifi” olarak kabul etmiş, avukat için suç duyurusunda bulunmuş...
Sonuç: Avukat H.B. için 12 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmış!
***
Başlığı görünce, yolsuzluk yapıp yapmadıkları dün Meclis’te tartışılan dört eski bakanla ilgili bir şeyler yazdığımı sandınız değil mi?
Canım onlar hiç “hırsız ve rüşvetçi” olur mu?
Bu yazıyı kaleme aldığım şu anda henüz karar açıklanmadı...
Diyelim ki Komisyon suçlu buldu; olsun, Genel Kurul aklar...
Genel Kurul da hata yaparsa, mutlaka bir yerlerde bir çözüm bulurlar onlar için!
Çünkü onlar 5 lira çalmadı...
50 lira rüşvet vermedi!
***
Kısacası...
Adalet dediğin bizde, sadece “aç”a ve “güçsüz”e söker.
HUBER! (55)
Abdullah Gül, Huber’den yılbaşından sonra taşınmayı planladığını yandaş bir gazeteye sızdırdı ya...
Artık ben değil, okurlarımız soruyor:
“5 lira çalan çocukların cezalandırıldığı bir ülkede, devletin sarayını işgal etmekten korkmuyor musunuz?
Madem taşınacağınız ev yetişmedi neden bir ev kiralamadınız ya da otele yerleşmediniz?
Yaptığınızın suç olmadığını söyleyebilir misiniz?
Bu dönemde sizin için yapılan masrafları ödüyor musunuz?”
***
Hadi; Abdullah Bey, çıkın artık Huber’den!
GÜNÜN SORUSU
Recep Tayyip Erdoğan, AKP’ye yakın bir işadamının oğlunun düğününe katılmış ve yine genç çiftten çok çocuk yapmalarını istemiş... “Doğum kontrolü”nün ihanet olduğunu söylemiş... Oysa kendi çocukları Bilal’in iki, Burak’ın ve Esma’nın sadece birer çocukları var... Sorum Erdoğan’a:
Bu durumda sizin çocuklarınız da mı “ihanet” içinde?
DÖRT ‘LAF’ BİR İCRAAT!
Bunların hepsi dün oldu:
Bir: Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, “Çözüm Süreci güçlü bir siyasi irade ve kararlılıkla sürüyor” dedi.
İki: Onun bu açıklamalarına, masadaki PKK’nın temsilcisi HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’den hemen destek geldi: “Öcalan’ın katkılarıyla yeni bir sürece girdiğimizi söylemek istiyoruz.”
Üç: Siyaset kulisleri, Taraf’ta yayınlanan “Başbakan Davutoğlu’na dahi ‘Çözüm Süreci’yle ilgili bilgi verilmiyor” iddiasıyla hareketlendi.
Dört: CHP, Kürt Sorununa Çözüm Paketi’ni Meclis’e sundu. Pakette anadilde eğitim, yer adlarının değiştirilmesi, 21 Mart’ın Nevruz Bayramı ilan edilmesi teklifi de bulunuyor. Birçok CHP’li vekilin, bu paketten haberi bile yok!
Bunların hepsi “laf”tı; gelelim günün icraatına:
PKK, Mardin’deki Bagok Dağı’nda yola döşediği mayını patlattı; Tabur komutanı ile altı asker yaralandı.
***
Bin kez yazdım; bin bir olsun:
Bu kirli tezgaha katkıda bulunan herkes çok yakında “vatana ihanet”ten yargılanacak...
İnanmayan, bu kupürü kesip saklasın!
YERLİTAŞ!
RTÜK üyesi Ali Öztunç, Odatv’yle yaptığı özel söyleşide AKP’nin ve Erdoğan’ın eleştirildiği televizyonların cezalandırıldığını söyledikten sonra eklemiş:
“Ancak övenler de ödüllendiriliyor. Örneğin ‘Bu Tarz Benim’ diye bir program var. En fazla şikayet bu programla ilgili geliyor. Bir kez incelemeye alındı ve ceza verildi. Sonra juri üyesi Nur Yerlitaş, Cumhurbaşkanı’na övgüler düzdü. Bir daha da o programa rapor hazırlanmadı.”
***
Ulusal Kanal, Gezi Direnişi’nden bu yana RTÜK’e yaklaşık 1,5 milyon lira ceza ödedi.
Demek ki neymiş?
Bir Nur Yerlitaş da Ulusal Kanal’a lazımmış!
GÜNÜN İSYANI
Başbakan Davutoğlu, pazar günü partisinin Ankara Kongresi’ne katılmış ve “Kim yolsuzluk yapıp harama bulaşırsa, kardeşimiz de olsa onun kolunu koparmaya kararlıyız” demiş... İsyanım kendisine:
Kendi paçanı kurtarmak için belki kardeşinin kolunu feda edersin de... “Abi”nin tırnağını kesebilir misin; sen asıl onu söyle!
Mustafa Mutlu - Aydınlık
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları