Doğu Perinçek’i engelleyenler: AİHM’e siz gidin!

Mustafa Mutlu; Yok kampüs denmesinmiş de külliye densinmiş; yok doğum kontrolü önerenler vatan hainiymiş; falan, filan...

Erdoğan, Başbakan’ken her gün konuşuyordu.

Hadi o zaman “yürütme”nin dolayısıyla karar mekanizmasının başıydı; konuşuyordu...

İyi de Cumhurbaşkanı seçildi; yine konuşuyor.

Nerede bir toplantı, açılış, kutlama ya da anma var; bizimki orada!

Peki; konuşuyor da ne anlatıyor?

Antin kuntin işler!

Yok kampüs denmesinmiş de külliye densinmiş; yok doğum kontrolü önerenler vatan hainiymiş; falan, filan...

Konuşuyor, anlatıyor, saatlerce susmuyor ama...

Hiçbir şey söylemiyor!

Sadece kavga çıkarıyor!

Ona hakaret ediyor, buna sataşıyor, öbürünün onuruyla oynuyor, diğerine kulp takıyor!

***

Madem konuşacaksın; eline de almışsın mikrofonu; bu ülkenin derdi mi yok arkadaş?

Örneğin Perinçek’i tarihi duruşma için Strasbourg’a göndermeyenler hakkında ne düşünüyorsun, onu söyle de bilelim!

Yok; bu konuya girmez...

Neden?

Çünkü; ABD’yi ürkütür!

Ondan sonra da...

Maazallah, beyzbol sopası ortaya çıkar!

***

Birkaç gün önce bir yazı yazdım; “Perinçek’i gönderin, o gelene kadar da beni rehin alın” dedim; on binler, bunu dev bir kampanyaya dönüştürdü.

Şimdi farklı bir çağrıda bulunuyorum:

Madem bu devlet, bu hükümet, bu yargı Doğu Perinçek’e insan olmaktan kaynaklanan en temel hak olan “yargılanma” hakkını çok görüyor; o zaman bunu engelleyenler gitmeli Strasbourg’a...

Yanlış okumadınız; Recep Tayyip Erdoğan gitmeli, Başbakan, Adalet Bakanı, Dışişleri Bakanı, Yargıtay Başkanı ve önündeki dilekçeyi dört aydır karara bağlamayan Yargıtay Başsavcısı gitmeli!

Çünkü bu dava Doğu Perinçek’in davası değil, Türkiye’nin davası!

Perinçek’i zincire vurup yurtdışına çıkartmayanlar; eğer Ermeni diyasporasına hizmet etmiyorlarsa...

Onlar gitmeli o tarihi duruşmaya...

Gidip Türkiye’nin “biçare” olmadığını göstermeli!

Gerçi Doğu Perinçek gibi bakamazlar o hakimlerin gözünün içine...

Onun gibi dik duramazlar ama...

Ne yapalım; idare ederiz artık!

***

Kısacası “laf” üretip duracağınıza; eylem üretin de...

Millet sizi siyasetçi ve devlet adamı (!) sansın beyler!

HUBER! (76)

Ulusal Kanal, Meclis’teki vekillere, Abdullah Gül’ün tam 142 gündür süren ve artık tarihe geçen “Huber İşgali”yle ilgili mikrofon uzatmış...

CHP’li vekiller Gül’ün, Cumhurbaşkanlığı’na ait bu Köşk’ü bir an önce boşaltması gerektiğin söylerken, AKP’liler, “Canım zamanı gelince elbette boşaltır, bu kadar sıkboğaz etmenin anlamı yok” demiş...

Sözüm AKP’lilere:

Aynı işgali Ahmet Necdet Sezer yapsaydı, yine böyle “kuzu” olur muydunuz yoksa anasından emdiği sütü burnundan getirir miydiniz?

KIŞ!

Dün ünlü yazarımız Afet Ilgaz’ı kaybettik...

Ömürleri uzun olsun Yaşar Kemal yoğun bakımda, Fik-ret Otyam ciddi bir ameliyat geçirdi, Müzeyyen Senar’ın durumu kritik...

Afet Ilgaz’ın yakınlarına ve okurlarına sabır; hasta yazar ve sanatçılarımıza acil şifalar diliyorum.

Direnin ustalar; şu kışı eli boş gönderin!

GÜNÜN SORUSU

Her gün konuşan Erdoğan, dün yine konuşmuş ve KaçAk Saray’a “külliye” denmesi önerisini yinelemiş...

Sonra da bu külliyede inşaa edilecek kongre merkezinde, 2 bin kişiyle yapılabilecek yemekli toplantı hayalinden söz etmiş... Sorum kendisine:

Yemeseniz olmuyor mu?

PAPA, DİNİ EĞİTİMİNİ İMAM HATİPTE Mİ ALDI?

Papa Francesco, Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo’ya düzenlenen saldırıyı yorumlarken, yanında duran Vatikan görevlisi Alberto Gasbarri’ye dönerek, “Anneme küfreden yumruk yemeye hazır olmalı... Bu normaldir. Provokasyon yapmak, başkalarının inancına hakaret etmek doğru değildir” dedi ya...

Oda TV, dün yorumu patlattı:

Papa dini eğitimini imam hatipte mi aldı?

***

O müthiş yorum özetle şöyle:

“Papa bunu dedi de İncil’i bilmiyor mu?

Mesela ‘Bir yanağına vururlarsa sen öteki yanağını da çevir’ sözü kime ait?

Hatırlatalım:

Hz. İsa Peygamber’e!

Matta İncili, 5.Bap, 39: ‘Fakat ben size derim: Kötüye karşı koyma ve senin sağ yanağına kim vurursa, ona ötekini de çevir.’

Papa ise ne diyor? ‘Anneme küfreden yumruk yemeye hazır olmalı...’

Papa acaba dini eğitimini imam hatipte mi aldı?

Zira Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da sinirlendiğinde sürekli olarak, bir yanağına vur, öbür yanağını çevirsin anlayışına sahip değiliz. Kusura bakmasınlar, öyle yanak bizde yok’ diyor.”

GÜNÜN İSYANI

İzmir’in Narlıdere İlçesi Belediye Meclisi’nin ‘Yavuz Bingöl Sanat Sokağı’ ismini ‘Berkin Elvan Sokağı’ olarak değiştirmesi kararı, Kaymakam Ali Osman Canbaba tarafından veto edilmiş... İsyanım Kaymakam’a:

Amacın böyle bir kararla birilerinin dikkatini çekmek ve kendi ismini bir sokağa verdirmek mi?

Mustafa Mutlu - Aydınlık