Tarih:
29.08.2014
Dünkü yemin ne kadar bağlayıcı?
Mustafa Mutlu; Recep Tayyip Erdoğan dün yemin etti ve Cumhurbaşkanı oldu.
Recep Tayyip Erdoğan dün yemin etti ve Cumhurbaşkanı oldu.Yemin metnini okurken, "Üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için çalışacağıma namusum ve şerefim üzerine yemin ederim" dedi.
Metnin bu bölümü tartışmalara neden oldu.
Kimileri Erdoğan'ın artık "tarafsız" davranmaktan başka şansı olmadığını söylerken, bir başka görüş de bu yeminin "dinen" hiçbir bağlayıcılığı olmadığı, dolayısıyla Erdoğan'ın AKP'li gibi davranmaya devam edeceği yönünde...
Peki; dinimiz bu konuda ne diyor?
Sizin için araştırdım ve yemin konusundaki sorulara "din bilginleri"nin verdiği yanıtları buldum. Okuyun, Erdoğan'ın dün ettiği yemine sadık kalıp kalmayacağına kendiniz karar verin:
***
Soru: Yemin etmek ne demektir?
Yanıt: Yemin, kuvvet demektir. Sözün, niyetin, işi yapmak veya yapmamak arzusunun kuvvetli olduğunu gösterir. En kuvvetli şekilde söz vermek olur. Bu söz de ancak Allahü teâlâ için verilir. İçinde Allah'ın adının geçmediği yeminler günahtır. Bazıları "Çocuğumun ölüsünü öpeyim gibi yeminler" ediyor. Bu uygun değildir.
Soru: Yemin nasıl olur?
Yanıt: Yemin, yalnız Allahü teâlânın ve Kur'an'ın isimlerini söylemekle olur. Vallahi, billahi, tallahi gibi. "Kur'an çarpsın" demek, Allah şahidim olsun demek yemin olur. Allah'tan gayrısı için yemin edilmez. Bu yemin olmadığı için, bozulursa yemin kefareti gerekmez. Hadis-i Şerif'te buyuruldu ki: "Babam hakkı için diyerek yemin etmeyiniz! Yemin, Allahü teâlânın ismi ile olur." [Müslim]
Soru: Yeminini tutamayan ne yapmalı?
Yanıt: Kefaretini ödemeli... Dinin "helal" gördüğü bir şeyi yapmamak için yemin etmek zorunda kalan kişi, yeminini tutmazsa; kefaret ödeyerek günahından kurtulur. (Dürr-ül-muhtar...)
Soru: Yemin kefareti nasıl verilir?
Yanıt: Yemin kefareti için, zekât alması caiz olan on fakire, bütün bedenini örtecek kadar bir kat çamaşır verilir. Yahut aç olan on fakire, bir gün iki defa yemek verilir. On fakire bir defa, bir fıtra miktarı buğday, un da verilebilir. Yahut bu değerde kumaş, havlu, mendil, çorap, et, pirinç, terlik, ayakkabı, ilaç, altın vermek de olur veya doğru bir din kitabı da vermek daha uygundur. Bunları yapamayan fakir, peş peşe yani aralıksız 3 gün oruç tutar.
***
Hadi bakalım; şimdi bir daha düşünün:
Sizce dün edilen "tarafsızlık" yemini tutulur mu, tutulmaz mı?
BURAK!
Meclis'teki yemin törenine Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, kızları Sümeyye ve Esra ile oğlu Bilal ve eşi katıldı.
Seçimden sonraki balkon konuşmasına katılmayan Burak Erdoğan ve eşi ise dünkü törende yine yoktu.
İyi de neden?
Nasıl olur da bir evlat, babasının "devletin zirvesi"ne oturduğu törene katılmaz ya da davet edilmez?
"Baba"yla "oğul" arasında bu denli kopuşmaya neden olan sorun nedir?
Sakın kimse, bu soruyu "özel hayat" diyerek geçiştirmeye kalkmasın...
Oğul Bilal her yerde...
Oğul Burak hiçbir yerde...
Neden?
GÜNÜN SORUSU
Adı yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasına da karışan ünlü müteahhit Ali Ağaoğlu'nun son sevgilisi AKP düşmanı (!) çıkmış... Çok meraklı birileri, kızcağızın sosyal medyadan paylaştığı AKP aleyhindeki mesajları yayınlamış... Sorum Ağaoğlu'na:
Seçimini yap; aşk mı, para mı?
GAZETEME AÇIK ÇAĞRI...
Muhalif gazetelere ve televizyonlara yıllardır ambargo uygulayan AKP, aynı tavrı 1. Olağanüstü Genel Kurul'da da sürdürdü.
BirGün, Yeniçağ, Sözcü, Taraf, Zaman, Bugün ve Aydınlık gazeteleri ile Samanyolu, Kanaltürk ve Ulusal Kanal muhabirleri, kongre salonuna alınmadı.
Diğer gazeteleri, televizyonları bilemem ama kendi gazeteme ve televizyonuma çağrıda bulunuyorum:
Madem onlar bizi yok sayıyor; biz de bugünden itibaren onları tanımayalım!
Her demeçlerini, her hakaretlerini, küferlerini sayfalarımıza, ekranlarımıza taşımayalım.
Böylece hem kendi okurlarımızın ve izleyicilerimizin sinirlerini daha fazla bozmayalım hem de bizi takmayanları biz de umursamamış olalım!
Umarım bu "eylem" çağrısına ambargo uygulansın uygulanmasın bütün medya kuruluşları destek verir de kendilerini dünyanın efendisi sananlar, sadece yandaş ve yalaka medyaya mahkûm hale gelir!
ANMA!
Asteğmen Zeki Burak Okay, 1 Eylül 2006'da Çukurca'daki Köprülü Sınır Taburu'nda PKK tarafından katledilmişti.
Anne ve babası, yavrularının ardından sert bir açıklama yapmış ve "Ülkemizi bölüp parçalamaya çalışanlara, şehit kanları ile sulanan bu vatan topraklarını ona buna satanlara, yetim hakkı yiyenlere, sudan sebeplerle çocuklarını askere göndermeyenlere hakkımızı helal etmiyoruz" demişti.
Neriman ve Sezai Okay, bugün de aynı düşüncede...
Gelin onları, 1 Eylül 2014'te saat 11:00'de Bursa'daki Pınarbaşı Şehitliği'ndeki evlatlarının mezarının başında yalnız bırakmayalım.
GÜNÜN İSYANI
Devletin zirvesinde "yeniden yapılanma" telaşı yaşanırken, vatandaş arka arkaya gelen zamlarla neye uğradığını şaşırdı. Önceki gün de taksi ücretlerine yüzde 10 civarında zam yapıldı. İsyanım ortaya:
Yolunmaktan bıkmadınız mı?
Mustafa Mutlu - Aydınlık
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları