Tarih:
27.07.2014
F Tipi’nin tek suçu casusluk yapmak mı?
Mustafa Mutlu; 22 Temmuz Operasyonu, F Tipi’ni bitirme amacını taşımıyor. Bunu tezgâhlayanların tek amacı F Tipi’ne gözdağı vermek...
Polisin, F Tipi polise karşı başlattığı operasyonda gözaltına alınanların bir bölümü tutuklandı; önemli bir bölümü ise serbest bırakıldı.Ve bu ilk kararlarla bu soruşturmanın bir “silahlı terör örgütü soruşturması” olmadığı görüldü.
Tutuklananların, “yasadışı dinleme ve izleme yoluyla casusluk yapmak ve bu amaçla örgüt kurmak” suçlamalarıyla yargılanacakları belli oldu.
***
Bunun iki anlamı var:
Bir: 22 Temmuz Operasyonu, F Tipi’ni bitirme amacını taşımıyor. Bunu tezgâhlayanların tek amacı F Tipi’ne gözdağı vermek.
İki: Operasyon burada bitti... Belki yargıdan bir iki eski hakim, savcı gözaltına alınıp tutuklanabilir ama soruşturma bu şekliyle ve kapsamıyla asla medyaya, iş ve finans dünyasına uzanmaz.
***
Diyeceksiniz ki, “O zaman tutuklanan o birkaç gariban polisten ne istediler?”
Hayır... O “birkaç polis” asla gariban falan değil...
Tam tersine, iktidarın ve cemaatin yakın geçmişte tüm kirli işlerini yaptırdığı isimler... Yani tutuklanmaları için özel bir çabaya gerek yok!
***
F Tipi Örgüt’ün çökertilmesi için her şeyden önce:
Bir: Cemaat yöneticilerinin ve üyelerinin tüm malvarlıklarına, bankalarına, aracı kurumlarına, şirketlerine, vakıflarına, okullarına, dershanelerine el konulmalı...
İki: Halen devlette, Fethullah Gülen’in deyimiyle “Hariciye’de, Dahiliye’de, Adliye’de, Emniyet’te, Mülkiye’de” görev yapan ve hepsi mevcut iktidar tarafından tek tek bilinen kadroların tamamı görevden alınmalı; suçlular yargılanmalı.
Üç: Soruşturma ve yargılama, iktidarın emrine girmeyen ve asla “hesaplaşma” amacı gütmeyen gerçek hakim ve savcılar tarafından yürütülmeli...
Dört: Sadece F Tipi Cemaat üyeleri değil; onları en az 10 yıl boyunca tepe tepe kullanan, tüm kirli işlerini yaptıran ve bunun karşılığında ülkenin olanaklarını peşkeş çeken iktidar mensupları da yargı önüne çıkarılmalı.
***
Çok mu iddialı şeyler yazdım?
Evet...
Umarım 22 Temmuz Operasyonu dalga dalga sürer ve F Tipi Örgüt’ü çökertmeye kadar gider.
Ama dedim ya... Tutuklanan polislerin sadece “casusluk”la ve suçlanması beni fena halde umutsuzluğa itti.
Umarım yanılırım.
ELİF NİNE!
Yandaş medya günlerdir yayınladığı bir görüntüyle vatandaşın duygusunu sömürüyor. Bu görüntülerde 103 yaşındaki Elif Şencan isimli bir nine, elindeki “Kefen param” dediği parasını Recep Tayyip Erdoğan’ın hesabına yatırmak için banka önündeki kuyrukta bekliyor.
İşte; bu görüntülerin “perde arkası” dün ortaya çıktı ve düzmece olduğu görüldü.
Bir ses Elif Şencan’a, “Başbakanımıza destek için mi geldin?” diye soruyor... Yaşlı kadın da, “Bilmem, oradan getirdiler” diye yanıt veriyor. Sonra, yaşlı kadının eline tutuşturdukları parayı geri alıyorlar. Elif Şencan’da, “Birini verin bari gız” diye bağırıyor. Olayı organize eden şahıs ise “Vereceğiz, vereceğiz teyze” diyor...
Hani günlerdir, “Ziraat Bankası’nın önünde bağış için kuyruğa giren vatandaşlar” haberlerini okuyoruz ve “Kim bun insanlar?” diye sorup duruyoruz ya...
İşte; her şey bir yalandan ibaretmiş!
Ben bunların var ya... Neyse!
GÜNÜN SORUSU
Sorum bayram tatiline çıkıp dün bütün günlerini kilitlenen şehirlerarası yollarda geçiren AKP’li seçmene:
Duble yollar nasıl, güzel mi bari?
‘KUMSALA CAMİ’NİN NEDENİ!
Hükümet, Türkiye’deki özgürlüklere ve turizme ağır darbe indirecek bir karar aldı:
Kıyı Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik’te önemli bir değişiklik yaptı ve çivi bile çakılması yasak olan sahillerde cami yapılmasına olanak tanıdı.
Böylece yandaşlarının, dini siyaset alet etmelerinin önünü iyice açtı.
***
Bu düzenleme, “kamuda türban özgürlüğü”nden bile çok daha önemli...
Çünkü bu kararla Türkiye’nin sahil şeridi Rize’den Hatay’a kadar camilerle donatılacak...
İnsanlar denize girerken rahatsız olacak...
Dolayısıyla “yaşam tarzı”na çaktırmadan ciddi bir müdahalede bulunulacak...
Ama bunların asıl amacı, denize girenleri, mayoyla, bikiniyle dolaşanları, uzanıp güneşlenenleri rahatsız etmek değil...
Asıl amaç, bu camilerin altına yapılacak dükkanlarda ticaret (!) yapmak...
Kıyı Kanunu’nu delip sahile büfe konduramayan, halı, kilim, hediyelik eşya, takı dükkanı açamayan yandaş esnafa “yer” sağlayıp din üzerinden ticareti derinleştirmek...
***
Peki; bu düzenlemeyi durdurmak için yapabileceğiniz bir şey var mı?
Var elbette; ama ülke yangın yerine dönmüşken, kimsenin buna zaman ve enerji harcayacağına ihtimal bile vermiyorum!
GÜNÜN İSYANI
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun ABD Dışişleri Bakanı John Kery ile görüşmesinde çekilen bu fotoğrafı devletin resmi kurumu Anadolu Ajansı geçti. Kery ayaklarını neredeyse Davutoğlu’nun ağzına sokacak! İsyanım; Türkiye’yi bu hallere düşürenlere:
YAZIKLAR OLSUN!
Mustafa Mutlu - Aydınlık
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları