Tarih:
25.06.2013
‘Gezi’ yasağı ne zaman bitecek?
Mustafa Mutlu, 'Ağaçlara ve doğaya sahip çıkan halk parka giremiyor!'
Milyonlarca insan neden ayaklandı? Gezi Parkı‘ndaki ağaçlar kesilmesin; bu alana beton bir bina dikilmesin diye...Polis neden direnişçilere müdahale etti?
O beton bina huzur ortamı (!) içinde dikilebilsin diye...
Bugünkü durum ne?
Ağaçlara ve doğaya sahip çıkan halk parka giremiyor!
Çünkü daha üç hafta önce ağaçları kestirmek isteyenlere hizmet eden polis, şimdi onları halktan koruyor!
Polis kampı!
Son iki haftada yolunuz hiç Taksim‘e düştü mü bilmiyorum. Parkın dört bir yanı plastik bantlarla çevrilmiş durumda...
Sivil ve resmi polisler bu bandın hemen arkasına onar metre arayla birer plastik sandalye atmış; oturuyor.
Çoğunun tepesinde birer şemsiye ellerinde de çay bardağı bulunuyor. Uykusu gelen, iç kısımlardaki ağaçların altına gidip şekerleme yapıyor!
Parkın içine polisin dışında sadece bahçıvanlar girebiliyor.
Çünkü belediye, bu insansız parka 150 bin çiçek dikmeye çalışıyor! Diyelim ki parkın yanından geçerken, içeriye şöyle bir göz atmaya kalktınız...
Sayıları bini bulan polislerden biri hemen yanınıza geliyor, “Yasak kardeşim, giremezsin” diyor...
“Girmeyeceğim, sadece bakıyorum” diyorsunuz...
“Bakmak da yasak” yanıtını alıyorsunuz...
“İyi de bakmak bile yasaksa, 150 bin çiçek kimin için dikilecek?” diye soramıyorsunuz.
Sorduğunuzda bunun “polise direnme” suçundan yaka paça gözaltına alınabileceğinizi biliyorsunuz.
Kader parkı!
Düne kadar sıradan bir “kent parkı” olan Gezi, iktidarın ve polisin “inatlaşması” yüzünden bugün dünyanın en meşhur parkları arasında ilk sıralara yükseldi!
Aynı zamanda bütün dünyada, halkın girmesi yasak olan tek park!
Polis kuvvetleri tarafından, halka karşı korunan tek park!
Dikilen çiçeklere halkın bakması yasak olan tek park!
Halka ne zaman açılacağı belli olmayan tek park!
Bir iktidarın kaderi olma özelliğini taşıyan tek park!
Uğruna dört kişinin can verdiği, sekiz kişinin gözünü kaybettiği, onlarca vatandaşın komaya girdiği, binlercesinin yaralandığı, yine binlercesinin gözaltına alındığı, yüze yakınının tutuklandığı tek park!
Yönetemeyiciler...
Peki; bu ne zamana kadar böyle devam edecek? Halk ne zaman parkına kavuşacak?
Bu soruları laf olsun diye değil; yanıt almak için soruyorum:
İstanbul Valisi... İstanbul Emniyet Müdürü... İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı... İstanbul Park ve Bahçeler Müdürü...
Biliyor musunuz bu sorunun yanıtını?
Bilmiyorsunuz elbette... Çünkü hepiniz sadece davulu taşıyorsunuz... Tokmak ise Başbakan‘ın elinde!
Ve siz hâlâ bu kenti yönettiğinize inanmamızı bekliyorsunuz... Daha çok beklersiniz!
Çünkü siz yönetici falan değil, “yönetemeyici ve bu yüzden maaş alıcı”larsınız”
Yeniköy!
Yeniköy‘de Gezi Parkı‘na destek için yapılan toplantıya katılanlar, geçen hafta bıçaklı saldırıya uğradı. Saldırıyı bizzat mahalle muhtarının organize ettiği öne sürülüyor.
Peki; semtteki “tacizler” bununla mı sınırlı?
Ne yazık ki değil... Çünkü vatandaşlar, ne zaman tüm yurtta yapılan tencere tava eylemine katılmaya kalksalar, çevrelerinde yaşayan bazı iktidar yandaşları hemen tabancalarını alıp pencereye çıkıyor ve havaya kurşun sıkmaya başlıyor.
En ilginci de Yeniköy polisi, bu magandaları bir türlü bulamıyor!
Bakın açık açık yazıyorum:
Yeniköy‘de eğer tek bir vatandaşın burnu kanarsa, bunun sorumlusu İstanbul‘un Emniyet Müdürü ve Valisi olur!
GÜNÜN SORUSU
AKP Milletvekili Seyit Eyüpoğlu‘nun oğlu Cenap, Hacettepe Üniversitesi‘nde yapılan LYS sınavına başkasını sokmuş... Durumu anlayan gözetmen sınav salonuna polis çağırmış... Sınava giren A. Y. ile Cenap Eyüpoğlu gözaltına alınmış... Sorum ortaya:
Bu da faiz lobisinin tezgâhı mı?
Darbeci penguenler!
Orta Çağ Avrupa‘sında prensler ciddi suçlar işlediklerinde onların yerine başka çocuklar dövülürmüş... O çocuklara da “şamar oğlanı” denirmiş... Bugün Türk medyasında da “şamar oğlanları” var!
İktidarın her dediğini yapıyorlar ama yine de dayak yemekten kurtulamıyorlar!
Biliyorsunuz; bazı kanallar Gezi Direnişi‘ni bir haftaya yakın bir süre yok saydılar. Milyonlarca kişi meydanlara dökülmüşken, onlar dünya medyasının yakından izlediği bu “haber”i görmezden geldiler. Yemek programı ya da penguen belgeseli yayınladılar ve bu yüzden dünyaya rezil oldular!
Gelin görün ki yine de iktidara yaranamadılar.
AKP yöneticisi Mazhar Bağlı, dün bu haber kanallarının “penguen belgeseli ve yemek programı yayınlayarak sivil darbe girişimine ortak olduklarını” söylemiş...
Çünkü böyle yapmakla, sosyal medyaya pas vermişler!
Düşünün o kanallarının hâlini: Haber yapsalar dayak yiyorlar; yapmıyorlar yine dayak yiyorlar! Neden?
Neden olacak, eğer sen “şamar oğlanlığı”nı kabul edersen, “dayak” yemen “kader” değil, “görev” hâline gelir de ondan...
Mustafa Mutlu - Vatan
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları